MUHARREM AYI VE AŞURE GÜNÜ
MUHARREM AYI VE AŞURE GÜNÜ
Geçtiğimiz hafta Cumartesi günü hicri 1444. yıla girdik.
Muharrem ayı hicri yılın ilk ayıdır. Hicri yıl dediğimizde toplumumuzda pek fazla bilinmemektedir. Hicri takvim, müslümanlar tarafından kullanılan, Ay’ın hareketlerine göre düzenlenmiş, 1 yıl 355 gün, 12 Kameri aydan oluşan ve Hz. Peygamberin Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç olarak kabul eden bir takvimdir.
Bu takvimin başlangıç ayı Muharrem ayıdır. Muharrem ayı aynı zamanda İslam'dan önce haram aylar olarak adlandırılan aylardandır. Haram aylar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep aylarıdır.
Bu aylar Mübarek Aylar, Hürmet Ayları ya da Haram Aylar olarak adlandırılır. Bu dört ayda her türlü kötülük, çirkinlik, saldırı, zulüm ve savaş yasaktı.
Muharrem ayı içerisinde öyle bir gün var ki bizler için önemli bir gündür. Bu gün toplumumuzda Aşure Günü olarak bilinen Muharrem ayının 10. günüdür. Aşure Arapça’da on anlamına gelen ‘’aşara’’ kelimesinden türetilmiştir.
Muharrem ayının 10 günü olan Aşure Günü, birçok peygamberin zulümden kurtulduğu güne denk geliyor.
Biz Müslümanlar için ise Muharrem ayının 10 günü acılı bir olayı barındırıyor bu olay bizleri derinden etkileyen Kerbela olayıdır.
Miladi takvime göre 680 yılında meydana gelen bu olay Hicri takvime göre 10 Muharrem 61 yılında gerçekleşmiştir. Kerbela olayı Emeviler’in ilk halifesi Muaviye bin Ebu Süfyan'ın ölümünden sonra yerine geçen Yezid bin Muaviye'nin (YEZİD), Hz. Hüseyin'in kendisine biat etmesini istemesi üzerine yaşanan üzücü bir olaydır.
Kerbela'da Hz. Ali'nin oğlu, Hz. Peygamberin cennet gençlerinin efendisi diye adlandırdığı iki torunundan biri olan Hz. Hüseyin ve beraberindekiler Yezid tarafından şehit edilmiştir.
Bu olaydan aslında Müslümanlar kin, nefret, düşmanlık değil, kardeşliğin birliğin beraberliğin gerekli olduğu mesajı çıkarmalıdır.
Muharrem ayı ayrıca bizler için önemli bir zaman dilimidir. Peygamber Efendimiz (S.A.V): “Ramazan ayından sonra en faziletli oruç Muharrem ayında tutulan oruçtur. Muharrem şehrullahtır, Allah'ın ayıdır. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz ise geceleyen kılınan namazdır.” buyurmuşlardır.
Hz peygamber Ramazan Orucu farz kılınmadan önce Muharrem ayında oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra Muharrem Ayı’nda oruç tutup tutmamak ta serbest bırakmıştır.
Aşure günü orucu ile ilgili şu tavsiyede bulunmuştur: “Aşureden önceki gün, aşure günü ve aşureden sonraki gün oruç tutunuz.”
Yahudiler de aşure günü oruç tuttuğu için onlara benzememek adına aşure gününe ilaveten ya aşure gününün bir gün öncesine ya da aşure gününün bir gün sonrasını aşure günü orucuna eklenmesini istemiştir. Yani 9. ve 10. ya da 10. ve 11. günü tutulmasını tavsiye etmiştir.
İslami inanca göre Muharrem ayının 10. günü Hz. Nuh tufandan sonra karaya ayak basınca elinde kalan son malzemeleri birleştirerek yiyecek yapmıştır. Toplumumuzda geleneksel olarak bunu yad etmek için Aşure denilen tatlı yapılır, komşulara akrabalara ikram edilir. Böyle günler toplum olarak birlik-beraberlik ve kaynaşmamıza vesile olur. Paylaşma ve ikram etme duygularımızı artırır. Bu güzel geleneğin gelecek nesillere aktarılması da gerekir.
Muharrem ayının 10 günü gerçekleşen bazı olaylar da vardır bunlar:
- Adem’in tevbesinin bu günde kabul edildiği,
- Nuh’un gemisinin bu günde Cudi dağı tepesine oturduğu ve inananların kurtulduğu, bu sebeple şükür orucu tutulduğu,
- Musa ve İsrailoğulları’nın, Firavun’un zulmünden bu günde kurtuldukları,
- Yunus’un balığın karnından kurtulduğu
- Musa ve Hz. İsa’nın doğdukları
- Süleyman’a mülkün verildiği
- İbrahim’in doğduğu günün bugün olduğu gibi rivayetler de vardır.
Yeni Hicri yılımızın ve Aşure günümüzün bütün Müslümanlar hakkında hayırlara vesile olması dileği ile…
Kdz. Ereğli İlçe Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı
Ferhat CALAYOĞLU
Haber : Değişim Haber Merkezi
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor