HER GÜN DEFTERİNE AYNI CÜMLEYİ YAZIYOR
Zonguldak'ta yaşayan beş kişilik Türkmen ailesi, kış ayını çatı katında alçıpandan yaptıkları evde geçiriyor. Elektrik hattı dahi olmayan evin duvarlarını battaniye ile kapatan aile yardımseverlere seslenirken, evin büyük kızı Yaren her gün defterine "Ben de güzel bir evde yaşamak istiyorum" yazıp dua ediyor.
Zonguldak'ta yaşayan beş kişilik Türkmen ailesi, kış ayını çatı katında alçıpandan yaptıkları evde geçiriyor. Elektrik hattı dahi olmayan evin duvarlarını battaniye ile kapatan aile yardımseverlere seslenirken, evin büyük kızı Yaren her gün defterine "Ben de güzel bir evde yaşamak istiyorum" yazıp dua ediyor.
Karaelmas Mahallesi'nde yaşayan 30 yaşındaki
inşaat işçisi Köksal Türkmen, bel fıtığı rahatsızlığı sebebiyle çalıştığı
inşaatlara ancak iki günde bir gidebiliyor. Eşi ve üç çocuğuna bakmak için tüm imkânlarını
seferber eden baba, aldığı günlük yevmiyesinin yarısını alçıpana ayırıyor.
Aldığı malzemelerle evini kapatmaya çalışan baba kalan parayla da çocuklarına
yiyecek almaya çalışıyor.
Eşine çıraklık yapan 27 yaşındaki Pınar Türkmen
ise çaresizce yardım elinin uzanmasını bekliyor. Duvardan duvara battaniye
sererek çocuklarını soğuktan korumaya çalışan aile yüksekliği iki metreyi bile
bulmayan evde yaşam mücadelesi veriyor. Eğilerek yaşadıkları evin elektrik
hattı dahi bulunmazken, alt kat komşuları seyyar hat çekerek aileye yardımcı
olmaya çalışıyor.
"HİÇBİR DESTEĞİMİZ YOK"
Elleriyle yaptıkları ahşap köprü sayesinde
evlerine giren aile kış mevsimini soğukta geçiriyor. Eşinin aldığı yevmiyenin
kömüre dahi yetmediğini söyleyen Pınar Türkmen, "Eşim inşaatlarda çalışıyor. Üç
çocuğum var. İkisi okuyor. Buraya gireli 6 ay oldu. 6 aydır burada yaşıyoruz.
Girdiğimizde tamamen her yanı açıktı. Eşim her gün yevmiyesiyle bir tane
alçıpan aldı. İki günde bir; yeri geldi her gün almaya çalıştı. İkimiz el ele
verdik. Ben ona çıraklık yaptım. Hiçbir desteğimiz yoktu. Aynı zamanda çocuk da
okutuyoruz. Çocuklara da bakıyoruz. Yazın pek önemli değildi, kışın anladık.
Artık çok soğuk olmaya başladı. Odun kömür bulabilirsek yaktığımız sobamız
söndüğü zaman gece çocuklar çok üşüyor" diye konuştu.
"MASA YERİNE KANEPEDE ÖDEV YAPIYORLAR"
Kardeşi Ceren ile ödev yaparken defterine
"Ben de güzel bir evde yaşamak istiyorum" yazan Yaren'in sözleri
yürek burktu. En küçük kardeşleri Berat ile boş vakitlerini oyun oynayarak
geçiren üç kardeş, evlerinin tadilatı için hayırseverlerin yardımını bekliyor.
Evde masa olmadığı için ödevlerini kanepenin üzerinde yapan çocuklarının
sıklıkla hasta olduğunu söyleyen anne Pınar Türkmen, şöyle devam etti:
"Her taraftan evin içerisine rüzgar giriyor. Duvarlarımız
açık. Artık kapatamıyoruz. Sabah kalktığımız zaman evi ısıtmam iki saati
buluyor. Ev ısınamıyor. Çok soğuk oluyor her yerden esiyor. Çocuklar üşüyor.
Her sabah şikayet ediyorlar. Elimizden artık başka bir çare gelmiyor. Tıkandık.
Sobanın evde çok riski var. Allah'a emanet yaşıyoruz. Sobayı mecbur yakıyoruz.
Bacadan duman tütüyor ancak engel olamıyoruz. Duman geri geliyor. Yapabilecek
bir şeyim yok. Sobayı yakmasam çocuklar üşüyor. Çocuklarımın odasında duvardan
duvara battaniye gerdik. Önce bir kat yaptık soğuğu kesmedi. İkinci katı yaptık
yine hala esiyor. Fırtına koptuğu zaman bu duvarla çocukların odasındaki duvar
tamamen rüzgardan kalkıyor. Çocuklar sürekli hasta oluyor. Korkudan
yıkayamıyorum. Gece ev çok soğuk oluyor."
"BU ŞEKİLDE YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Çocuklarının odaya yalnızca uyumaya gittiğini
söyleyen anne Pınar Türkmen, çocuklarının üzerini de üç kat battaniye örterek
ısıtmaya çalışıyor. Çaresizlik içerisinde bekleyen anne Pınar Türkmen,
hayırseverlere şöyle seslendi:
"Bu şekilde yaşamaya çalışıyoruz. Evimin
çocuklarımın yaşayabileceği ve çocuklarımın üşümeyeceği şekilde düzelmesini
istiyorum. Elektrik hattı yok. Alt kattan seyyar hat çektik onunla idare
ediyoruz. Sadece lamba ve televizyon çalıştırabiliyorum. Çamaşırı da başkasının
evinde yıkamaya utanıyorum mecbur artık elimde yıkıyorum. Bu şartlar altında
yaşamaya çalışıyorum. Çocuklarım bu durumdan çok şikayetçiler. Odalarında ders
yapamıyorlar. Sürekli salondalar. Çünkü odada yaşanılır bir vaziyet yok sadece
yatmak için giriyorlar. Burada yaşamak zorundayız başka çıkar yanımız yok. Eşim
inşaatlarda çalışıyor. İş olduğu zaman çağırıyorlar. Elinden geldiği kadar
çabalıyor. O da çok üzgün. Başarmaya çalışıyor ama bu kadar oluyor."
Evlerine gidecek yol dahi olmayınca ahşap köprü
yaparak evlerine ulaşan aile hayırseverlerin yardımını bekliyor.
Haber : iha
ETİKETLER : Yazdır