"İnsan Hakları"nı anlattılar...
"İnsan Hakları"nı anlattılar...
Kdz. Ereğli Kaymakamlığı İlçe İnsan Hakları Kurulu tarafından '10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü' dolayısıyla bir panel gerçekleştirildi.
Kdz. Ereğli Kaymakamlığı İlçe İnsan Hakları Kurulu tarafından '10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü' dolayısıyla Öğretmenevi Konferans Salonu'nda panel etkinliği gerçekleştirildi.
Etkinliğe Kdz. Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutan Vekili Kd. Dnz. Albay Murat Türken, Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol, Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Sertan Yalçın, kurum ve daire amirleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Moderatörlüğünü Kdz.Ereğli Hukukçular Derneği Başkanı Av. Tayyar Kartal'ın yaptığı Panele konuşmacı olarak ise Zonguldak Barosu Başkanı Av. Özel Eroğlu, Özel Echomar Hastanesi Başhekimi Dr. Nevzat Çimenoğlu, BEÜ Ereğli Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Canan Şahin Tunç ve Aile ve Sosyal Politikalar İlçe Müdürlüğünden Psikolog Kübra Karatay katıldılar.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın söylenmesi ile başlayan Panelin açılış konuşmasını yapan Kaymakam Nazım Madenoğlu, 10 Aralık tarihinin Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle paneli Pazartesi günü gerçekleştirdiklerini ifade etti. Madenoğlu, şöyle konuştu:
"1948 yılından buyana bütün dünyada kutlanan İnsan Hakları Günü, ilçemizde de bu tür bir faaliyetle kutlanıyor. Türkiye'mizde insan hakları ile ilgili gerçekten çok ciddi gelişmeler oldu ve yaşandı. İşte bunlardan bir tanesi de her il ve ilçede bulunan İnsan Hakları Kurullarıdır. Bu kurullar insan haklarının ihlali ile ilgili ya da bu konuda ortaya çıkan sorunların giderilmesi ile ilgili olarak her ay yapılan toplantılarda çalışmalar ortaya koyarlar. İnsan Haklarının en önemli özelliğinin çalışarak, uğraşarak elde edilen haklar olduğunu hepimizin bildiğini düşünüyorum. Yani haklar; doğuştan gelen haklar hariç, kalan tümünün bir uğraşı soncunda elde edildiğini biliyoruz. Magna Carta Bildirgesi ile İngilizlerin bir anlamda Kral'a baş kaldırdıklarını ve insan haklarının ilk olarak bir belgede yer aldığını biliyoruz. Orada bir mücadelenin sonunda o hakların elde edildiğini söylemeye hacet yok. Batıdaki insan haklarının gelişmesi o bildirge ile başlıyor, ondan sonra Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile en somut ve en son şeklini alıyor.
Doğu dünyasına baktığımızda da; sanıldığı gibi insan haklarının sadece Batı dünyasında olduğunu söylememiz mümkün değil. Doğu dünyasında da gerçekten insan hakları en geniş şekliyle yer almaktadır. Mesela Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi'nde hakikaten bugün bile çoğu ülkede yer almayan kadın hakları ile ilgili çok veciz sözler vardır ya da insan yaşamı ile ilgili çok veciz sözler vardır. Bizim kültürümüz yani doğu kültürü gerçekten insan haklarına gerçekten başka alanlarda olduğu gibi büyük değer veren bir kültürdür. Anayasamızda da en geniş şekilde yerini bulmuştur. Sosyal haklar, kültürel haklar, siyasi haklar bu hakların kullanımı; kullanımının ancak kanun ile sınırlanabileceği çok geniş bir şekilde yer bulmuştur. Haklarımızı en iyi şekilde kullanmamız gerektiğini her zaman bilelim. Esasen haklar, başkasının hakkına saygılı olmakla daha bir anlam kazanıyor. Klasik demokrasilerde diyoruz ki önce ben hakkımı kullanayım, sonra sen de hakkını kullan birbirimize karışmayalım diyoruz. Ama son 15-20 yılda özellikle Fransa'da gelişen bir akım var Modern Demokrasi adında. O akıma göre önce ben kullanmayacağım hakkımı, önce sen kullanacaksın; o akıma göre ben yok sen varsın ya da biz yokuz siz varsınız. Önce sen hakkını kullanacaksın ondan sonra ben kullanacağım. Böylede bir modern gelişme var bunun da altını çizmek isterim. Biz bu anlayışın neresindeyiz hem kişi olarak hem toplum olarak değerlendirebilirsiniz."
Etkinliğin panel kısmında ise ilk sözü Zonguldak Barosu Başkanı Av. Özel Eroğlu aldı. Eroğlu, bir süre insan haklarının dünyadaki ve ülkemizdeki tarihsel gelişimi hakkında bilgi verdikten sonra şu görüşlere yer verdi:
"Ortadoğu'da yaşananları hepimiz görmekteyiz. Libya'da, Mısır'da, Suriye'de, Irak'ta gördüğünüz gibi devamlı un ufak etmenin yanı sıra dinsel, mezhepsel ve etnik ayrılıklar kullanmak suretiyle büyük bir kargaşa yaratılmıştır. Belli başarılar elde edilmiş olmakla beraber bu uluslar arası sözleşmelerin; Birleşmiş Milletlerin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin yayınlanmasının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kurulmasının çağımızda muhakkak insan haklarına çok büyük katkıları olmuştur ama olmadığı da çok şey vardır. Şöyle ki en yakın yaşadığımız Kudüs hadisesi mesela; Kudüs olayında ne olmuştur; 1967 yılında 6 gün savaşlarında İsrail ile savaşan Arap devletleri yenilmiş bu arada o günkü Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ne demiştir; Doğu Kudüs İsrail'in ebedi Başkentidir. Yani bu büyük emperyal devletlerin dün, bugün, yarın düşünceleri aynıdır değişmez. Bugün de Trump çıktı Kudüs'ü İsrail'in Başkentidir dedi. Esasen düşünceler farklı değildir. İnsanın haklarından bir tanesi nedir barınma hakkıdır. Televizyonlarda göçmenleri görüyoruz; devamlı insanlar yaşam koşulları elde etmek için, savaşlardan kaçmak için, perişanlıklardan kaçmak için Ege'nin, Akdeniz'in derinliklerinde boğulmaktalar. İfade özgürlüğünde de; işte bu devletlerde Anayasa'da kısıtlama esaslarına uyar uymaz, OHAL, KHK gibi konularla ihlaller yaşanmaktadır. Yaşama hakkında; Kudüs'te ve Bosna Hersek'te insanlar katledildiğinde insan hakları yok muydu? Vardı. Yani sonuçta bir üst akıl çok önemlidir. Sadece insan haklarını savunarak değil, onun üzerinde bir kavramda bizi bütünleştiren, bir araya getiren kavramları ön planda tutmak suretiyle insan haklarını savunmak önemlidir. Dünyada kim gülüyse hak onundur gibi hala böyle bir dönemin yaşanması maalesef üzüntü vericidir."
Panel'de Dr. Nevzat Çimenoğlu da hasta hakları konusunda bilgiler verirken, Doç. Dr. Canan Şahin Tunç ve Psikolog Kübra Karatay da yine insan hakları konusunda sunumlarını gerçekleştirdiler.
Haber : H Aksakal