MÜFTÜ ALBAYRAK DEĞİŞİM'DEN DEĞERLENDİRDİ
Kdz Ereğli Müftüsü Recai Albayrak, "Oruçtan, yememekten başlayıp sabrı öğreneceksin, başkasının hakkına tecavüz etmemeye dikkat edeceksin, oradan başlayıp yalan söylemeyeceksin, oradan başlayıp doğru olacaksın" dedi.
Kdz Ereğli Müftüsü Recai Albayrak, 93,9 Değişim Radyo'da Ramazan Ayı'nın gelişi dolayıyla yayınlanan Dünya Hali Özel programı'nda Gazeteci Hüseyin Aksakal'ın sorularını yanıtladı.
Albayrak, program açılışında tilavetini gerçekleştirdiği Kur'an ayetlerinin Ramazan ayını tarif ettiğini söyledi.
Albayrak, "Ramazan öyle bir aydır ki, insanlara hidayet sunan, doğru yola sevk eden, hakkın açık delileri olan, hak ile batılı ayırt eden tüm delillerin bulunduğu Kur'an-ı Kerim o ayda indirilmeye başlanmıştır. Bu ay içinde de Kadir gecesinde indirilmeye başlanmıştır. Bu gece Ramazan ayını Allah indinde diğer aylardan farklı kılıyor" dedi.
Ramazan ayının muhteviyatının önemli olduğunu belirten Albayrak, "Ramazan'da cereyan eden şey, bizi yoktan var eden Allah'ın bizim fıtratımıza en uygun şekilde ayetlerle donattığı, güzeli, doğruyu, eğriyi, haramı, helali gösterdiği, inandığımız, kutsal saydığımız başımızın tacı yaptığımız, evimizin en mutena köşesinde astığımız Kur'an'ın mesajlarını algılamaktır. Mutena köşeye asmak saygıdır ama gerçek saygı onun mesajlarını algılamaktır, onu alıp okumaktır" diye konuştu.
"EN BÜYÜK MÜFTÜ KİŞİNİN VİCDANIDIR"
Ramazan ayında Kur'an tavsiyelerini düşünerek tutulan orucun yansımaları bulunduğunu ifade eden Albayrak şöyle devam etti:
"Ramazanın havası İslam dünyasında, hatta gayrımüslim dünyasında bir Müslümanın oruç tutması bile gayrımüslimleri etkileyebiliyor. Kardeşlik, paylaşma ve yardımlaşmayı öngördüğü için çok güzel bir mevsim. Bu ayda ne yapacağız? Bu aya eriştiyseniz bir nimettir. O zaman o ayda oruç tutacaksınız. Herkes tutabilir mi, insanın sıhhati olması lazım, yeme içmemeye katlanacak takatı olması lazım. Hastaysanız kaza edersiniz. Hafif baş ağrısı için oruç terk etmemek gerek. Bu işin biraz kolayına kaçmaktır."
Zaman zaman kendisine bu konularda fetva sorulduğunu belirten Albayrak en kitabi fetvayı vermeye çalıştığını belirterek şunları söyledi:
"Fakat her zaman söylüyorum, en büyük müftü kişinin kendi vicdanıdır. Bundan daha bilinçli bir müftü yoktur. Her şeyi o biliyor çünkü. Gelip bana soruyor ama ben onun içini okuyamıyorum, dünyasına giremiyorum. Bir de o dünyayı ondan iyi bilen Allah var. Allah'ı aldatıyor musun, aldatmıyor musun, kendini aldatıyor musun, aldatmıyor musun? Tıp dünyamızdaki doktorlarımız alınmasın ama bazı doktorlar ufak bir şeyde 'orucunu ye' diyor. Bu konularda doktorun da bilinçli olması lazım. Tıp dünyası insan anatomisinin yüzde 30'una hakim. Bu insanın manevi dünyadan alabileceği doyumu engellememek gerekir. Bunu gereksiz yere engellediğinde art niyet akla gelebilir."
"SEFERİ OLARAK ORUÇ DAHA EVLADIR"
Günümüzde yolculuk koşullarının kolaylaştığı, bundan ötürü seferi kavramının ne ölçüde uygulanabileceği sorusunu yanıtlarken, seferi olanların oruç tutmayabileceğini belirten Albayrak, "Allah orucu bozun demiyor... Tutmayabilirsiniz diyor. Namazı seferi olarak kılmak daha evladır, orucu seferiyken tutmak daha evladır. Eğer sağlık durumu uygunsa, orucunu tutarsın. Bunu tuttuğun için de belki Allah bu fedakarlığın ayrı bir karşılığını verebilir. Onu da Allah bilir. Seferiyken oruç yerse kefaret gerektirir. Tutmazsa kaza eder," diye konuştu.
Ramazan ayının sosyal dünyada engin güzellikler yarattığını belirten Albayrak, "Bizim kültürümüzde misafirin yeri ayrıdır. Bunu Avrupalı bir yere koyamaz. Bu bir iftihar vesilesidir. Gönül dünyalarında bir şey olmadığı için böyle düşünüyorlar. Kapitalist dünyanın üyeleri oldukları için böyle. Bizde bir misafir olduğunda o misafire gönlümüzü açıyoruz, bunu açtıktan sonra bunu Allah rızasını kazandığımız için bunu açıyoruz. Aslında kapital olarak da bir kayıp yok. İkram yaptığınız zaman Allah size daha büyük ikram yapıyor" ifadelerini kullandı.
"ORUÇ PAHALI BİR ŞEY"
Albayrak, Ramazan ayının Müslümanları sukünete zorladığını, husumetlerin uykuya yatırılmasına vesile olmasını değerlendirirken şunları söyledi:
"Peygamber efendimiz bizi ikaz ediyor. 'Oruç koruyucu bir kalkandır, oruç seni dışarıdan gelecek olumsuzluklara karşı muhafaza eder' diyor. 'Sizden biri oruç tutarken cinsi münasebette bulunmasın' diyor, 'Çirkin laflar ederek cehalette bulunmasın' diyor. Bizim oruç tutan değerli kardeşlerimizde gördüğümüzki bu konuda da zaman zaman kendi kendimizi sorgularızkötü davranışlar için Cahillik Yapmayın diyor. İnsanın arkasından, yüzüne küfür ediyor, kalbini kırıyorsun. Oruç tutacaksın, oruç pahalı bir şey. Muhafaza etmek pahalı. Ağzını tutarsın, yemezsin içmezsin ama onun gerçek mahiyetine erişmek için yapman gereken başka şeyler var. Peygamber efendimiz, 'Biri size sataştığında, ben kabadayı değilim de, ben oruçluyum, seninle kavga ederek, seninle dalaşarak orucumu ziyan edemem de' diyor. Senle dalaşacak olduğum zaman ne diye akşama kadar aç durayım? Peygamber efendimiz 'Kim oruçluyken yalanı ve yalan ameli bırakmazsa, bu şekilde yapan kimsenin yemesini içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur' buyuruyor. Oruçtan, yememekten başlayıp sabrı öğreneceksin, başkasının hakkına tecavüz etmemeye dikkat edeceksin, oradan başlayıp yalan söylemeyeceksin, oradan başlayıp doğru olacaksın. Oruç sadece yiyip içmemek, cinsi münasebette bulunmamak sınırlarında kaldığında bize bir şey kazandırmaz. Kazandırması için orucun kalitesini yükseltmemiz lazım. Allah, 'Hiç kimse karışmasın, kulum orucu benim için tutuyor, onun mükafatını ancak ben veririm, onu sen hayal bile edemezsin' buyuruyor."
TEMEL MESAJ "BİRLİK"
Dünya Müslümanlarının da sıkıntıları var. Birlik olamamalarından, bir güç olarak, dini değerleri baz alarak Müslümanları farklı gören batıya karşı güç olarak çıkmasını engelleyen ayrışmaları engellememiz lazım. Müslüman sadece Türkiye'de yaşamıyor: Açlıktan ölen insanlar var, israf eden insanlar var. Zenginlik paylaşılırsa iyidir. Zekat müessesesi, fitre müessesesi bunu öngörüyor. Allah verdiği nimetin kişinin üstünde görülmesini ister. Kişi varsa adam gibi yiyecek ama israf etmeyecek, kendisi yerken olmayanları da düşünecek. Kendisi israf edecek, yanıbaşında komşusu yemek yiyemeyecek, bu yanlış."
FİTRE MİKTARI...
Fitre asgarisi 15 lira olarak belirlendi. Bunun üstü olur. Yüz olur, beşyüz olabilir. Ama onbeşin altına düşmesi söz konusu değil. Hanede kaç kişi varsa onlar için fitre verilir. Fitre başkadır, fidye başkadır. Fitre akrabaya verilir. Yakından başlamak kaydıyla. Ayrı evde oturan kardeşe verebilir ama anne babaya veremez bunların teferruatını daha sonra konuşabiliriz. Temel kural, fitre, zekat fakirin hakkıdır. Oruç tutamayan, tutamadığı zaman fidye öder . Bunun miktarı da lokal gerçeklere bağlı. Bir kişi onbeş liraya doyar. Ama kendisine onbeş liradan harcayan kişi, kendisine göre vermeli. Zekat ile ilgili seksen gram altını varsa, üstünden bir yıl geçtiyse zekatının verilmesi gerekir. Zekat her zaman verilebilir ama Ramazan ayında verilirse daha hayırlı olur diye bu ay verenler var.
Bunlar zorunlu olanlar. Ama ilçemizde suriye göçmenleri var. Asgari ücretle geçinenler var. Bunlara zekat verilir. Asgari ücretle kişi kira veriyorsa, çocukları okuyorsa geçinmesi zor. Zenginlerin zenginliklerini artıya çevirebilmeleri için çalıştırdığı insanlardan, onların aileri, komşularına, hastanelerde para bulamayanlara, hastalara bigane kalmamak lazım diye sorması lazım."
"İFTARLARDA İSRAFTAN KAÇINMAK GEREK"
Albayrak, programda toplu iftarlarda israftan kaçınılması uyarısında da bulundu. Albayrak şu ifadeleri kullandı:
"İftarlar da veriliyor, bunlarda yapılan israf beni çok yaralıyor. Biz de müftülük olarak veriyoruz, çok dikkat etmemize rağmen bir sürü israf oluyor. Onu da bir düzene koymak lazım. Versin ama abartmasın. Bir iftara gidiyorsun, tek kuş sütü eksik. Bir Müslüman olarak net bir şey söylemek gerekiyor. Bir işe riya karışıyorsa o işten hayır gelmez. Başka bir çıkar düşünülüyorsa, Allah'ın rızası bypas edilmiş demektir. Sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi gerekir. Yanına basın alıp Ramazan paketi dağıtmak doğru bir şey mi? Temelde riya kokan, riya ihtimali olan şeylerden kaçınmakta fayda var."
Albayrak, müftülük faaliyetleri ile ilgili olarak ise şu bilgileri verdi:
"Ramazanda teraviden önce merkezi sistemle Ali Molla camiinden ilahiyat fakültesinden hocalarımızdan istifade ederek, her gün değişik bir vaizimiz tüm köylere ulaşan bir vaaz verecek. Bu bağlayıcı bir şey değil. Kendi vaaz vermek isteyin hocalarımız böyle yapabilir. Tüm camilerimizde mukabele okunacak. Cemaat profiline göre tüm bunlar belirlenecek.
Bayanlara yönelik mukabelelerimiz var. Bu sene bayan hafızlarımız okuyacak. Camilere bayanların gelmeyeceğine ilişkin algı kırıldı. Hızlı kırıldığı için altyapısını tam hazırlayamadık. İnşallah bunu da hazırlayacağız. Öğle namazlarında da merkezi sistemden vaazlarımız olacak. Bazı akşamlarda toplu teravih ve sohbetler düşünüyoruz. Kadir gecesi amfi tiyatroda Açıkhava programımız olacak."
Albayrak, tüm İslam Aleminin Ramazan ayını kutladığını da sözlerine ekledi.
Haber : Hüseyin Aksakal