VEKİLDEN "ÇEVRECİLERE" TEPKİ
AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu, çevrecilere tepki gösterdi. Çaturoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2016 bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, "Çevre korumacılığı adı altında; Nükleer enerjiye, Hidroelektrik santrallere, Termik santrallere karşı çıkıyorlar" ifadelerini kullandı.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu, çevrecilere tepki gösterdi. Çaturoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2016 bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, "Çevre korumacılığı adı altında; Nükleer enerjiye, Hidroelektrik santrallere, Termik santrallere karşı çıkıyorlar" ifadelerini kullandı.
Çaturoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesini değerlendirirken yaptığı konuşmada, tüm ülkeler için en riskli alanın enerji yönetimi olduğunu söyledi.
Dünya milletlerinin
birbirlerine göbekten bağlı oldukları tek konunun enerji olduğunu ifade eden
Çaturoğlu şunları kaydetti:
"Ülkemizin kalkınması için ekonomik büyümeye, büyümek için üretim artışına,
üretim artışı için ise daha fazla enerji ve hammadde tüketimine ihtiyaç vardır.
Bundan dolayı enerji ve hammadde
ithalatından kaynaklanan artışta doğal olarak Dış Ticaret ve Cari Açığı arttırmaktadır.
Bu sonuç bizim yerli kaynaklara ne kadar önem vermemiz gerektiğini de apaçık göstermektedir.
Bizim olağanüstü petrol ve cevher rezervlerimiz yok. Sömürgeci geçmişimizde
olmadığı için olağanüstü bir sermaye birikimimizde yok. Kalkınmak için çok
çalışmak ve sahip olduğumuz yeraltı ve yerüstü kaynaklarını en etkin şekilde
değerlendirmemiz gerekmektedir."
"GAZ LAMBASI VEYA MUMLA İDARE EDİN"
Çaturoğlu, birtakım iç ve
dış çevrelerin enerji ve maden cevherlerinin çıkarılması noktasında ülkeyi engellemeye
çalıştığını belirterek şu görüşlere yer verdi:
"Bu çevreler elektrik üretmeyin. Maden cevherlerini çıkarmayın bunları ithal
edin demeye getiriyorlar. Sonra çıkıp utanmadan neden daha hızlı
kalkınamıyoruz, neden cari açık veriyoruz diyorlar.
Çevre korumacılığı adı altında; Nükleer enerjiye, Hidroelektrik santrallere, Termik santrallere karşı çıkıyorlar. Aslında yenilenebilir enerji kaynağı olan Rüzgar ve Jeotermal enerjiye de karşılar. Bizim ilimizde yapılmasın diyorlar. Bize geriye sadece güneş enerjisi kalıyor ki ülkenin tümünü güneş panelleriyle kaplasak enerji ihtiyacını karşılamamız mümkün değil.
O zaman kusura bakmayın 5 dakika bile elektrik kesildiğinde nerede bu hükümet, nerede bu devlet demeyeceksiniz. Gaz lambası veya mumla idare edeceksiniz."
"NÜKLEER VE TERMİK..."
Türkiye'nin nükleer
enerjiye sahip olmadan yoğun enerji tüketimi gerektiren sınai malların
üretiminde maliyet kontrolünü sağlayıp uluslararası rekabet yapamayacağını
savunan Çaturoğlu şöyle devam etti:
"Akkuyu Nükleer Santrali tek başına cari açığı 3 milyar dolara azaltacaktır.
Fransa enerji üretiminin yüzde 76,9 unu nükleer enerjiden sağlamaktadır. Öte
yandan Almanya elektrik üretiminin yüzde 37,1 ini kömürden sağladığı göz önüne
alınırsa ülke olarak bizim bu konuda daha fazla yol almamız gerektiği
ortadadır. Her şeye rağmen, enerjide yenilenebilir ve yerli kaynaklara öncelik
vererek enerji verimliliğini ve enerji çeşitliliğini sağlamaya devam edeceğiz.
Yerli kaynaklarımız Linyit ve Taşkömürü başta olmak üzere desteklenecektir. Enerji
üretiminde yerli kömürleri kullanan santrallere ilave desteklerin sağlanması
planlanmaktadır."
Çaturoğlu, Türkiye'nin kalkınmasını istemeyen çevrelerin Altın, gümüş, bakır, kurşun vesaire cevherlerinde çıkartılmasına karşı çıktığını, eylemler düzenlediğini belirterek, "Biz sırf çevre kaygısı ile bu gösterilere katılanları hariç tutuyoruz. Ancak bütün radikal örgütler yabancı ülke ajanları bu eylemlerin içerisinde hatta düzenleyicisi neden Türkiye'yi çok mu seviyorlar. Hadi oradan" dedi.
Haber : Değişim Haber Merkezi
Çok güzel konuşmuş vekilimiz. Bu güya çevreci dediğimiz gezizekalıların amacı yeşili korumak değil, memleketin üretmesine ve büyümesine engel olmak. Yeşili ağacı koruyoruz diyorlarsa Koç'un İstanbul'da talan ettiği yeşil araziye neden ses çıkarmadılar, Yalova belediyesi şehir merkezinde onlarca ağacı biçti, hiçbiri ses çıkarmadı. Bunların derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek, içlerinde Alman ajanları cirit atıyor, ülkemizin gelişmesini istemeyen dış mihrakların tezgahı bunlar.
- s.
- 1