İslâm İlim Geleneğinde Cumhur
İslâm İlim Geleneğinde Cumhur
Bundan 99 sene evvel ülkemizde Cumhuriyet ilan edildi. Yani bu sene Cumhuriyetin 99. yılını kutlayacağız inşallah. Biz de Cumhuriyet bayramına uygun olarak cumhur ne demek cumhurun bir görüş etrafında birleşmesi ve bunun tam tersine azınlığın çoğunluğun görüşüne galip gelmesi v.b. meseleleri okuyucumuza aktarmanın uygun olacağını düşündük.
Cumhur kelimesi Arapça’dan Türkçemize geçmiş. TDK’de cumhurun halk ve topluluk manalarına geldiği yazılmış. Bu tanım doğru olmakla beraber cumhur kelimesinin ifade ettiği mana açısından eksiktir. Çünkü cumhur kelimesi özellikle “herhangi bir şeyin en büyük kısmı, bir topluluğun çoğunluğu veya önde gelenleri” gibi manaları ifade etmektedir. Cumhuriyet yönetiminde de esas olan budur zaten. Halkın ülkeyi yönetmesinden daha çok halkın çoğunluğunun ülkeyi yönetmesi söz konusudur.
İslâmi ilimlerle alakalı eserlerde “cumhûrü’l-ulemâ” (âlimlerin çoğunluğu), “cumhûrü’l-fukahâ” (fakihlerin çoğunluğu), “cumhûrü’l-müfessirîn” (tefsir âlimlerinin çoğunluğu), “cumhûrü’l-hukemâ” (filozofların çoğunluğu) kavramlarına çokça rastlamaktayız. İslâm âlimleri genellikle çoğunluğun görüşünü azınlığın görüşüne tercih etmişlerdir. Her ne kadar çoğunluğun azınlığa kıyasla hata yapması nadirse de istisnalar kaideyi bozmaz. Aklen ve mantıken çoğunluğun görüşü azınlığın görüşünden daha kuvvetli olmak zorundadır. Tam tersi olan durumlarda yani azınlığın baskın çoğunluğun sindirilmiş olduğu durumlar da ilerlemenin ve gelişmenin kapısı kapatılmış demektedir. Çoğunluğun görüşünün kabul görmemesi veya çoğunluğun kendi görüşünü gösterememesi bir çeşit diktatörlük örneğidir. Ayrıca azınlığın görüşünün zorla çoğunluğa dayatılması da ayrı bir diktatörlük örneğidir.
İslâm’da çoğunluğun görüşünün yanında bir de bütün Müslümanların ittifakını ifade eden bir kavram bulunmaktadır. Buna icmâ denmektedir. İcmâ; İslâm âlimlerinin dinî bir meselenin hükmü üzerinde fikir birliği etmelerini ve bütün Müslümanların ortaklaşa benimsedikleri dinî hükümleri ifade eden şer‘î delildir. Ayrıca icmâ İslâm fıkhının Kur’an ve Sünnet’ten sonra üçüncü kaynağıdır. Bütün Müslümanların üzerinde ittifak ettikleri hususlar bulunduğu gibi ihtilaf ettikleri meseleler de bulunmaktadır. İslâm âlimleri ihtilaf edilen meselelerde ise çoğunluğun görüşünü tercih etmişlerdir.
Feyzullah ARAN
Kdz. Ereğli Müftülüğü İlçe Vaizi
Haber : Değişim Haber Merkezi
ETİKETLER : Yazdır