Arıcılıkta "Doğal" yaklaşım!
Arıcılıkta "Doğal" yaklaşım!
Arıcılık Uzmanı Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu, "Balarısı modern teknolojiye uyum sağlayacak bir çiftlik hayvanı değil. Onu bir çatı altında barındıramayız. Doğada serbest yaşayan bir canlı, onu kafese koyamayız. O zaman onu istediği şekilde, 65 milyon senedir nasıl yaşamışsa o şekilde yaşatıp, ürünümüzü onun yaşam felsefesi ve alışkanlıkları içinde şekillendirmeye çalışacağız" dedi.
Karadeniz Ereğli Arıcılık Eğitim ve Kültür Derneği'nce Türkiye'nin önde gelen arıcılık uzmanlarından Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu'nun katılımıyla "Batı Karadeniz'de Arıcılık, Arıcılıkta Başarı Koşulları ve Modern Arıcılık Teknikleri" konulu konferans gerçekleştirildi.
Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol, Kdz Ereğli Ziraat Odası Başkanı Adil Pulat ve çok sayıda arı üreticisinin katıldığı konferans öncesinde Zonguldak, Ereğli ve diğer ilçelerden arıcılar, Doğaroğlu'na kitaplarını imzalattı, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Karadeniz Ereğli Arıcılık Eğitim
ve Kültür Derneği Başkanı Öner Daşdemir, derneğin isminden anlaşılacağı üzere
eğitime öncelik verdiklerini ifade ederek şunları söyledi:
"Biz arıcılar olarak hem ülkemizde, hem dünyada bugüne dek gerçekleştirilen teknik
yenilikleri üyemiz olsun olmasın, Karadeniz Ereğli ve Alaplı başta olmak üzere
tüm ilçelerdeki dostlarımızın bu güzel bilgilerden yararlanması için Sayın
Doğaroğlu'ndan randevu aldık. Kendisine ve katılan arkadaşlara teşekkür
ediyorum" dedi.
Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu da tecrübenin bilginin üzerinde olduğu görüşünü savunarak "Çinlilerin güzel bir atasözü var. Senin bir yumurtan var, benim bir yumurtam var. Sen seninkini bana verirsen, ben benimkini sana verirsem sonuçta bir şey değişmez. Ama sende bir bilgi var, bende bir bilgi var, bunları paylaşırsak iki bilgimiz olur. Ben de arıcıların bilgisine saygı duyuyorum" dedi.
Doğaroğlu, şöyle devam etti:
"46 senemi bu işe verdim. Türkiye üniversitelerindeki ilk arıcı benim. Hayatımdaki her şey arının hayatından alınmış örneklerle doludur. Gittikçe düşünen arının, düşünen arıcısı olursa, arının sevdalısı olursa, ona gerçekten mutlu bir hayat sunmaya çalışırsa o arıcıya da saygı duyarım.
Hayatımız, arıyı bilmeyen, arıyı yok etmeye çalışan sistemlerle mücadele etmekle geçmeli. Çünkü geleceğe bırakacağımız miras dünyanın geleceği bakımından çok önemli. Eskiden dünya öküzün boynuzları üzerinde taşınıyor denirdi ama aslında bunda maksat arının duyargalarıdır. Bugün dünyada arılar olmazsa insanlar 4 yıl içinde yok olur felsefesi vardır. Ben bundan başka bir şey söyleyeceğim. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük biyoloğu John Salk, dünyadan böcekleri kaldırırsanız elli yıl içinde bir tek canlı hücresi kalmaz, bitkiler de dahil olmak üzere, diyor. Ama dünyadan insanları kaldırırsanız, dünya yeniden varolur, diyor. Böcekler arasında dünyadaki tozlaşmanın yüzde 85'ini arılar gerçekleştiriyor. Bütün canlılar hayatlarını yüzde 85 oranında arılara borçlu. Bitkilerin çoğalması balarıları sayesinde oluyor.
Balarısını sevmek zorundayız. Onun yaşama alanı modern teknolojiyle hem daralıyor, hem de kalanlar kirleniyor. Balarısı modern teknolojiye uyum sağlayacak bir çiftlik hayvanı değil. Onu bir çatı altında barındıramayız. Doğada serbest yaşayan bir canlı, onu kafese koyamayız. O zaman onu istediği şekilde, 65 milyon senedir nasıl yaşamışsa o şekilde yaşatıp, ürünümüzü onun yaşam felsefesi ve alışkanlıkları içinde şekillendirmeye çalışacağız bunu başardığımız zaman torunlarımıza, torunlarımızın torunlarına arıyı miras bırakacağız. Yoksa daha çok ürün elde edeceğim diye şu teknolojiyi kullanalım, şunu verelim dersek arıyı yok ediyoruz.
Amerikalılar Arıyı yok eden unsurlara CCD diyor. Tanımlayamadıkları için böyle diyorlar. Halbuki biz onun sebebini biliyoruz. Ne kadar modern teknolojiyi yaşatmaya çalışırsanız o kadar ölüme mahkum ediyorsunuz. Dünyanın en modern ülkelerinden Almanya'da, Amerika'da arı ölümleri yüzde seksenbeşin üstünde. Hadi teknolojiyle bu ölümleri önleyin. Neden öldüklerini bile bilmiyorlar. Neden ölüyorlar, sizin verdiğiniz yemler, kullandığınız teknolojiler arıyı öldürüyor. Güneydoğu Rusya'da hiçbir teknolojinin uygulanmadığı yerde arılar yaşıyorlar. Paraguay'da arılarda hastalık yok. Arılara modern teknoloji uygulanmamış çünkü. Bugün Amerika'da rus arısı satılıyor. Rusların bile ulaşamadığı bölgedeki arılar Amerika'daki arıların kurtarıcısı olmuş durumda. Orada doğal seleksiyon var. Biz de arıyı beslerken doğal seleksiyona uyacağız. Biz arıyı var etmek için arının varoluş felsefesinden yola çıkmak zorundayız. Bu işin moderni budur."
Doğaroğlu, dinleyicilere arıcılıkta kaynak kullanımı, damızlık kullanımı, bakım ve besleme, popülasyon düzenleme, modern ekipman kullanımı ve hastalıklar ve zararlı savaşımı konularında bilgi verdi.
Haber : H Aksakal
ETİKETLER : Yazdır
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor