“Türkiye'ye güç vermeye hazır bir şehir..."
“Türkiye'ye güç vermeye hazır bir şehir..."
Zonguldak’ın 101. Kurtuluş yıldönümü ve Uzun Mehmet’i anma etkinlikleri…
“TÜRKİYE'YE GÜÇ VERMEYE HAZIR BİR ŞEHİR”
Zonguldak’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıldönümü ve Uzun Mehmet’i anma günü kapsamında etkinlikler düzenlendi. Valilik önündeki törende günün anlam ve önemine dair konuşma yapan Belediye Başkanı Selim Alan, “Öyle kıymetli ve güzel bir şehirde yaşıyoruz ki, Türkiye Cumhuriyet'inin ilk vilayeti olan, Türk sanayisine uzun yıllar yön vererek lokomotif rol görevi üstlenmiş, kuruluşundan bugüne ekonomisiyle yüzbinlerce hemşerimize ekmek kapısı olmuş ve şimdide enerji üssü olma vasfıyla tüm Türkiye'ye güç vermeye hazır bir şehirdir” dedi.
Valilik binası önündeki programda, Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı. Saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı söylendi. Bu sırada Türk Bayrağı göndere çekildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Zonguldak'ın kurtuluş yıl dönümüne ilişkin yayımladığı mesajı okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajda,
"Zonguldak ilimizin düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde vatandaşlarımıza tebriklerimi iletiyorum. İstiklal Mücadelesi vatanı canlarından üstün tutan kahramanlıklarıyla tarihe mal olan tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin emsalsiz fedakârlıkları, Aziz milletimizin bağımsızlığına ve özgürlüğüne sahip çıkma kararlılığı sayesinde zaferle neticelenmiştir.
Böyle kutlu bir anlayışla kadim medeniyetimizin mirası üzerine kurulan Cumhuriyetimizi kazanımlarıyla korumak yaşatmak, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak, yeni başarılarıyla daha da güçlendirmek suretiyle geleceğe taşımak için büyük bir azimle çalışmaya devam ediyoruz. Bu inançla İstiklal savaşımızın bütün kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyorum. Zonguldak'ın bu gurur gününü tekrar kutluyor, tüm vatandaşlarımızı en kalbi duygularımla selamlıyoruz." İfadelerini kullandı.
ALAN: “TÜRKİYE'YE GÜÇ VERMEYE HAZIR BİR ŞEHİR”
Belediye Başkanı Selim Alan, günün önem ve anlamına dair yaptığı konuşmasında, Zonguldak’ın alın teri, emek, birlik ve beraberlikle anılan bir şehir olduğunu vurgulayarak,
“Yeşili ile mavinin eşsiz uyumu, deniziyle doğanın bir tutku olduğu, kültürü ve tarihi ile Batı Karadeniz'in incisi. Her geçen gün gelişen, değişen, yenilenen ve Enerji Üstü olan kentimiz. Öyle kıymetli ve güzel bir şehirde yaşıyoruz ki, Türkiye Cumhuriyet'inin ilk vilayeti olan, Türk sanayisine uzun yıllar yön vererek lokomotif rol görevi üstlenmiş, kuruluşundan bugüne ekonomisiyle yüzbinlerce hemşerimize ekmek kapısı olmuş ve şimdide enerji üssü olma vasfıyla tüm Türkiye'ye güç vermeye hazır bir şehirdir” dedi.
Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan'ın konuşması sonrasında folklor gösterileri izlendi, resim, şiir, kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Resim sergisi yerel tarih araştırmacısı Ekrem Murat Zaman'ın sunumu ile gezildi.
Valilik önündeki törenin ardından protokol üyelerinin katılımıyla Uzun Mehmet, 1829 yılında Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Köseağzı köyünün Neyren Deresi yatağında taşkömürünü buluşunun 193. yılında törenle anıldı.
Zonguldak’ta Uzun Mehmet Anıtı’nda 21 Haziran 2022 tarihinde düzenlenen anma törenine, Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan, Zonguldak Başsavcısı Abdurrahim Alan, Zonguldak Emniyet Müdürü Fahri Aktaş, İl Jandarma Komutanı Cezmi Yalınkılıç, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Kazım Eroğlu, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Amelebirliği Başkanı Şenol Yücel, GMİS Genel Sekreteri Ertan Kaya, Genel Mali Sekreter Volkan Yıldız, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, TMMOB MMO Zonguldak Şube Yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, sendikamıza bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri, meslek odası ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. Törende TTK, GMİS, MMO ve Amelebirliği çelenklerinin Uzunmehmet Anıtı’na konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, uzun yıllardır yerli ve milli üretimden yana olduklarını, stratejik kamu kurum ve kuruluşlarının korunması gerektiğini, ithalata dayalı tüketimin karşısında olduklarını her platformda açıkça ifade ettiklerini söyledi. Bugün ki ülke ve dünya şartlarına bakıldığında Türkiye’nin en kısa sürede kendi öz kaynağı olan taşkömürü üretimini artırması ve ülkenin enerjide dışa bağımlılığının azaltılması gerektiğini söyleyen Mutlu, “Yerli ve milli kaynakların ülkemiz ekonomisine ve sanayisine kazandırılmasının öneminin daha da arttığı böyle bir dönemde, TTK’nın ve yerli ve milli kaynaklarımızı bularak ülkemiz ekonomisine kazandıran MTA’nın işçi açıklarının acilen giderilmesini istiyoruz.” dedi.
Mutlu, şunları söyledi; “Bölgemizde taşkömürünün bulunuşunun 193’üncü yıldönümünde Uzun Mehmet’i ve tüm maden şehitlerimizi, Zonguldak’ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıldönümünde başta büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bağımsızlık mücadelemizde şehit düşenleri sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun.
‘ÜLKEMİZ SANAYİSİNİN BÜYÜMESİNE LOKOMOTİF OLDU’
Uzun Mehmet’in bölgemizde taşkömürünü bulduğu 1829 yılında, başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada Sanayi Devrimi hızla gelişiyordu. Sanayileşmenin temel ham maddelerinden biri olan taşkömürü üretimi Zonguldak havzamızda 1848 yılında başladı. Uluslararası şirketlerin gözü Zonguldak Maden Havzasındaydı. İngilizler, Fransızlar, Almanlar başta olmak üzere yabancı şirketler bölgemize geldi. Kurtuluş Savaşımızla birlikte Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bölgemize sahip çıktılar. 1920’den itibaren yasal düzenlemeler yaparak yerli-yabancı tüm şirketleri denetim altına aldılar ve ülkemizin sanayileşmesine öncelik verdiler. Taşkömürü üretimi arttı, Kardemir, ÇATES, Erdemir kuruldu ve havzamız, ülkemiz sanayisinin büyümesinde lokomotif oldu.
‘ULUSLARARASI PİYASALARDA KÖMÜR FİYATLARI ÇOK HIZLI ARTIŞ GÖSTERİYOR’
1980 sonrası ve özellikle 1990 sonrası yeni dünya düzeni adı altında dayatılan politikalar ülkemizi üretimden uzaklaştırdı. Başta sendikamız ve maden işçileri olmak üzere, bölge halkımız ile birlikte bu yanlış politikalara karşı çıktık. Kendi doğrularımızı her şart altında anlattık. Bölgemizin ve ülkemizin kaynaklarına sahip çıktık. Atalarımızın mirasına, işimize, aşımıza, geleceğimize sahip çıktık. Her şeye rağmen Zonguldak üretimden uzaklaştı, Türkiye ürettiğinden çok daha fazlasını tüketmeye başladı. Ülkemiz taşkömüründe de dışa bağımlı hale getirildi. Dünyada yaşanan çatışmaların, savaşların temel nedeni enerji kaynaklarıdır.
Uluslararası piyasalarda taşkömürü fiyatları çok hızlı bir şekilde artış gösterdi, tedarikte de sorunlar yaşanıyor.
‘YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMİN ÖNEMİ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI’
Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler, yerli ve milli üretim yapmanın, kendi öz kaynaklarımızı yine öz insan kaynaklarımızla ülkemiz ekonomisine ve sanayisine kazandırmanın önemini bir kez daha ortaya koydu. Ülkemizde sadece Zonguldak Havzası’nda bulunan Taşkömürü, demir-çelik sektörü ile diğer sanayinin ana hammaddesi olan stratejik bir enerji kaynağıdır. Enerji temelli savaşlar, taşkömürü gibi stratejik bir kaynağın önemini daha da arttırdı. Ülkemiz her yıl 38 milyon ton taşkömürünü milyarlarca dolar ödeyerek dışarıdan alıyor. Genel Maden İşçileri Sendikası olarak uzun yıllardır; yerli ve milli üretimden yana olduğumuzu, her alanda faaliyet gösteren stratejik kamu kurum ve kuruluşlarının korunması gerektiğini, ithalata dayalı tüketimin karşısında olduğumuzu her platformda açıkça ifade ettik, bu yönde mücadele verdik. Ülkemizin ithalata dayalı tüketim politikasının bedeli bugün açıkça ortaya çıktı ve ülke ekonomisi bozuldu. Türkiye’nin en kısa sürede kendi öz kaynağı olan taşkömürü üretimini artırması, ülkemizin dışa bağımlılığının azaltılması gerekiyor.
‘İŞÇİ AÇIKLARININ ACİLEN GİDERİLMESİ GEREKİYOR’
Bugün Zonguldak Havzası’nda bilinen rezerv 1 milyar 517 milyon tondur. Yıllık taşkömürü üretimi ise 1 milyon ton civarındadır. TTK’nın kurulu kapasitesi yıllık 5 milyon tondur. Çalışan işçi sayısı ise 7 bin 400’e geriledi. TTK’ya mekanize, yarı mekanize, esnek mekanize yatırımları yapıldı. MTA’nın da yapılan teknolojik desteklerle sondaj metrajları ve enerji aramaları arttırıldı. Bu yatırımların sonuçlarının alınabilmesi ve kömür üretiminin artırılabilmesi için TTK’nın işçi açıklarının acilen giderilmesi gerekiyor. Ayrıca TTK’nın yanı sıra yeraltındaki taşkömürünü ekonomiye kazandırmak için çalışan rödovanslı saha işletmecilerinin desteklenmesi, sorunlarının çözümü noktasında adımlar atılması gerekiyor. Yerli ve milli kaynakların ülkemiz ekonomisine ve sanayisine kazandırılmasının öneminin daha da arttığı böyle bir dönemde, TTK’nın ve yerli ve milli kaynaklarımızı bularak ülkemiz ekonomisine kazandıran MTA’nın işçi açıklarının acilen giderilmesini istiyoruz.
‘MÜCADELEMİZ SÜRECEK’
Bizler, daha iyi şartlarda, daha fazla üretebilmek için mücadelemize devam edeceğiz. TTK’nın ve MTA’nın işçi açıklarının giderilebilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. TTK, norm kadro ve tam kapasiteyle çalışıncaya kadar, Türkiye’nin TTK’ya ihtiyacı olduğunu, TTK ve MTA gibi yerli ve milli kaynaklarımızı ekonomiye kazandıran kurumlarımıza daha çok sahip çıkılması gerektiğini her fırsatta anlatmaya devam edeceğiz. İçinde bulunduğumuz bu zorlu dönemin sorunlarını da sahip olduğumuz tecrübeyle ve mücadele kültürümüzle çözeceğiz.”
TTK GENEL MÜDÜRÜ EROĞLU: ‘5 MÜESSESEYİ AHŞAP TAHKİMATTAN KURTARMAK İSTİYORUZ’
TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu da 21 Haziran’da Zonguldak’ın kurtuluşunun yanı sıra kömürü bulan Uzun Mehmet’i andıklarını söyledi. Kurumda yaptıkları çalışmaları değerlendiren Eroğlu, “2013 yılında yeraltında mekanize kazı planlarımız, hedeflerimizi yapıyoruz. Malzemeleri yurt dışından tedarik ediyoruz. Merkez atölyemizde de üretmeye başladık. İlk portatifini inşallah bir ay içerisinde Armutçuk’ta yerleştirir hale geleceğiz. Buradaki amacımız bu 5 müesseseyi mümkün olduğu kadar ahşap üretim modelinden kurtarmak. Şu anda Üzülmez’i kurtardık. İnşallah 2 yıl içerisinde Armutçuk ve Amasra’yı da ahşap tahkimattan kurtarıp bu modernizasyonu ve diğer hedeflerimizi hayata geçirmek istiyoruz.” dedi.
PROF. DR. BARIŞ: ‘UZUN DÖNEMLİ STRATEJİK ÜRETİM POLİTİKASI GELİŞTİRİLMELİ’
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi 46. Dönem Yönetim Kurulu adına bir konuşma yapan Prof. Dr. Kemal Barış da TTK’nın öncelikli yatırımlarının acilen yapılarak işçi ve mühendis açıklarının giderilmesinin gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Barış, “Biz maden mühendisleri olarak esas itibariyle tüm havzamızı kapsayacak uzun dönemli bir stratejik üretim politikasının mutlaka geliştirilmesi gerektiğin ive mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini, böylece taşkömürü üretiminin arttırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda da özellikle TTK’nın öncelikleri tespit edilerek çok acil şekilde bu alanlara yatırım desteklerinin arttırılması ve işçi ve mühendis açıklarının giderilmesi ve kurumun artık küresel ölçekte rekabet edebilmesi haline gelmesini istiyoruz.” diye konuştu. Tören, şiirlerin okunmasını ardından sona erdi.
Haber :
Iyi ruyalar,rahmetli netekim pasamizin dedigi gibi eskiye ragbet olsa bit pazarina nur yagardi,özel firma kolimbiyada 5bin isciyle 35milyon ton taskömürünü senede nasil cikariyor,bizde 7bin kisi 1milyon ton cikariyorsa,,bu ttk zararlariyla zonguldakta rüzgar generatörleri üretilse,herkes icin cok daha hayirli olurdu
- s.
- 1
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor