Maden kazasında ölen işçinin yürek burkan hikayesi...
Maden kazasında ölen işçinin yürek burkan hikayesi...
Zonguldak'ta metan gazı sıkışması sonucu meydana gelen patlamada ölen maden
işçisi Uğur Göktaş'ın, 9 yıl önce babası Osman Göktaş'ın da kaçak maden
ocağında gazdan zehirlenerek hayatını kaybettiği ortaya çıktı.
Kilimli ilçesi
Dağyolu Sokak mevkisinde İ.A.'ya ait ruhsatsız olarak işletilen maden ocağında
metan gazı sıkışması sonucu patlama meydana geldi. Patlamada ocakta mahsur
kalan Uğur Göktaş, Kenan Çavuş ve Hasan Gençtürk'ün cansız bedenlerine yaklaşık
10 saat süren çalışmalar neticesinde ulaşılabildi. TTK ekiplerinin arama
kurtarma çalışmalarının ardından üç madencinin cenazeleri madenden çıkartılarak
hastane morguna kaldırıldı. İşçilerden Uğur Göktaş'ın cenazesi otopsi
işlemlerinin ardından Atatürk Devlet Hastanesi Morgu'ndan alınarak Acılık Hz.
Ali Camii'ne götürüldü.
BABASINI 'BABALAR GÜNÜ'NDE KENDİSİNİ
KURTARIRKEN HAYATINI KAYBETTİ
21 Haziran 2009 günü
kaçak maden ocağında gazdan zehirlenerek hayatını kaybeden baba Osman Göktaş'ın
aynı ocakta beraber çalıştığı oğlu Uğur'un hayatını kurtardığı ortaya çıktı.
Kendisini ve bir arkadaşını kurtaran babası Osman Göktaş'ı kaybeden Uğur
Göktaş'ın aynı şekilde kaçak maden ocağında metan gazı sıkışması sonrası
meydana gelen patlamada hayatını kaybetmesi ailesini daha da üzdü.
Babaları Osman
Göktaş'ı 2009 yılındaki 'Babalar Günü'nde kaybeden çocuklarının "Baba, bugün
babalar günü. Daha sana hediye alacaktık. Baba bizi bırakıp nasıl gittin?"
şeklindeki sözleri hafızalara kazınmıştı.
Hem babalarını,
hem de bir evlatlarını maden ocağında kaybeden aile ise cenaze töreninde
güçlükle ayakta durabildi. Öte yandan patlamanın meydana geldiği maden ocağının
sahibi İ.A., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"ANNESİNİ HASTANEYE BERABER GÖTÜRÜYORDUK"
Hala Fatma Çolak,
madende kaybettiği yeğeni Uğur'un annesine sahip çıktığını anlatarak, "Hiç
kimse bize sahip çıkmadı. Kimse bize bir yardım yapmadı. Anne tümör hastası.
Yine bu yavrumla beraber anneyi hastaneye götürüyorduk. Bu yavrum da kaçak
ocakta hayatını kaybetti. Ne olur bu ocaklar kapatılsın. Ağabeyim gitti,
canımız yandı. Bize sahip çıkan yok. Ocakta oğlunu kurtarırken bir işçi daha
varmış onu da kurtarırken kendisi vefat etti. Babası öldü. 9 yıl sonra da bu
acıyı yaşadık. Bu seferde yine kaçak ocakta Uğur'u kaybettik. Yetkililer artık
benim sesimi duysun. Anne hasta, evladını kaybetti, eşini kaybetti. Annenin
aklı geliyor gidiyor" diye konuştu.
"O ESNADA BENDE İÇERİDE OLSAYDIM HASAR GÖRÜRDÜM"
Aynı maden ocağında
çalışan işçilerden İsmail Top ise o gece dışarıda vinç operatörü olarak
çalıştığını anlattı. Gaz patlamasını görür görmez arkadaşlarına yardıma
koştuğunu anlatan İsmail Top, "Gece
03.00 sıralarında gaz patlaması oldu. İki arkadaşı çıkarttık. Ben o patlama
esnasında dışarıdaydım. İki arkadaşımızı çıkarttık. Ama diğerlerine ulaşamadık.
TTK'nın kuratrma ekibi geldi. Onlar da mücadele verdi. Gazdan dolayı epey geç
çıkartabildiler. Çıktıklarında zaten ölmüşlerdi. Gaz patlaması ama tam olarak
sebebini bilmiyorum. Ben dışarıda çalışıyordum. Vinç operatörüydüm. O esnada
ben dışarıda çalışıyordum. Eğer ben de içeride olsaydım ben de hasar görürdüm.
Arkadaşlarımızı kurtarmak için mücadele verirken hastaneye kaldırıldım" diye
konuştu.
"BEN ORADAKİ ÇALIŞMA ORTAMINI GÖRDÜM. YETERSİZ HAVALANDIRMA VE MAKİNELER YOK"
Ağabey Nazif Göktaş,
9 yıl önce babası Osman Göktaş'ın aynı arazide başka bir kaçak maden ocağında
kardeşi Uğur Göktaş ile birlikte çalıştığını anlattı. Ocakta çalışma sırasında
yoğun gaz sebebiyle babası Osman Göktaş'ın oğlunu ve bir iş arkadaşını
kurtarmaya çalışırken hayatını kaybettiğini söyleyen Nazif Göktaş, şöyle dedi:
"Babam da madende
kaza geçirdi. Devletin artık kaçak ocakları kapatmasını istiyoruz. Başka
ailelerin canlarının yanmamasını istiyoruz. Ben kendi gözümle oradaki ocağı
gördüm. Havalandırma yetersiz, makineler yetersiz. Devletin bir an önce
ocakları kapatmasını istiyoruz. Başka aileler yanmasın. Biz millet olarak
bunları istiyoruz. Suçlulardan cezası olan cezasını çeksin. Kimse kaçak iş
yapmasın. Ben oradaki çalışma ortamını gördüm. Yetersiz havalandırma ve
makineler yok. Bunlara nasıl izin veriliyor. Devletin artık bunları
araştırmasını istiyoruz. 9 yıl önce babamı madende kaybettim. Kardeşim Uğur'u
kurtarmaya çalışıyordu kendisini kaybettik. 9 yıl sonra kardeşimi kaybettim.
Babası o arazide başka bir ocakta Uğur da beraber çalışıyorlardı."
ABLA EMİNE AYDIN, "ABLA ŞU GECE VARDİYASINDAN NEFRET EDİYORUM" DEMİŞTİ
Gözyaşlarıyla
taziyeleri kabul eden Uğur Göktaş'ın ablası Emine Göktaş Aydın ise kardeşiyle
patlamadan önce yaptıkları telefon görüşmesini anlattı. 3 ay önce kendisinin de
kızını kaybettiğini anlatan ve kardeşi Uğur'un hem kendilerine hem de annesine
baktığını anlatan abla Emine Aydın, şöyle devam etti:
"Zaten istemeyerek gitti ocağa. Bana 'Abla şu gece vardiyasından nefret ediyorum' dedi. Bu son vardiyaydı, vardiya gündüze dönecekti. Bana, 'Abla bizi küçücük yere sokuyorlar' dedi. Üç ay önce evladımı kaybettim. Kardeşim Uğur hep benim destekçimdi. Adamlarda Allah inancı mı yok. Annem hasta, kardeşim doktora götürecek izin vermiyorlardı. Yeğenimin defin işlemleri vardı sürekli arıyorlardı. Hiç kardeşimi rahat bırakmadılar. Benim yavrum şehit gitti. Allah sorsun hesabını. TTK'ya işe girmek için umut ediyordu. Torpil bulalım diyordu. Torpilsiz hiçbir şey yürümüyor. Şu ocaklara o kadar çok tolerans tanınıyor ki bıktım artık. Biz 9 yıl önce babamızı da kaybettik. Çünkü kardeşim de o ocakta çalışıyordu. Kardeşimi kandırdılar, kardeşime 'Sen babanın yerine geç, patron yarısısın' diyorlardı. Sonra kardeşimi köle gibi kullandılar. Kardeşim çok çekti. Ağabeyimin emekliliği yaklaştı, ocağın dibine verdiler. Ağabeyim de özel ocakta çalışıyor ona da çok çektiriyorlar. Ben de 3 ay önce evladımı kaybetmiştim. Ailecek çok çekiyoruz. Şu Zonguldak'a el atsınlar"
KOŞARAK GİTTİĞİ BABASININ MEZARININ YANINA DEFNEDİLDİ
İl Müftüsü Rüstem
Can'ın kıldırdığı cenaze namazının ardından Uğur Göktaş'ın cenazesi 9 yıl önce kendisini kurtarmak için hayatını kaybettiği babası
Osman Göktaş'ın mezarının yanına defnedildi. Cenaze törenine Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Zafer Benli, AK Parti Milletvekili Ahmet
Çolakoğlu, Vali Erdoğan Bektaş ve protokol üyeleri katıldı.
Haber : İHA