Referandum konusundaki tartışmalar kendi mecrasında devam ediyor. Henüz dar bir çevre dışında tartışılmayan bir konu var. O da referandum sonucunun yereldeki siyasilerin kariyerlerine yapacağı etki.

Tartışılmaya başlanmaması, bundan tartışılmayacağı anlamına da gelmiyor, böyle bir etkinin söz konusu olmayacağı anlamına da...

Malum, Zonguldak genelinde az farkla da olsa Hayır oyları öne çıktı. Bu sonucun, AK Parti Milletvekilleri Hüseyin Özbakır, Faruk Çaturoğlu, Özcan Ulupınar ve CHP Milletvekilleri Şerafettin Turpçu ve Ünal Demirtaş'ın politik kariyeri açısından belli sonuçları olacaktır.

Bu kadarla da sınırlı değil, Özellikle Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ve ilçe belediye başkanları için, hatta il başkanları ve ilçe başkanları için de sonucun önemli bir referans oluşturacağını teslim etmeliyiz.

Sonuç, MHP ve mecliste grubu bulunmayan partilerde görev yapanların kariyerini etkilemeyebilir sadece...

***

Şimdi bir bakalım... AK Parti Zonguldak Milletvekilleri açısından durum nedir? Kaptan köşkünde bulundukları Zonguldak, çevre illerin hepsinde evet çıkmasına karşın, Hayır oyu vermiş. Bunda da özellikle Zonguldak Merkez ve Kilimli'nin oyları büyük etki yapmış. Yani merkez grubunda büyük sorun var.
Herkesin malumu olduğu üzere, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Zonguldak mitinginde madencilerle giriştiği diyalog, seçmen üzerinde soğuk duş etkisi yaptı. Yine de vekillerin, sonucun belirlenmesinde bu etkenin belirleyici olduğunu öne sürmesinin genel merkezde hoş karşılanmayacağı öngörülebilir. O halde, 2019 kasımında—veya kimilerinin öne sürdüğü gibi 2018 baharında—yapılacak seçimlerde, AK Parti tarafından yeniden aday gösterilmek için referandum öncesine göre daha geride bir noktadalar.

Eğer seçim 2019 yılında yapılırsa, Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde, grafiklerini daha da yükseğe koyma ihtimalleri var. O zamana kadar kitleleri sürükleme becerilerini gösterebilecekleri başka bir sınav yok. Demek ki genel seçimlerin erkene alınması ihtimali, iktidar milletvekillerinin yeniden aday gösterilmeleri konusunda potansiyel bir tehlike sinyali veriyor.

***

CHP açısından durum biraz farklı. CHP'de büyük ihtimalle adaylar önseçimle belirlenecek. Bu da demek oluyor ki parti içi dinamikler üzerinden aday belirlenecek. Böyle olmasaydı, iki milletvekili 7 Haziran'dan sonraki seçimlerde elde etmeyi başaramadıkları bir referansa sahip olacaktı.

Daha önce bu şekilde ipi göğüsleyen Şerafettin Turpçu ve merkez kontenjanı ile seçilen Ünal Demirtaş'ın arasında avantajlı olan Turpçu gibi gözüküyor. Fakat siyasette aynı suda iki kere yıkanılmadığı tüm siyasetçiler tarafından bilinen bir şeydir. Dört yıl, teşkilatla ilişki kurmak için yeterli bir süre ve bir sonraki seçimde teşkilatın tercihinin aynı olacağının garantisi olduğunu kimse söyleyemez.

Eğer yaklaşan genel seçimlerde Zonguldak için—daha ziyade Ereğli için— bir genel merkez kontenjanı belirlenecekse, bu kontenjanın en güçlü adayı görevdeki milletvekili olacaktır. Fakat bunun da herhangi bir garantisi olmadığını belirtmek gerek.

Zonguldak genelinde CHP'de en karlı çıkanın Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir olduğuna şüphe yok. Çünkü kent merkezinde yaşayan seçmen, partinin yereldeki uygulamalarına refleks gösterebiliyor. Zonguldak merkezde alınan farklı oyu CHP nezdinde en kolay sahiplenebilecek kişinin Belediye Başkanı Akdemir olacağı anlaşılıyor. Bu konuda Akdemir'in en önemli rakibi CHP İl Başkanı Ahmet Altun ve ekibi olabilir sadece. Zira il genelinde çıkan hayır sonucunun kaptan köşkünde Altun ve ekibi bulunuyordu.

Sonuçların Ereğli'deki muhtemel etkileri konusunda da söylenebilecek çok şey var ama bunların bu yazıya sığmayacağı belli oldu. Zira burada gelecek yerel ve genel seçimler için yollara taş döşeyen çok unsur var.

Belki daha sonra bunları ayrıca değerlendirmek gerek.