PERİNÇEK: "ANAYASA'YA CANLI BOMBA SOKUYORLAR"
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ""Bu anayasa girişimi, anayasaya canlı bombalar sokuyor. Canlı bombalar Suruç'ta patlıyor, Ankara'da patlıyor, şimdi o canlı bombaları Anayasa'da patlatmak istiyorlar" dedi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ""Bu anayasa girişimi, anayasaya canlı bombalar sokuyor. Canlı bombalar Suruç'ta patlıyor, Ankara'da patlıyor, şimdi o canlı bombaları Anayasa'da patlatmak istiyorlar" dedi.
Perinçek, Vatan Partisi Kdz Ereğli İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen "Terör, Yeni Anayasa ve Bölgesel Çözüm" konulu konferansa katıldı.
Vatan Partisi Zonguldak İl Başkanı Ali Seydi Tatar, Düzce İl Başkanı Fethi Sönmez, Ereğli İlçe Başkanı Alev Aksu, çevre il ve ilçelerden parti yöneticileri ve partililerin katıldığı konferansta İstiklal Marşı okunmasıyla başladı.
Vatan Partisi Kdz Ereğli İlçe Başkanı Alev Aksu, toplantının açık konuşmasında, konferansa katılmak için gelen partililere teşekkür etti.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, konuşmasında Anayasa girişimlerinin teröristlerin istediklerini içerdiğini, anayasanın Atatürk Cumhuriyeti'nin anayasası olmadığını, Cumhuriyetin temellerini hedef alan, Türk miletini hedef alan bir anayasa girişimi olduğunu belirterek, "Bu anayasa girişimi, anayasaya canlı bombalar sokuyor. Canlı bombalar Suruç'ta patlıyor, Ankara'da patlıyor, şimdi o canlı bombaları Anayasa'da patlatmak istiyorlar" dedi.
Bu canlı bombaları Türk ifadesinin anayasadan çıkarılması,
özerklik, laikliğin ortadan kaldırdığı tekke ve zaviyelerin geriye getirilmesi
ve başkanlık sistemi olduğunu ifade eden Perinçek şöyle konuştu:
"Bu yeni anayasa girişimine karşı bir milli anayasa hareketi kuruldu. Bunda
çeşitli partilerden insanlar var, aydınlar var, sendikacılar var. Bu milli
anayasa hareketi, diyor ki bir, Türk
Milletini anayasadan çıkartamazsınız, Türk milletine savaş ilan ediyorsunuz,
iki vatanı bölemezsiniz, özerklik adı altında Türkiye Cumhuriyeti'nde ayrı
otorite alanları kurmayacaksınız. Üçüncüsü Türkiye'nin çağdaş toplum sürecini dinamitleyemezsiniz. Biz
Atatürk'le bir çağdaş toplum kararı aldık. Siz tekrar kadını cariye haline
getiremezsiniz, kafese sokamazsınız. Cumhuriyet kadınını tekrar kul ve köle
haline getiremezsiniz."
"TERÖRLE MÜCADELE VE BÖLÜCÜ TERÖRE KARŞI MÜCADELE AYNIDIR"
Aslında 2004 yılından beri AK Parti iktidarının sürekli
böyle girişimlerde bulunduğunun ifade eden Perinçek şöyle devam etti:
" Fakat hepsi sürekli boşa çıkarıldı. Şimdi hangi koşullarda yeniden anayasa
ısıtılıp gündeme getiriliyor. PKK Hendeklere gömülüyor. Türk Silahlı
Kuvvetleri, Türk Polisi ve Köy Korucularımız canlarını ortaya koyarak, kanlarını vererek PKK'yı Varto'da, Silopi'de,
Cizre'de, Yüksekova'da, Sur'da,
Kızıltepe'de hendeklere gömüyor. Şimdi bu yeni anayasa girişimi PKK'yı
hendekten çıkarma girişimi. Silahlı kuvvetlerin hendeğe gömdüğü PKK'ya ellerini
uzatıyorlar, onları hendeklerden çıkartacaklar. Çünkü getirdikleri Türk
Milletini anayasadan çıkartmak, özerklik, hepsi PKK'nın talebi. Yeni anayasayla Kürdistan'a özerklik gelecek,
Türk milleti anayasadan çıkacak, Cemaatler, tarikatlar yasallaşacak. Bunların
hepsi PKK'nın talebi. Onun için teröre karşı mücadeleyle, yeni anayasaya karşı
mücadele aynı mücadeledir. Birisi
anayasa düzleminde mücadele, anayasa cephesinde mücadeledir. Birisi de milletçe
ve devletçe, silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, korucumuzun bölücü teröre karşı
mücadelesidir."
"BÖLGE ÜLKELERİ BİRLEŞMELİ"
Hükümetin PKK'ya
toplum üstünde otorite kurma, silah yığma fırsatı verdiğini savunan Perinçek
şunları kaydetti:
"Türkiye Vatan Partisi'nin dediği noktaya geldi. Temmuz 2015'te TSK'de itiraz
etti, PKK'yı tasfiye edeceğim dedi, harekete geçti ve Türkiye büyük bir vatan
mücadelesine başladı. Vatan Partisi devletin yaptırım gücü kullanılmadan terör
örgütünün silah bırakması gibi bir hayale inanmıyor. O örgüt silah bırakmam
diyor. Bırakmaya kalksa, ABD ve İsrail silah bırakamazsın diyor. Onlar da
bırakmadığına göre, ya o silahlı gücün Türkiye'yi bölmesini seyredeceğiz, ya da
bugün olduğu gibi onları hendeklere gömeceğiz. Vatan Partisi'nin teröre karşı
mücadeledeki birinci maddesi, TSK'nın bu işe kararlı olarak girmesiyle ülkede
uygulanan mücadele haline gelmiştir.
İkincisi, bölge ülkeleriyle birleşerek kalıcı zafere ulaşabiliriz. Yani bölge ülkeleri suriye, ırak, iran, Lübnan, Azerbaycan gibi ülkeler de ABD ve İsrail tarafından bölünme tehdidi altında. ABD ve İsrail'in silahlı güçleriyle boğuşuyor bu ülkeler. Biz bu tabloda ne yapacağız, hepsi ABD tarafından bölünmek istendiğine göre bu bölge ülkeleriyle birlikte olacağız. Türkiye ile İran anlaşsın, PKK hemen Kandil'de bayrak çeker. On beş gün sürmez. Kurşun da atılmaz, insan da ölmez. Türkiye Suriye anlaştığı gün PYD diye bir şey kalmaz. Suriye Halep'e kadar geldi, adım adım Türkiye'ye yaklaşıyor.
Bu bölge ülkelerinin vatan bütünlüğü birbirine bağlı. Irak'ın vatan bütünlüğü bizim vatan bütünlüğümüz. Irak'ın vatan bütünlüğü bizim vatan bütünlüğümüz. İran'ın vatan bütünlüğü bizim vatan bütünlüğümüz. O bakımdan bölge ülkeleri, işbirliği yapacak bölücülüğe karşı. Vatan partisinin programı bu. Buna karşı koyacak güç yok dünyada. Dikkat ederseniz ABD sürekli bu bölge ülkelerinin birbirine yaklaşmasını önlemeye çalışıyor."
"ÜRETİME DAYALI EKONOMİ"
Yeniden bir üretim ekonomisini nasıl kuracaklarını
düşündüklerini ifade eden Perinçek şunları kaydetti:
"Teröre karşı mücadeleyle üretime dayalı bir ekonomi kurmak bütünleşiyor. İkisi
de tek şeye bağlı. Başı dik, bağımsız bir Türkiye. Ekonomide bunlar üretim
ekonomisini tahrip edip, yerine bir borçlanma ekonomisi kurdular. Ne zamana
kadar borçlanacaksın, en sonunda hacizci gelmeyecek mi, kapını çalmayacak mı?
İşte borçlanma ekonomisi iflas etti. Borçlanma ekonomisinden üretim ekonomisine
geçmek de aynı bölücü terörden kurtulmak gibi Amerika'dan bağımsız bir Ankara
yaratmaya bağlıdır."
Borç ödenmesi sürecinde Türkiye'nin bünyesini satma noktasına getirildiğini savunan Perinçek, Türkiye'nin bu süreçte sanayi varlıklarını tasfiye ettiğini iddia etti.
Zonguldak'ın tarihinin, Ereğli'nin tarihinin aynı
zamanda Türkiye tarihi olduğunu belirten Perinçek şöyle dedi:
"1970'lerde kırk binin üstünde insan çalışıyordu, bugün on binin altına düştü.
Benim kömürüm dağın altında yatıyor, dünyanın en büyük rezervlerindendir
Zonguldak kömür rezervleri. Ben de köyde yatıyorum ama o dağın altındaki kömürü
çıkartmıyorum. Bu dışa bağımlılığın, dışarıdan bize dayatılan politikaların
sonucudur. Şemsi Denizer'i, madenci liderlerini saygıyla anıyorum. Hep bu
Türkiye'ye kurulan kumpasa karşı o zaman mücadeleler yaptık. Madenci yürüyüşünü
yaptık. Oralarda sizler kadınlar, erkekler yürüdünüz. O da Türkiye'ye
örnektir."
KONFERANSTA GERGİN ANLAR
Öte yandan salon konferans öncesinde "Türk'süz ve Bölücü Anayasaya Hayır", "Terörün Kökünü Kazıyacağız" yazılı pankartlar asıldı. Perinçek'in konuşması zaman zaman alkışlar ve "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz", "Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez" sloganlarıyla kesildi.
Perinçek konuşurken, CHP'nin de anayasadan Türk kelimesinin çıkarılmasını programına aldığını söyleyince, konferansı dinlemek için gelen CHP'li olduğunu belirten Mehmet Soyer, "CHP'yi ağzınıza almayın" tepkisi gösterdi. Perinçek'in ricası ve partililerle güvenlik görevlilerinin araya girmesiyle salondan çıkmak isteyen Soyer sakinleşerek salona döndü.
Ancak Perinçek'in CHP'ye yönelik eleştirilerinin sürmesi üzerine Soyer tepki göstererek salondan ayrıldı. İlerleyen dakikalarda bir kişi daha CHP'li olduğunu belirterek salonu terk etti. Partililerle CHP'liler arasında olayların büyümesini salondaki sivil giyimli polisler ve başka partililer önledi.
Perinçek konferansın ardından salondakilerin sorularını yanıtladı.
Haber : Hüseyin Aksakal