Kar: "YASAKLARI KALDIRMALIYIZ!"
Kar: "YASAKLARI KALDIRMALIYIZ!"
Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanı Sadık Kar, "Özgürlüklerin olmadığı ülkede yasaklar hakimdir. Yasakların kalkmasını her vatandaş ister. Bunu gerçekleştirmek lazım. Beş yüz bin imza, bir milyon imzayla bu yasakların olmayacağını anlatmamız lazım. Kimsenin seçilme hakkını seçme hakkını engellememek lazım" dedi.
Kar, Değişim Radyo'da Gazeteci Şenol Azman tarafından hazırlanıp sunulan "Kara Tren" programında ülke ve bölge gündemini değerlendirdi, seçim süreci ve partisiyle ilgili soruları yanıtladı.
Kendisinin Trabzon Of kökenli olduğunu ama ömrünün Zonguldak'ta geçtiğini, ailesinin 1960'lardan bu yana Zonguldak'ta yaşadığını belirten Kar, "doğduğumuz, doyduğumuz yerliyiz. Burası her şeyden önce benim vatanım" dedi. 1962 doğumlu olduğunu, ilk orta eğitimini Zonguldak'ta, yükseköğretimini İstanbul'da okuduğunu belirten Kar, halen bilgisayar sektöründe faaliyet gösterdiğini ifade etti.
İl Başkanı Kar, Milli Görüş'ü kimin temsil ettiğiyle ilgili bir soruya şöyle cevap verdi.
"İnsanlar kendilerini haklı göstermek için atıfta bulunuyor Milli Görüş'e. Milli Görüş, adil yaşanacak bir ortamı önemseyen bir görüş. Yaşanabilecek bir dünyayı hedef alan, hakkı, adaleti üstün tutan, merkezine insanı koyan bir görüş. Milli Görüş'ü sadece Saadet Partisi temsil ediyor. Herkes kendini Milli Görüş'ün yanında olduğunu söyler ama icraatları bunu söylemiyorsa bu doğru söylem değildir. Bugün AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, partisini kurarken 'Biz milli görüş gömleğini çıkarttık' dedi. Zaman geçtikçe kendisine değer atfetmek için 'Ben de milli görüşçüyüm' demesi abesle iştigal. Siz bu gömleği çıkardınız. Bu gömlek faizi reddeder, hakkı üstün tutmayı önemser, dışa bağımlılığı reddetmeyi önemser, adaleti önemser, merkeze insanı koymayı önemser. Bu arkadaşlar bunu ne kadar yapıyorsa, o kadar milli görüşçüdür."
Kar, Hakkın kendi başına bir değer olduğunu, hakkın üstünlüğünü korumak gerektiğini, Milli Görüş'ün de bunu koruduğunu söyledi.
Fatih Erbakan'ın seçimlerde kimi destekleyeceği konusunda bir şey söylemesinin mümkün olmadığını ifade eden Kar "Bugün Erbakan Vakfı'nın farklı bir oluşuma gideceği söyleniyor ama birinci ağızdan duymuş değiliz. Rahmetli Erbakan ölüm döşeğine giderken genel başkandı. Partiyi korumak için ömrünün sonuna kadar mücadele etmiş bir genel başkandır. Erbakan'ın miras bıraktığı görüş, bu partinin içerisindedir. Kuruluşundan hocamızın vefatına, o günden bu güne kadar bu parti kendi hedefinden milim sapmamıştır, Milli Görüş'ün tek temsilcisidir Saadet Partisi" dedi.
BARAJ MESELESİ...
İttifakın getirileri ve Saadet Partisi'nin oyunu nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Kar şöyle devam etti:
" Biz müneccim değiliz, geleceği göremeyiz. Bu güne kadar SP iyi parti ama kazanamaz, verdiğimiz oy ziyan olur diyen bir seçmen kitlesi vardı. Baraj sorununu aştığımız zaman seçmen kesimi artık baraj korkumuz yok, illa başarırız, oyum ziyan olmaz, kazanması gerekene oy vereyim diye düşünecektir kanaatindeyim. Bugüne kadar baraja hep karşı çıktık. İktidarken de, sonra da karşı çıktık. Barajın parlamenter sistemlerde olmasının bir mantığı var. Çok çeşitlilik olan parlamenter yapılarda yürütmeyi parlamento akamete uğratabilir. İktidardaki partinin yapacağı icraatlara engel olur. Bunu engellemek için daha yoğunluklu seçmenlerden oluşan bir parlamento yapısı oluşsun, nispi temsili biraz daralacak ama yürütme aksamasın diye bir baraj getirildi. Fakat şimdi yürütmeyi başkan üstlendi. Kimse başkanın yürütmesine engel olan bir icraat sergileyemez. Yürütmeyi engelleyecek hiçbir etkisi yok. O zaman bırak Türkiye'deki tüm görüşler Meclis'te kendini ifade etsin. Binde birdir ama bir vekil çıkardır. Bu insanın bir milletvekiliyle doğru söylediği her şey mecliste karşılık bulur."
"TÜRKİYE'NİN MESELESİ SAĞCI SOLCU DEĞİL"
Saadet Partisi İl Başkanı Sadık Kar, partisinin içinde bulunduğu işbirliği sürecine "şer ittifakı" yakıştırması yapılmasına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı:
"Sosyal medyada şer ittifakı diye üstümüze geliyorlar. Biz kimseyle ittifak yapmış değiliz. İttifak adına yapılan şeyler, baraj sorununu aşmak için yapılan bir birlikteliktir. Bununla sadece baraj sıkıntısından kurtuluyoruz. Bütün partiler ittifak anlamında konuşulanlar, hepsi her bölgede kendi vekillerini çıkaracak. Kendileri seçime girecekler. İttifak deyince insanın aklına daha öncekiler geliyor. İki parti ittifak yapıyordu, sıralamayı paylaşıyorlardı. Bugünkü ittifak değil. Herkes kendine seçime giriyor. 1974'te küçük ortak olarak sayın Ecevit'le bir araya geldik, beraberce birtakım adımlar attık. Adalet Partisi'nin o gün Şer İttifakıyla çıktınız dediğinde hayırlı hizmetler yaptık. Adalet Partisi ile iktidar olduk. Türkiye'nin sata sata bitiremediklerini o dönemde inşa ettik. Bugün sağcıdan solcudan çekmiyoruz, Aleviden, Sünniden çekmiyoruz. Asıl sıkıntıyı kendi içimizden çekiyoruz. Genel başkanımızın bir açıklaması var, demiri demirle dövdüler, biri soğuk, öbürü sıcaktı, insanı insanla dövdüler, biri tok, biri açtı diyor. Türkiye'de problemlerin kaynağı sağcılık solculuk, Kürt Türk, alevi Sünni meselesi değil. Bizleri bölmek için ortaya konulan bir proje. Esas sıkıntıyı bu projeden dolayı yaşıyoruz."
Türkiye'de Merve Kavakçı olayının bir daha yaşanması durumunda ne yapacaklarına ilişkin bir izleyici sorusuna Kar, "Kimsenin inancını sorgulamak bizim sorunumuz değil. Hakların korunması, adaletin tesisidir. Böyle bir şey olursa karşısında oluruz. Kavakçı bugün AKP'nin vekili bile olsa aynı muameleye maruz kaldığında onu ilk savunacak parti Saadet Partisi'dir. Şu bizdendir, bunu ne olursa olsun koruyayım, haksızlıklarının da arkasında durayım, şu bizden değil, haklı da olsa karşısında olalım gibi bir anlayış Saadet Partisi'nin görüşü değildir. Biz hakların, adaletin sahibine teslimini öngören bir anlayışa sahibiz. Hak muarızıma veya rakibime bile ait olsa yanında olurum. İnsanlığın gereği budur" dedi.
İMZA KAMPANYASI NASIL GİDİYOR?
Kar, yüz bin imzayı tamamlamaları halinde diğer siyasi partilerin adaylarına destek verip vermeyeceklerini sorulması üzerine, "Biz nasıl bu engellerden rahatsızsak, tüm farklı düşünen insanlar bunlardan rahatsız. Kendilerini siyasi arenada temsilden aciz bırakılırsa, ileride anarşi doğuracak ortamlara zemin hazırlar bu davranış biçimleri. Fikirden korkan bir parti değiliz. Bu ortamın ortadan kalkması için gereken her şeyi yaparız" diye konuştu.
SAADET İKİNCİ TURDA İTTİFAKI DESTEKLER Mİ?
Saadet Partisi'nin ikinci turda parti tabanının ittifakın en çok oy alan adaya destek vermelerinin mümkün olup olmadığı sorusuna şu yanıtı verdi:
"Türkiye'de bir ayrıştırıcı siyaset uygulanmaya başladığından beri insanlar başkasının görüşüne düşmanca tavır takınır oldu. AKP ve CHP mensupları karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor. Türkiye'deki tüm seçmenler bu karşıtlıkla taraf olmaya zorlanıyor. Bu yolu açan AKP. Baraj sorunu olan MHP'yi kurtarmak için böyle bir yola girdi. Bu bir ittifak değil. İttifak olsa aynı listede aday göstermesi lazım. Her biri çatı aday göstermesi, onu desteklemesi lazım. Milletvekili adayları her teşkilatın kendi içinden. Her partinin cumhurbaşkanı adayı var. Bu da bir ittifak değil. Biz hiç ittifak yapmamış olsakbu ittifak değil, bir engeli aşmak anlamında bugün74'te CHP ile ittifak kuran Hoca'nın kendisiydi. CHP o gün iyiydi bugün mü kötü oldu. O zaman Mekke'ye dönüktü bugün Rusya'ya mı döndü? Onlarla biz hayırlı işler yaptık. O zaman CHP-MSP iktidarıydı. MSP o iktidarda küçük ortaktı. O birliktelikte o zaman birbirinden bağımsız seçime girdik, milletvekilerimizi birleştirdik. Bugünkü AKP'li arkadaşlarımızın deyimiyle "şer ittifakı" yaptık. Ama ülkeye toprak kazandırdık. Bu kadar hayırlı hizmeti bugünkü iktidarın "Şer" dediği ittifakla yaptık. Bunları şer diye, hayırlı diye değerlendirmemek lazım."
İttifak protokolünde konuların belirtildiğini ifade eden Kar, "Protokole aykırı bir şey söylemek doğru olmaz" dedi.
ADAY ADAYLARI VE SIRALAMA PROBLEMİ...
Milletvekilliği için 12 aday adayı müracaatı başvurusu yapacağını bildiren arkadaşları olduğunu belirten Kar, imza sürecinin gündeme gelmesiyle bu süreci askıya aldıklarını söyledi. 9'undan sonra bu sürecin netleşeceğini ifade eden Kar, "Ben şu an aday değilim ama genel merkez talimat verirse, biz bu davanın kendimizi askeri olarak tanımladık. Buna kayıtsız kalmayız. Ama kendim aday olmayı düşünmüyorum" dedi. Kar, Zonguldak'ta bir, belki ikiyi zorlayacak adayları bulunduğunu ifade ederek "Ümitliyiz, inşallah hayırlısı olacak" dedi.
Aday sıralaması konusunu yanıtlayan Kar, "Ereğli Zonguldak'ın en büyük ilçesi, Ereğli'de aradığımız şey, yapacağımız liste Zonguldak'ın tümünü kucaklayan bir liste olsun istiyoruz. Ereğlili aday adaylarımızda, açıklayanlar var, henüz gelmeyenler var. Bir merkezin, iki Ereğli'nin diye bir sıralama yapmadık. Biz adayları görüp onun üzerinden, ne kadar kucaklayıcı olabilir onu önemseyerek sıralama yapacağız. 9'undan sonra inşallah bu konuda bir sonuca varırız inşallah" diye konuştu. Kar, "Merkezden iki aday çıkıp, Ereğli'de kabul görecekse, Ereğli'den iki aday çıkar da Zonguldak'ı kucaklayacaksa bunlara bakarız. Ereğli'den seçilen insanların hepsi tanınan insanlar değil. Bu insanlar seçildi. AK Parti'nin tercihleri konusunda bir şey söylemem. Özbakır seçime girerken Zonguldak'ta tanınmıyordu. Başsavcıydı. Seçildi ve gitti. Seçim sürecinde tanıtılmaya gayret edildi. Biz böyle bakmak istemiyoruz. Milletin de evet diyebileceği, toplumda kabul görebilecek insanları sıralayarak bölgeleri ona göre tayin edeceğiz. Ereğli önemli bir yer. Orada aday çıkmadı bırak burayı koymayalım demek mümkün değil. Bir fazla oy alabilmenin hesabı içindeyiz Zonguldak genelinde" ifadelerini kullandı.
"NEDEN SİYASET YAPIYORUZ?"
Son sözü milletin vereceğini dile getiren Kar, "Biz hazineden bugüne kadar hiç yardım almadık. Seçimlere cebimizden arttırarak koyduğumuz parayla girdik. Bu seçime de böyle gideceğiz. Bizim paramız bereketli. Devlet yardımı alan partilerin yüz binler vererek yaptığı işi biz üç beş bin liraya hallediyoruz. Belki daha fazla çalışıyoruz, ama bizim üç beş binimiz onların yüz binleri karşısında sönük kalmıyor. İnşallah bu sefer de böyle olacak. Biz biliyoruz ki insanlar sıkışmadan Hızır yardıma yetişmez. Hızır hayırlı işlerde koşar insana" dedi.
Kar şöyle devam etti:
"Türkiye'de adaleti öncelemek, insanlara yaşanabilecek ortamlar sağlamak için siyaset yapıyoruz. Ben ne için namaz kılıyorsam siyaseti aynı gerekçeyle yapıyorum. İnsanların daha rahat yaşayabileceği ortamları kurmak için siyaset yapıyorum. Aç açlığından kurtulacak. Asgari ücretliler açlık sınırı altında, emekliler açlık sınırı altında. Bunların açlığını gidermek siyaset anlamında... Rahmetli Erbakan, kendisiyle mücadele eden insanların dahi hayrını düşünen, onlara kötülük düşünmeyen bir yapıya sahiptir. Kendisinin geçmişte karşısında olanlara hakkını helal ettiğinin şahidiyim. Önemli olan gerçekleri görmektir. Dün simit çay hesabı yapan arkadaşlar insanların açlık sınırının altına ne kadar düştüğünü hesap etmeli. Her türlü öncülüğü alırsınız, onunla birlikte asgari ücret belirlersiniz. Bir kişi için günlük miktar Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirlediği fitre miktarıdır. Geçen sene 19 liraydı. Bunu beş kişilik bir aileyle hesaplayın. İki bin seksen liraya geliyor aylık. Bunu devletin en güvenilir, tarafsız kurumu olan Diyanet işleri başkanlığı yapıyor. Bunu bile verseniz şimdikinden iyi. Bunu insanlara sağlamak sevap değil midir. İktidar olduğumuz dönemlerde, 96-97'de yönetimle içli dışlı olduğumuz dönemlerdeydik, yine aynı yönetimin içindeyim. O gün devlet imkanlarından ne faydalandıysam bugün de ondan faydalanıyorum. İktidardayken şu ihaleyi aldın diyen varsa o zaman istediğini söylesinler. Bizim siyaset yapma güdü ve gücümüz bu işi ibadet olarak yapmamızdan geliyor. İnşallah bu böyle devam edecek."
ÇATI ADAYI... ABDULLAH GÜL...
Çatı adayı konularının kapalı kapılar ardında görüşüldüğünü belirten Kar, "Gerçekten olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. Bunun nedeni de bugünkü iktidar. Bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz, burada olan olayların tamamından mesulsünüz diye düşünüyorum. Bir icraatınız ters tepiyorsa o konuda doğru karar almadınız demektir. Aldatıldık, nereden bileyim diyemezsiniz. Bu iktidarın önünü görememesinden kaynaklanan sorunları yaşıyoruz. Bugünkü OHAL'i yaşatan grubu, şimdiki iktidar yol arkadaşı yapmıştı. Bunların yolları ayrıldı şimdi. Bu dönemde gerçekten çatı adayı olarak Abdullah Gül mü gösterilecekti, başka bir plan mı vardı, kamuoyu oluşturma, gündemde durma ve başka bir nedeni mi vardı bu kapalı kapılar arkasında konuşuldu. Buna ilişkin bir açıklama yapılmadı. Görüşüldü ama onunla olduğu kadar başkalarıyla da görüşüldü. Bizim çatı adayımız diye bir söylem olmadı. Bir devlet tecrübesi olan şahıstır ve bugüne kadar olanlar ve gelecekte olacaklar konusunda görüş alışverişinde bulunmuştur" dedi.
Meral Akşener'in İYİ Parti'yi kuruşunu "Bence olması gereken bir hareketti, kendi partisinde kendini ifade edemeyince yeni bir harekete giriştiler. Meral Hanım'ın geçmişini biliyoruz, dik duran, korkuyla, sindirmeyle taviz veren bir kişi değildir. Geçmişte böyle gördük. Tehditler altında dahi ideallerinden ödün vermemişti. Biz bunu gördük. Arkadaşları da bu nedenle etrafında oldu. Kendi partilerinde kendilerini ifade edemedikleri, sözleri kısıldığı, ideallerini yaşatamadıklarını gördüler, ayrıldılar. Yaşatabilselerdi herhalde ayrılmazlardı" dedi.
CHP adayı Muharrem İnce'yi de değerlendiren Kar, "Türkiye'de seçimler genelde algılarla yönetilir. Maalesef diyerek söylüyorum bunu. AKP'nin seçildiği beş seçim var. Her seçim zamanı oyları düşerken bir algı oluşturuyor, insanlar inadına vereceğim demeye başlıyor ve bunu iktidar yapıyor. Bir algı oluşturuluyor, bu dönem nasıl bir algı oluşur, insanlar buna kanar mı onu buradan söylemek mümkün değil. Bu müneccimlik olur. Seçim kesinlikle ikinci tura kalacak. Recep Tayyip Erdoğan 50'nin altında oy alacak. Öngörümüz bu. Herkes dünyaya kendi penceresinden bakar, son dönemde Temel Bey'in yaptığı çıkış kamuoyunda büyük bir kabul oluşturdu. Bu kabulle beraber Temel Bey, ikinci sırada ipi göğüsleyebilir. Böyle bir beklentimiz var. Ondan sonraki en yakın aday potansiyel olarak Muharrem İnce olur gibi görünüyor. Son dönemdeki çıkışının bir günde yüz binden fazla imza toplamasından Meral hanım gibi gözüküyor. Henüz çok erken bunları söylemek için" dedi.
SAADET PARTİSİ'NİN ZONGULDAK POLİTİKALARI...
SP Zonguldak İl Başkanı Kar, Zonguldak gündemine ve sorunlarına ilişkin bir soruya yanıt verirken şunları söyledi:
"1997 yılı ikinci yarısına doğru Bakanlar Kurulu'nu Erbakan Hükümeti Zonguldak'ta yaparak bu bölgeyi yeniden düzenlemek istiyordu. Maalesef olmadı. Bu hayır hizmetlerine engel oldular. Bugün TTK 45-50 bin kişi çalıştırıp zarar etmeyen bir KİT iken, bugün aşağı yukarı 7 binlere düşmüş bir işçi sayısı var. Ciddi zarar eden bir kurum durumuna düşürüldü. Armutçuk'ta 15 bin insan yaşıyordu, bunlar ailesiyle yetmiş seksen bin kişiydi. Bugün Armutçuk'ta bin ikiyüz kişi çalışıyor. Bütün müesseseler bu durumda. Seksenlerden sonra başlayan bir durum bu. Zonguldak'ı bitirmeye çalışıyor. TTK'yı canlandırmak bizim olmazsa olmazımız değil ama taşkömürü Türkiye'de stratejik bir ürün. Dışa bağımlılıkla ilgili bir konu bu. Çelik üretmek için taşkömürüne ihtiyacınız var. Bunu niçin önemsiyoruz. Şu anda 30 milyon ton taşkömürüne ihtiyacımız var, bunun 28-29 milyon tonunu dışarıdan alıyoruz. Kendi ayaklarımızın altında kömür dururken dışarıdan kömür alıyoruz. Bu siyasi ekonominin, siyasi tercihlerin yanlışlığını gösteriyor. Bunu kesinlikle canlandıracağız.
AK Parti yetkililerinin Filyos'a dair yaptığı açıklamalar sanayi değil, liman yatırımları. Tersaneler bölgesinde 7 bin 500 işçi çalıştıran bir bölgeydi, bekçilerden ibaret bir şey. Bugün Zonguldak'ta Erdemir'in yapısı değişti. Satıldıktan sonra ilçeye sırtını döner bir duruma geldi. Bütün sanayi bölgelerinde asıl ürünün etrafında bu ürünle üretilen yan sanayiler olur, Zonguldak'ta bunu göremiyoruz. Buradan sacı alıyor adam, Kayseri'ye götürüyor, soba yapıp Zonguldak'a satıyor. Bu da eksiklik. Hükümetin teşvikleriyle olacak bir konu bu. Zonguldak birilerince küçültülüyor, 20 sene sonra belki il statüsü alınacak. Hükümetin yol, yatırım projeleri maalesef Zonguldak'ta yok. Zonguldak'a giderken sürekli kasisten kaçıyorsunuz? Hani yol? TTK'yı kapatacaksınız ama yerine ne açacaksınız? Bu insanların kendi evinde, kentinde yaşamını kazanabileceği bir ortam yaratın. Bunu yapmadıkları için, sermayeye göre siyaset ürettiklerinden dolayı biz siyaset yapıyoruz."
Kar, kendilerinin herkesi dostları gördüklerini, sosyal medya üzerinden "düşman" olarak görenlere bile gönüllerini açtıklarını, kimseyi ötekileştirmeyeceklerini, herkesi kardeşleri gördüklerini ifade etti.
Haber : Hüseyin Aksakal