İRAN'DAKİ BASKILARDAN KAÇAN ÇİFTE ZONGULDAKLI AİLE BAĞRINI AÇTI
İran'daki baskı ve yıldırmalardan kaçarak Türkiye'ye sığınan İranlı muhasebeci ile profesör olan eşinin hikayesi yürek burkuyor. İranlı aileye sahip çıkarak 15 aydır evini ücretsiz kiraya veren 4 çocuk sahibi Gülseven Saffet Bilir çiftinin örnek misafirperverliği ise İranlı çifte moral olmuş.
İran'daki baskı ve
yıldırmalardan kaçarak Türkiye'ye sığınan İranlı muhasebeci ile profesör olan
eşinin hikayesi yürek burkuyor. İranlı aileye sahip çıkarak 15 aydır evini
ücretsiz kiraya veren 4 çocuk sahibi Gülseven Saffet Bilir çiftinin örnek
misafirperverliği ise İranlı çifte moral olmuş.
Bilir ailesi, bavullarıyla kira için gelen
İranlı çiftin mağduriyetini görerek evlerinin kapısını ücretsiz açtığı gibi
evin bütün eşyalarını da temin etmiş. Arash Komancheh'e günlük iş de bulan
Saffet Bilir, "Gurbette evli kendi kızımız aklımıza gelince onlara kendi
evladımız gibi sahip çıkıyoruz. Onlar da bize baba diyor, eşime anne diyor.
Ülkeler ne yaparsa yapsın, ne kadar savaşlar olursa olsun biz iyilik yapmaya
devam edeceğiz." ifadesini kullanıyor.
İran'ın başkenti Tahran'da yaşayan Payame Noor
Üniversitesi Muhasebe Bölümü mezunu 41 yaşındaki Arash Komancheh ile Pardis
İslam Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapan aynı yaştaki Parrin Zandi, 6
yıl önce üniversitede tanışarak arkadaş oldu. Çift, 3 yıl önce evlendi. İran'da
öğrencilerine ders anlatırken baskı gördüğünü anlatan Zandi, sürekli baskı ve
zorlama olması sebebiyle eşiyle birlikte ülkesinden ayrılma kararı aldıklarını
açıkladı. Zandi ve eşi Komancheh, Birleşmiş Milletler aracılığıyla 1.5 yıl önce
Türkiye'ye gelerek Zonguldak'a yerleşti.
"TÜRKİYE'YE SIĞINAN İRANLI ÇİFTE YAŞLI EV SAHİBİ
SAHİP ÇIKTI"
Birlik mahallesinde müstakil tek katlı bir ev
kiralayan İranlı çifte, hiçbir eşyası olmaması nedeniyle ev sahibi 4 çocuk
babası Saffet (78) ve Gülseven Bilir (71) çifti sahip çıktı. Hiçbir eşyası
olmayan çifti kendi çocukları yerine koyan Bilir ailesi; yatak, halı, koltuk,
buzdolabı ve soba gibi eşyalar temin ederek ev kurmasını sağladı. 15 aydır ev
kirası almayan Bilir, "Onlar bana kira için geldiklerinde İranlı oldukları için
pek kabul etmek istemedim. Eşim 'bizim de gurbette kızımız var' evimizi kiraya
verelim deyince kabul ettim. Sonra 'eşyanızı getirin, evi tutun' deyince,
'bizim hiç eşyamız yok, kendimiz geldik' dediler. Hemen evlerini düzdük.
Eşyaları temin ettik. Onlar bana baba, eşime anne diyor. O zaman biz de onlara
kendi evladımız gibi davranmamız lazım." diye konuştu.
Ülkelerindeki lüks yaşamı bırakarak muhtaç
duruma gelen aileye acıdıklarını anlatan Saffet Bilir, Arash Komancheh'e iş de
ayarlamış. Eve ekmek getirmesi için tanıdık bir çay ocağında veya başka işlerde
geçici iş bulan Bilir, Komancheh'in gözlerini tedavi ettirerek gözlük de almış.
Anne, baba, evlat ilişkisi yaşadıklarını anlatan Bilir, ülkeler arasındaki
savaşın anlamsız olduğuna vurgu yaparak mağdur insanlara sahip çıkmanın önemini
gözyaşıyla anlattı.
"KANADA'YA GİTME BAŞVURULARI KABUL EDİLDİ"
Arash Komancheh, Türkiye'de yabancıların
çalışmasının yasak olmasına rağmen ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için ara sıra
günlük işlerde çalışıyor. Profesör Zandi, üniversitede görev yapmak istediği
için eşiyle birlikte 6 ay önce Kanada Başkonsolosluğu'na başvurdu. Kanada
Başkonsolosluğu ise çiftin başvurusunu kabul etti.
"ÇOCUKLARA ÖMER İSMİ VERMEK BİLE YASAK"
Arash Komancheh ise Türkiye'de olmaktan çok
mutlu olduğunu belirterek, "İran'da siyasi baskı yönünden buraya geldik.
İran'da baskı altında kalıyorduk, zorlama vardı. Bizim hükümetimiz diktatördü,
eziyet yapıyordu. Her şey yasak orada. Konuşuyoruz yasak. Kadın saçlarını
açıyor, dışarıda yasak. Çocuk isimlerine 'Ömer' koymak yasak. Hep eziyet
yapılıyor. Ben 'Şah' seviyorum, iktidarı sevmiyorum, neden onu seviyorsun diye
ceza veriliyor. Şah Rıza Pehlevi'yi seviyorum, hükümet 'beni niye sevmiyorsun'
diye ceza veriyor. Hükümetin yasaklarına uymadığımız için kendi isteğimizle
Türkiye'ye geldik. İran'a gidersem hem benim, hem eşimin cezası var. Tarihimizi
seviyorum ama hükümet tarihi sevdiğim için kabul etmiyor. Kanada'ya yerleşmek
için internet aracılığıyla konsolosluğa başvurdum. Kabul ettiler. Her an
gidebiliriz. 5 ay sonra da gidebilirim, 8 ay sonra veya 3 ay sonra da
gidebilirim." diye konuştu.
Eşiyle üniversitede tanıştığını anlatan
Komancheh, yasak olmasına rağmen gizli gizli görüşerek arkadaşlıklarını
ilerlettiklerini ve evlendiklerini kaydetti.
"PROFESÖR EŞ: KADINLARA BASKI VAR"
Ev sahibinin kendilerine çok iyi davrandığını
anlatan Profesör Parrin Zandi de, "Çok iyi insanlar, onları çok seviyorum. Bize
yardımcı oldular" diye konuştu. Profesör Zandi, Tahran, Eslam ve Pardis
Üniversitelerinde 7 yıldır profesör olarak çalıştığını belirterek, şöyle
konuştu: "İran'da özellikle kadınlara yönelik çok baskı var. Kadınların
dışarıda saçı açık gezmesi yasak. Yakaladıklarında önce uyarıyorlar, ikinci kez
ise para cezası uyguluyorlar. Üniversitede öğrencilere Şah dönemlerini
anlattığım zaman hükümet bana onu anlatmamamı istiyor. Böyle bir baskı var. Biz
de demokrasi ülkesi diyerek Türkiye'yi seçtik. Ancak burada da çalışmamız
yasak. Onun için Kanada'ya gitmeye karar verdik. Kanada bizim başvurumuzu kabul
etti. Oraya gittiğimiz zaman bize vatandaşlık, ev, araba ve iş imkânı
sağlayacak.
Haber : cihan