Midilli Park'ta selden etkilendi!..
  Otomobil ayağının üzerinden geçti!
  Otomobil takla attı: Yaralılar var...
  Resmi Gazete’de yayımlandı…
  Korona virüs Ereğli’de 6 can daha aldı!
  MADEN OCAĞINDA GÖÇÜK…
  Meclis Üyeleri salonu terk etti!
  6 aylık bebek yatağında ölü bulundu!
  4 araç birbirine girdi! 1 yaralı!..
  Koronavirüs aşısına ilişkin yeni karar!
02 Temmuz 2022 Cumartesi
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
  •  
    •  » EĞİTİM
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • CANLI RADYO
YORGAN NİYE ZAYİ OLDU?

YORGAN NİYE ZAYİ OLDU?
10 Subat 2020 12:15:00

Yazar : Semih ÇOLAK
Semih ÇOLAK
  • Whatsapp ta Paylaş
YORGAN NİYE ZAYİ OLDU?

Duvara bir çivi çakmak istiyorsanız, önce çiviyi kontrol edersiniz, sonra çakacağınız yeri gözden geçirirsiniz. Bunu yapmadığınızda yaptığınız işi tekrar yapmanız daima ihtimal dâhilindedir. Durum tespiti, sorunun çözülmesinin ilk adımıdır.  İster duvara çaktığınız çivi, ister en karmaşık sosyal ve ekonomik meseleler olsun bir işin çözümünde geçerli bir kuraldır bu.

O halde sayalım…

Bir; kaymakam, belediye başkanı, meclis üyeleri, sanayi odası, meslek örgütleri; ilçenin atanmış veya seçilmiş tüm kanaat önderleri ve icra makamındakilerin, hatta önde gelen sanayi kuruluşlarının, kamusal yarar sağlayan konularda bir araya gelebilmesi iyidir. Daha da ötesi şarttır.

İki; Pire var diye yorganı yakmak, ormanda ayı var diye ormanı yakmak çözüm değildir. Yorganı ve ormanı var olduğu haliyle veya daha güvenli bir hale getirmiyorsanız, ortadaki sorundan daha büyük sorunlara kapıyı açarsınız.

Üç; barışmayı bilmeyen, savaşa başlamamalı.  Gerginlik ortamı genelde çaresizliğin ve çözüm yolunda irade eksikliğinin sonucu olarak ortaya çıkar.  Bir kez ortaya çıktığında da bunun son erdirilmesi yolunda atılan adımlar eleştiri konusu olabilir ama barış her zaman çatışma ortamından iyidir.

Dört; tüm çatışmalar, eskimiş bir düzeni değiştirmek ve yerine yeni bir düzen kurmak için yapılır.  Çatışma olsun diye kimse çatışmaz. Sonuçta yeni bir düzen olacaksa, daha önceki sistemde aksayan noktaların birazının ortadan kaldırılması, en azından bir miktar törpülenebilmesi gerekir.

Bu dört ilke, Ereğli’de  - ve başka yerlerde – yaşananları değerlendirirken, “unutulmaması için gözün içine iğneyle yazılması gereken” düsturları içeriyor.

Erdemir ile Ereğli Belediyesi ve diğer Ereğli Geleceğini Arıyor platformu tarafından dile getirilen ağır ifadelerin çekmeceye kilitlenmesiyle sonuçlanan (Yukarıda birinci ilke) süreç mesela…  Bu tavır değişikliği mutlaka eleştirilebilir ama ilçenin bu büyüklükte bir gerilimi ne kadar taşıyabileceğini ve sonuçlarını düşündüğünüzde, (Yukarıdaki ikinci ilke) barış ile elde edilebilecek yararlar, sonuçsuz eleştirilerden çok daha büyük olabilir. Bunun da akıldan çıkarılmaması gerek.

Pire ve yorgan örneğinde olduğu gibi, en baştan görüşme imkânlarını ortadan kaldıracak şekilde söylemlerle ilişkiler konusunda değerlendirmede bulunmak münasip değildi.  Ancak gelinen barış ortamında, (Yukarıdaki dördüncü ilke çerçevesinde) elde ne gibi kazançlar olduğunu sorgulamak gerekir ki gerilim ortamının Sevr ile mi, Lozan ile mi bittiğini bilelim.

Tamam, kavga falan etmeyelim, barışalım ama barış sürecinde sinter bacasından çıkan zehirli gazların, barajda su seviyesinin düştüğü kurak aylarda Ereğli’nin içme suyu ihtiyacını karşılama meselesinin, çeşitli bahanelerle işten çıkarılanların, stok sahalarından havaya yayılan zararlı partiküllerin, gülüç deresi ve derenin denize döküldüğü yer ile civarının deniz kirliliğinin, kapatılan sosyal ve sportif tesislerin, nakliye, sac ticareti gibi alanlarda ilçenin kayıplarının, belediyenin temel gelir kalemleri arasında yer alan çeşitli vergi ve harçlar gibi konuların nasıl çözüldüğü mutlaka sorulacaktır.  

Böyle konularda en ufak bir gelişme olmaksızın,  sırf uzlaşma olsun diye uzlaşmak, neticesiz bir kavganın neticesiz nihayeti gibi saçma bir durum değil midir?

Belki öyle değildir.

Belki gözün gözü görmediği zifiri karanlık bir gece vakti, dahli bulunmayan bir kavgaya, serin gece havasına karşı omzuna attığı yorganla karışan iyi niyetli Nasrettin Hoca’nın başına gelen  (Yorgan gider, kavga biter) bizim de başımıza gelmiştir de haberimiz yoktur. 

Böyle olmadığına inanabilmek için, en başta masaya konulan sorunlardan hangilerinin çözüldüğünü bilmek gerekmez mi?

Bu sorunun cevabını vermek, (laf yerine bazı adımlar atmak daha iyidir) sadece yerel yönetimin değil, Erdemir’in de sorumluluğudur.

Ve Erdemir bir açıklama yapmak zorundadır…

Bu Yazı Toplam 57243 Defa Okunmuştur
  Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.

 Yorumlar ( 2 )

Bir dost
2 yıl önce

Hep aynı esantereler. Sonuç:0(SIFIR)

 Beğen

esat sarı
3 yıl önce

herkes okuyor mu yazıyı :)))
okuyunca anlıyorsunuz demi :)))

 Beğen (1)

  • s.
  • 1

Diğer Yazıları


  • YORGAN NİYE ZAYİ OLDU?
    10-02-2020 | 12 : 15 00
  • TEZAT...
    02-07-2016 | 14 : 15 48
  • Var olmak mı? Yok edilmek mi?
    27-09-2018 | 15 : 36 32
  • TASARRUFLAR NERELERDE DEĞERLENDİRİLMELİ ?
    14-12-2012 | 19 : 28 53
  • BİR PEHLİVAN HİKÂYESİ
    05-11-2019 | 11 : 48 11
  • Yayın Hayatına Başlarken...
    27-11-2013 | 12 : 14 28
  • 22. YIL VE 1. YIL MUTLULUĞU
    18-11-2014 | 14 : 30 59
  • ÖNEMİNİZİN FARKINDA MISINIZ?
    29-04-2014 | 17 : 28 33
  • "Sen Neymişsin", "Ben Neymişim"
    17-02-2016 | 15 : 53 55
  • DOST ve DOSTLUK
    06-09-2018 | 16 : 54 57
  • DEĞİŞİM'İN KURULUŞ YILDÖNÜMÜ!
    19-11-2015 | 10 : 38 09
  • Sevgililer Günü
    15-02-2016 | 10 : 19 28
Tüm Yazıları

Köşe Yazarlarımız


  • doğan yıldıztan
    Geçmiş olsun…
  • UĞUR DEMİROĞLU
    YAZ BİTTİ! SAHİLLER BİZE KALDI!
  • Hasan Vehbi Ersoy
    DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
  • Semih ÇOLAK
    YORGAN NİYE ZAYİ OLDU?
  • Konuk Yazar
    Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
  • Uğuralp CİVELEK
    Kudüs ve beklenen Türk!!!
  • Özkan Doğan
    YEREL RADYO VE REKLAM
  • Şenol AZMAN
    “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
  • Merve KIRAN
    KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
  • Özge CERRAH
    ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
  • İsmail DEMİREL
    ÜNİVERSİTE SINAVINA GİRECEKLER İÇİN SON GÜNLER
  • Harun KARA
    ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
  • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
    SEVGİ ASLA YETMEZ!
  • Hamdi Güner
    DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
  • Hüseyin Aksakal
    HAVADAN SUDAN…
  • Elif Yapıcı
    ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
  • Durul Mert M.A Ed.
    İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
  • Kudret Yavuz Eren
    Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

Çok Okunan Köşe Yazıları


  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY

» Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor

» Henüz BU HAFTA Yazı Görünmüyor
  • İsmail DEMİREL
    ÜNİVERSİTE SINAVINA GİRECEKLER İÇİN SON GÜNLER
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
         

© degisimmedya.com

İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
  •   ASAYİŞ
  •   EĞİTİM
  •   GÜNCEL
  •   KÜLTÜR
  •   KULİS HABER
  •   SİNEMA
  •   TEKNOLOJİ
  •   TÜRKİYE
  •   DÜNYA
  •   Canlı Radyo
  •   FOTO GALERİ
  •   VİDEO GALERİ
  •   YAZARLARIMIZ
  •   GÜNÜN HABERLERİ
  •   Arşiv
Tel : 0 372 322 27 30
0 372 322 27 31
0 372 322 27 32
Faks : 0 372 322 27 33
E-posta: info@degisimmedya.com