Siyaset bilimci gözüyle...
Siyaset bilimci gözüyle...
Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi 4. Sınıf Öğrencisi Yusuf Said Akçakaya ". AK Parti Çevre dediğimiz alanı bir aktör olarak kabul etti, onunla bağ kurdu, iktidara gelişiyle birlikte bu çevre dediğimiz kesimin değerlerini iktidara taşıdı" dedi.
Siyaset Bilimi Öğrencisi Akçakaya, Değişim Radyo'da yayınlanan ve Şenol Azman'ın hazırlayıp sunduğu Kara Tren programına katıldı. Akçakaya, kendisini tanıtırken, 1994 Ereğli doğumlu olduğunu, ilk ve orta öğrenimini Ereğli'de gerçekleştirdiğini söyledi.
AK Parti'nin seçim başarısını yorumlayan Akçakaya, olayı kurumlar açısından değerlendirmek gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
"AK parti'nin iktidara gelişinde başörtüsü yasağını kaldırması, muhafazakar kesimin desteğini alması olarak görülüyor. Şerif Mardin'in, merkez ve çevre kuramı vardır. Her toplumun bir merkezi vardır. Bu merkez toplumun kurucu gücü ve yöneticisidir. Topluma hakim olmak bu merkeze hakim olmakla mümkündür der. Çevre de merkezde sesi dile getirilmeyen kesimdir. Pasif bir kesimdir bu. AK Parti Çevre dediğimiz alanı bir aktör olarak kabul etti, onunla bağ kurdu, iktidara gelişiyle birlikte bu çevre dediğimiz kesimin değerlerini iktidara taşıdı. Merkez dediğimiz kişiler bürokratlardır, siyasettir, askeriyedir, Çevre dediğimiz de Anadolu'da yaşayan insanlardır. AK Parti'nin iktidara gelişinde başarısı bu kesimle en güçlü bağı kurdu. CHP'nin başarısızlığı da çevre ile gerekli bağı kuramamasından kaynaklanır."
AK Parti'nin iktidarı döneminde kendi küskünlerini de yarattığını fakat muhalefetin AK parti'nin bıraktığı boşlukları değerlendiremediğini belirten Akçakaya, "Eğer değerlendirse başarılı olabilirdi. Baktığımızda AK Parti seçmeninin de eleştirileri var bu normaldir. Fakat hala bir alternatif yok. Her seçmenin farklı bir eleştirisi olabilir. AK Parti'nin ufak parçaları, tarımda, fındıktan, ekonomi ile alakalı konularda AK parti ile görüşleri ayrıldı" diye konuştu.
CHP'NİN DURUMU...
Bu küçük kırgınlıklara onay veren seçmenin AK Parti ile bağını koparmasının alternatif yokluğu nedeniyle mümkün görünmediğini ifade eden Akçakaya CHP'yi değerlendirirken ise şunları söyledi:
"En büyük sorun muhalefet yöneticilerinin parti içinde işgal ettikleri konumdan memnun olması. Muhalefetin sloganı "Bir nal bir atı kurtarır, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir ülkeyi kurtarır " şeklinde. Şikayet ettiği şeyin karşısına aynı sloganla çıkıyor. Muhalefet burada büyük bir hataya düşüyor. İktidarın karşısına neden alternatif olarak çıkamıyor denildiğinde, bir olay, bir afet olduğunda muhalefet yöneticileri şu bakan istifa etmelidir, şu yönetici istifa etmelidir diyor. 24 Haziran'da CHP yöneticileri seçim ikinci tura kalıyor, sandıkları terk etmeyin dedi. Hem güvenilirliğini yitirdi, hem de ilkeler üzerine konuşulduğunda sorgulanır hale geliyor. Karşıda bir olay olduğunda istifa bekliyorsunuz ama sizde olduğunda bu ilkeyi uygulamıyorsunuz.
Muhalefet kadın haklarını, gençleri savunduğunu söylüyor. Bakıyorsunuz en genç vekiller AK Parti'de, en fazla kadın AK Parti'de. AK Parti gençlik kolları başkanını Yalova'dan birinci sıradan aday gösterdi. Muhalefetin kendi samimiyetini sorgulaması lazım. Bana kalırsa Kemal Kılıçdaroğlu iktidar gelmeyi denedi. Abdullah Gül'ü denedi. Proje başarısız olunca Muharrem İnce'yi gösterdi. Gül'e itiraz edilince bizim adayımız niye yok diye, alın size bizim adayımız, demiş oldu. Toplumu okuduğumuzda, muhalefetin merkeze yakın, sağda aday göstermesi yararlı olabilirdi. Çünkü AK Parti'den oy alması gerekiyordu. Muhalefetin toplamı 48 etti. Abdullah Gül'ü geçmişine bakarak istemediler. Abdullah Gül aday olmadığını açıkladığında seçimin sonucunu tahmin etmiştim. Abdullah Gül olabilir miydi sorusunun yanıtı, en yakın aday Abdullah Gül idi. CHP Abdullah Gül'ü aday gösterecekti. Bunu İyi Parti'nin kendi adayında diretmesi engelledi. "
Akçakaya, Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanlığı seçimine gitmesi halinde CHP'nin daha az oy alacağını düşündüğünü söyledi. Genç Siyaset Bilimci, seçime sürenin daha fazla olması halinde Muharrem İnce'nin de oyunun giderek düşeceğini dile getirdi.
AK PARTİ-MHP İTTİFAKTI
AK Parti'nin tek başına girmesi durumunda meclisi alabileceğini ifade eden Akçakaya, "Fakat MHP olmasa cumhurbaşkanlığı tehlikeye girebilirdi. İttifak olmasa İyi Parti ve MHP'nin mecliste olamama ihtimali vardı. AK Parti alabileceği en iyi sonuçlardan birini aldı. Muhalefetin alternatif olamadığını gören seçmen, MHP'yi ittifak içinde ılımlı bir muhalefet olarak gördü. AK Parti'nin oylarının bu yüzden MHP'ye kaydığını düşünüyorum. Bu yine muhalefetin başarısızlığı olarak görülüyor" dedi.
GENÇLERİN DURUMU...
Gençlerin büyük bölümünün kendini herhangi bir partiye ait hissetmediğini ifade eden Akçakaya, "Herkesin bir fikri var ama bir siyasi partiden siyasete gireceğini söylemekte zorlanıyor. Gençlerde, kendi arkadaşlarımda bunu görüyorum. Kimsenin aklında şu parti, bu parti yok," diye konuştu.
Haber : H Aksakal