“KDV YÜZDE 1’E İNDİRİLSİN!”
CHP’den asgari ücretlileri ve emeklileri rahatlatacak teklif!
TBMM Sağlık, Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu CHP Sözcüsü Ünal Demirtaş, elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışlarla, bu artış karşısında zor duruma düşen asgari ücretleri ve emeklileri rahatlatacak kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu. Konutlarda kullanılan elektrik ve doğalgazdaki KDV’nin yüzde 1’e indirilmesini teklif eden Ünal Demirtaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Sönmez’e de zamlarla ilgili soru önergesi verdi.
CHP’li Demirtaş, ”Enerji politikalarındaki yanlışlıklar düzeltilmediği sürece, vatandaş mağdur olmaya devam edecek” dedi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, seçimlerden sonra vatandaşı zam yağmuruna tutan Ak Parti iktidarının halkı yoksullaştırdığını vurguladı.
“Dar gelirli daha da yoksullaştı. Gelir uçurumu arttı. İşsizlik patladı. Bir de üstüne iğneden ipliğe her şeye zam geldi. Vatandaş bunun altından kalkamaz” diye konuştu.
ENFLASYON TEK HANE(!) ZAMLAR ÇİFT HANE...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na 27 Eylül'de soru önergesi verdiğini hatırlatan CHP’li Demirtaş, “Elektrik ve doğalgaza yine zam yapılacak mı? diye sordum. Cevabı 30 Eylül’de elektriğe yapılan yüzde1 4,9’luk zam ile verdiler. Son bir yıl içinde elektrik zammı yüzde 44’ü geçti. Doğalgaz da yüzde 56 zamlandı. Peki maaşlara ne kadar zam yapıldı? Yüzde 4!...Enflasyon ne kadar oldu? TÜİK’in Ekim ayındaki açıklaması yüzde 9. Her ne olduysa birden bire enflasyon tek haneli rakamlara indiriliverdi. Halkın gerçek enflasyonu ise yüzde 50…Mutfaktaki enflasyon yüzde 60’a ulaştı. Çay ve simitle yaşarım deseniz, onlara da yüzde 47 oranında zam geldi. Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan, doğalgaz ve elektrik fiyatlarında indirim yapılacağını iddia etmişti. Enerji Bakanı tarife değişikliği yok demişti, Ak Parti'nin İstanbul adayı Binali Yıldırım da doğalgaz fiyatlarında indirim vaat etmişti. Sonuç; elektriğe yüzde 44, doğalgaza yüzde 54 zam! Yani enflasyon tek haneli ama nedense zamların hepsi çift haneli…
MAAŞIN 4’TE BİRİ FATURALARA!
Ülkemizde işçilerin yüzde 80’i, 2 bin 20 Türk lirası olan asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Yine emeklilerimizin de yüzde 80’i asgari ücretin altında maaş alıyor. Bu kadar düşük ücretlerle asgari bir hayatı bile sürdürmek mümkün değil. Çünkü bir ailenin, bir aylık ortalama elektrik, doğalgaz ve su gideri yaklaşık 500 TL… Bu durumda asgari ücretlilerin ve asgari ücretin de altında aylık alan emeklilerin eline faturalar ödendikten sonra kalan miktar bin 500 lira.
Üstelik asgari ücret üzerindeki vergi yükü kaldırılmadığı için asgari ücretliler bu ay eksik ücret alacak. Evli ve çocuklu asgari ücretliler yüzde 20’lik gelir vergisi dilimine girecek, ellerine geçecek net ücret azalacak. Kira ve gıda masrafları da düşünüldüğünde dar gelirli kesim bu zamlarla açlığa mahkum ediliyor.
ZAMLAR DAR GELİRLİYİ VURDU!
Son 1 yılda, gıda, elektrik, su, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlara büyük zamlar yapıldı. Bulgurun fiyatı yüzde 32 arttı. Makarnaya yüzde 26 zam geldi. Süt yüzde 17, kuru fasulye yüzde 46 zamlandı. Çayın fiyatı yüzde 30, simitin fiyatı ise yüzde 17 arttı. Temel gıda fiyatlarındaki bu zam oranları mutfaktaki enflasyonun yüzde 60’lara çıktığının en net göstergesi...
Sosyal devlet vatandaşlara insanca yaşayabileceği bir düzeni sağlamayı görev edinir. Toplumdaki gelir düzeyinin dengelenmesi, ücretler arasında oluşan uçurumların giderlerdeki artış ile daha da açılmasını engellemek sosyal devletin hedefleri arasındadır. Anayasa’nın 2. maddesi ile düzenlenen sosyal devlet ilkesi gereği, asgari ücretin ve açlık sınırının altında ücret alan çalışanların ve emeklilerin içinde bulunduğu bu çıkmaza acilen bir çözüm üretilmesi gerekiyor.
TBMM Sağlık, Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu CHP Sözcüsü, CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş’ın 25/10/1984, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifle ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu dilekçe şöyle;
Ülkemizde, etkileri günden güne derinleşen ve giderek büyüyen bir ekonomik kriz yaşanmaktadır. Bu ekonomik kriz ilk ve en yıkıcı etkisini işçi, emekli, memur gibi açlık sınırının altında ücretlerle geçinmeye çalışan dar gelirli kesim üzerinde göstermektedir.
Ak Parti İktidarının yanlış ekonomi politikaları nedeniyle üretim durma noktasına gelmiştir. İthalata dayalı ekonomik sistem içinde her şeyin fiyatı günden güne artmaktadır. Enflasyon yükselirken, hayat pahalılığı özellikle dar gelirli kesim açısından altından kalkılamaz bir noktaya gelmiştir.
TÜİK tarafından yapılan açıklamaya göre enflasyon oranı yüzde 15’tir. Oysa vatandaşın baş etmek zorunda olduğu gerçek enflasyon oranı yüzde 50’ye ulaşmıştır. Son 1 yıl içinde, asgari bir hayatı sürdürebilmek için ihtiyaç duyulan gıda, elektrik, su, doğalgaz gibi temel ihtiyaçların tamamına büyük zamlar yapılmıştır. Son 1 yıl içinde bulgurun fiyatı yüzde 31.72, makarnanın yüzde 26.45, sütün yüzde 17.20, kuru fasulyenin fiyatı ise yüzde 45.90,çayın fiyatı yüzde 30,simitin fiyatı ise yüzde 17 oranında zamlanmıştır. Temel gıda fiyatlarındaki bu zam oranları mutfaktaki enflasyonun yüzde 60’lara çıktığının en net göstergesidir.
Mutfaktaki bu yangının yanında, havaların soğumaya başladığı bu dönemde, doğalgaz ve elektriğe de çok yüksek oranlarda zam yapılmıştır. 1 ay içinde doğalgaz yüzde 18, elektrik ise yüzde 25 zamlanmıştır. Bu da yetmezmiş gibi Enerji Piyasası Kurulu’nun 30 Eylül 2019 tarihinde yaptığı toplantısından bir zam kararı daha çıkmış, elektrik fiyatlarının yüzde 14.9 oranında zamlanması kararlaştırılmıştır. Yapılan bu son zam ile birlikte elektrik ve doğalgaza son bir yıl içinde 5 defa zam yapılmış olmaktadır. Son 1 yılda doğalgaza yapılan zam yüzde 56’ya, elektriğe yapılan zam ise yüzde 44’e ulaşmıştır.
Ülkemizde işçilerin yüzde 80’i, 2 bin 20 Türk lirası olan asgari ücretle geçim mücadelesi vermektedir. Yine emeklilerimizin de yüzde 80’i asgari ücretin altında maaş almaktadır. Bu kadar düşük ücretlerle asgari bir hayatı bile sürdürmek mümkün değildir. Çünkü bir ailenin, bir aylık ortalama elektrik, doğalgaz ve su gideri yaklaşık 500 Tl olarak hesaplanmaktadır. Bu durumda asgari ücretlilerin, asgari ücretin altında aylık alan emeklilerin eline fatura giderlerinden sonra geçim için kalan miktar, bin 500 Türk lirası civarındadır. Kira, gıda ve diğer masraflar da eklendiğinde vatandaşın hayatını devam ettirmesi olanaksızdır. Üstelik asgari ücret üzerindeki vergi yükü kaldırılmadığı için asgari ücretliler bu aydan itibaren alacağı maaşlar eksik yatacaktır. Evli ve çocuklu asgari ücretliler yüzde 20’lik gelir vergisi dilimine girecekleri için Ekim ayından itibaren ellerine geçecek net ücretleri azalacaktır. Kira ve gıda masrafları da düşünüldüğünde dar gelirli kesim bu zamlarla açlığa mahkum edilmektedir. Açlık sınırının altında ücret alanlarla, asgari ücretle çalışanlar açısından, son zamların ardından faturalar çok ciddi bir yük haline gelmiştir. Alınan ücretin önemli bir kısmı faturalar için harcanmakta, vatandaşımızın eline geçim için nerdeyse hiçbir şey kalmamaktadır.
Türk-İş tarafından yapılan açıklamaya göre Eylül 2019 itibariyle dört kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 65 Türk lirasıdır. Yüzde dörtlük maaş artışı ile yetinmesi beklenen kamu çalışanlarının çoğunluğu yoksulluk sınırının altındadır. Emekli vatandaşlarımızın da yüzde 80’i asgari ücretin altında maaş almaktadır. Yani çalışan nüfusun önemli bir kısmı ve her 100 emeklimizden 80’i, açlık sınırının altında ücret almaktadır. İşçi, emekli ve kamuda çalışan pek çok vatandaşımızın bu zamların altından kalkması mümkün değildir. Seçimlerden önce Ak Parti yetkilileri tarafından elektrik ve doğalgaz fiyatlarında zam olmayacağı hatta indirime gidileceği söylenirken, seçimlerden sonra vatandaşımız adeta zam yağmuruna tutulmuştur.
Sosyal devlet vatandaşların asgari bir hayat düzeyi sağlamayı, insanca yaşayabileceği bir düzeni sağlamayı görev edinen devlettir. Toplumdaki gelir düzeyinin dengelenmesi, ücretler arasında oluşan uçurumların giderlerdeki artış ile daha da açılmasını engellemek sosyal devletin hedeflerinin başında gelmektedir. Anayasa’nın 2. maddesi ile düzenlenen sosyal devlet ilkesi gereği, asgari ücretin ve açlık sınırının altında ücret alan çalışanların ve emeklilerin içinde bulunduğu bu çıkmaza bir çözüm üretilmesi gerekmektedir.
-Teklif edilen değişiklik ile asgari ücretliler ile emeklilerimizin elektrik ve doğalgaz faturalarındaki katma değer vergi oranlarının yüzde 1 çekilmesi, bu sayede de hayat pahalılığı ve zamlar altında mücadele veren vatandaşlarımıza sosyal devlet ilkesi çerçevesinde destek olunması amaçlanmıştır.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 25/10/1984, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28 inci maddesinin, birinci cümlesi, “Katma değer vergisi oranı, asgari ücretliler ile emeklilerin konutlarda kullandıkları elektrik ve doğalgaz için yüzde 1,diğer işlemler için %10’dur” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
Haber : Değişim Haber Merkezi
ETİKETLER : Yazdır
kilicdaeoglu ssk müdürüyken ve daha evvel ,30 yasinda emekli olan bir sürü insan taniyorum,hala maas aliyorlar ,hala yetim maasi alan,100 sene evvelki milletvekilinin kizlari gibi,benim ne borcum var bunlara maas ödemeye,yav in´stanbuldan tren yolu gecmiyor,koskoca sehirlerin herseyi kamyonla pahali tasiniyor,fabrikada yok o yüzden,konya kanali tuz gölüne akiyor,tuz diye,afiyetle, yiyonuz,tek derdiniz emekli,memur maasi,birakin oy avcilini hepiniz gercek meseleleri görün
- s.
- 1