Baykal : 'HAYIR' çıkarsa CUMHURBAŞKANI'NA ...
Baykal : 'HAYIR' çıkarsa CUMHURBAŞKANI'NA ...
CHP Eski Genel Başkanı ve
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan
halk oylaması için "Zonguldak'tan ilan ediyorum, ben de Sayın Kılıçdaroğlu da
'hayır' çıkarsa Cumhurbaşkanı'na 'istifa et' demeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Deniz Baykal, 16 Nisan'da yapılacak olan halk
oylaması için Zonguldak'taki Camlı Köşk Restoran'da vatandaşlarla buluştu.
Yoğun kalabalığa hitap eden Baykal, halk oylaması sürecini değerlendirdi.
"TÜRKİYE'YE TEHDİTLER AÇIKTAN GELMEZ"
Türkiye'nin güç günlerden geçtiğini ifade eden
Deniz Baykal, Türkiye'nin kırılma noktası ve yol ayrımına doğru sürüklendiğini
iddia etti. Baykal, "Türkiye çok güç günlerden geçiyor. Çok büyük ve tarihi bir
karar alacak. Türkiye'mizin geleceğiyle ilgili bir asırlık dünya siyaset
sahnesine büyük başarılar sergileyerek kendisini kabul ettirmiş Türkiye
Cumhuriyeti'nin kaderiyle ilgili çok büyük tercihler yapacağımız bir ana doğru
hızla gidiyoruz. Bir kırılma noktasına, bir yol ayrımına doğru Türkiye
sürükleniyor. Bu toplantıyı bir siyasi parti toplantısı olarak düşünmüyoruz.
Burada ben size siyaset konuşmaya gelmedim. Onların zamanı var. Onlar ayrı.
Bugün burada ben siyaset konuşmayacağım. Parti konuşmayacağım. Vatan konuşacağım,
millet konuşacağım. Türkiye konuşacağım. Biz bu memleketi bulmadık, sokakta
kaybetmeye de niyetli değiliz. Türkiye'ye yönelik tehlikeler ve tehditler
açıktan ve net gelmez. Dürüst gelmez. Mert gelmez. Oyun içinde oyun çıkar.
Tezgahlar olur, senaryolar olur. Bütün bunları teşhis etmek ve görmek lazım.
Şimdi böyle bir andayız. Türkiye anayasalar yaptı. Son anayasa 17 defa
değişmiştir. Bütün bu değişiklikler bizim devlet düzenimizin özünü temelini
hareket noktası olarak kabul etmiştir. Komutanlara komuta edecek bir egemenlik
merkezi inşa etti Atatürk. 'Söz milletin' dedi. Millete bunu öğretti" dedi.
"BAŞKA BİR EGEMENLİK MERKEZİ İNŞA EDİYOR"
15 Temmuz'da darbe yapmak isteyenlerin meclise
bomba yağdırdığını hatırlatan Baykal, başka bir egemenlik merkezi inşa edildiğini
ifade etti. Baykal, partili cumhurbaşkanlığını da eleştirdi. Tarafsızlık yemini
edecek olan bir cumhurbaşkanının parti genel başkanı olamayacağını ifade eden
Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez meclis
egemenliğin temel kaynağı olmaktan çıkıyor. Bir başka egemenlik merkezi inşa
ediliyor. Meclis muazzam bir çatı. Türkiye'yi ayakta tutan, bizim anayasamızı
ayakta tutan meclistir. 15 Temmuz'da darbe yapmak isteyenler meclise bomba
yağdırdı. O darbeyi yapanlar Mustafa Kemal'in Cumhuriyetine karşı ve onun
meclisine karşı... Bir bakıyorlar meclis kenara doğru itiliyor. Burada bir
cumhurbaşkanı bir parti genel başkanı... Cumhurbaşkanlarının bir siyasi tercihi
olabilir. Düşünceleri olabilir mümkün. Ama görevi gereği bağımsız ve tarafsız
olacaktır. Şimdi yeni bir cumhurbaşkanlığı geliyor. Bu cumhurbaşkanı
tarafsızlık yemini edecek ama partinin genel başkanı olacak. Partisinin
yararını ve çıkarını gözetecek. Milletvekili ve parti yöneticisinin listesini
yapacak. Ama bir yandan da tarafsızlık yemini edecek. Daha işin başında bir
inandırıcılıktan yoksunluk var. Cumhurbaşkanı particilik yapmaya başlarsa
devlet particilik yapmaya başlar."
"2010 REFERANDUMUNUN SONUCU HAYAL KIRIKLIĞI"
2010 yılında yapılan referandumla yargının yapısının
değiştirildiğini ifade eden CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Bakın
2010'da bir referandum yaşamıştık. O referandumda iki önemli konu vardı. Birisi
itilaflı bir konu. Anayasa Mahkemesi ve HSYK yapısı değiştiriliyordu. Yapmayın
etmeyin dedik. Israrla geldiler. Nutuklar attılar, mitingler yaptılar. O
referandumdan 'evet' çıktı. Şimdi ben Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın
kampanyasına bakarak diyorum ki siz 2010'da da aynı böyle kampanyayı
götürüyordunuz. Sonu hüsran hayal kırıklığı, sonuç devletin o Fetullah Gülen
cemaatine teslim edilmesi oldu. En yüksek yargıyı verdikten sonra emniyeti,
adaleti, silahlı kuvvetleri teslim ettiler. 2010 referandumunun sonucu 15
Temmuz ayaklanma girişimidir. Kıyameti kopardık ama yapıldı ama sonuç hüsran.
FETÖ'nün önünü açan sen FETÖ'yu suçlayarak destek isteyen sen. Bu kadar hata
yapmış, bu kadar yanlış yapmış bir siyaset adamı ya da o olmasa da yapabilecek
herhangi bir insana bu yetki verilir mi? Verilmez, verilmemeli. Burada 80
milyon insan var. Biz 600 yıl bir imparatorluğu ayakta tutmuşuz.
Cumhuriyetimizi şanla şerefle ayakta tutmuşuz. Devletin malıyla, devletin
parasıyla, devletin uçağıyla yüzlerce arabalar, konvoylar, okullar tatil, resmi
buluşmalar haline getiriyorsun. Çıkıyorsun kürsüye milletin yarısına terörist
diye hakaret ediyorsun, sonra da 24 tane televizyonda canlı yayın yapıyorsun.
Neyi kabul ettirmeye çalışıyorsun. Sakin ol. Bırak milleti. Ne bu telaş.
Yargıyı güvence altına alıp, hesap soramaz hale gelecek. Beş yılda bir seçim
yapılacak, meclisin yapısı değiştirilecek. Kimse dokunulamaz konumda olacak.
Meclisin yapısı değişirse bu iktidarın da değişmesine neden olacak. Milletin
iradesi sandığa yansısa da benim borum ötecek. Bu anayasa bir anayasa olmanın
ötesinde. Anayasalar sadece hukuki metinler değildir. Medeniyet tercihleridir.
Biz medeniyet tercihimizi 1920'de yaptık" dedi.
"DÜNYA LİGİNDE OYNAYAN BİR DEVLET KURDUK"
Türkiye'nin dünya liginde oynayan bir devlet
olduğunu söyleyen Deniz Baykal, "Biz dünya liginde birinci ligde oynayan bir
devlet kurduk. Şimdi bu anayasa bizi dünya liginden alacak bölgesel, mahalli
lige indirecek. Eğer biz dünya liginden mahalli liglere yönelirsek dostumuzu
düşmanımızı şaşırmaya başlarız. Olmadık kavgaların içine sürükleniriz. Ona buna
kabadayılık etmeye, ekonomi tahrip olur, büyük sıkıntılar çıkar. Anayasalar
bunları rayına oturtan metinlerdir. Bu anayasa Türkiye'yi 100 yıldır üyesi
olmaya çalıştığı ve büyük ilerleme kaydettiği çağdaşlık yarışından aşağıya
çekmeye çalışmaktadır. Bu anayasa bizim dünyadaki konumumuza da olumsuz etkiler
getirecek bir anayasadır. Aman ha buna evet demeyin. Tapu sizde. Tapuyu
kaptırmayın. Tapuyla ilgili ilk karar 16 Nisan'da alacak. 16 Nisan'da
birilerine vekalet verilecek. Aman kaptırmayın tapuyu, vekaleti vermeyin. Bu
şartlar altında vekalet verilir mi? Arkadaşın ne yapacağı belli değil.
Yaptıklarına bakıyoruz cesaret vermiyor. Cesaret verse de emanet verilmez.
Seversen sev yarın seçim geldiğinde oyunu ver. Köprü yaptı, tünel yaptı hizmet
ediyor helal olsun. Ben de teşekkür ediyorum. Eksik olmasın sağ olsun. Köprü
yapıyorsun, tünel yapıyorsun diye milletin egemenliğini de sana vermiyoruz
arkadaş" şeklinde konuştu.
"7 BİNE YAKIN MEVZUAT DEĞİŞECEK"
16 Nisan günü yapılacak olan halk oylamasından
'hayır' çıkması halinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını söyleyen Baykal,
"Hayır çıkarsa hiçbir şey olmaz. Evet çıkarsa Türkiye karışır. 7 bine yakın
mevzuat değişecek. Kanun değişecek, tüzük değişecek, yönetmelik değişecek.
Bakanlar kurulu belki değişecek. En azından 6-7 ay TBMM bu 'evet'e göre yeni
düzen kurmaya çalışacak. İyi olacak kötü olacak bilemezsin. Ne olacağı belli
değil, her an bir yumruk her an bir darbe yersin. Memur arkadaşlar kendinizi
ben memurum güvencem var emeklilik hakkım var diye avutmayın. Yarın size böyle
güvenceye gerek yok sözleşmeli personel. Belirsizlik korku var. Siyasi deprem
var. İdarede, ekonomide, parası olanlar hemen kaçıracak ya ne olacağı belli
değil diye. Şu an 300 kadar kurum kayyum ile yönetiliyor. Kış lastiklerinin
nasıl olacağından 30 yıl öğretmenlik yapmış insanın ne olacağı kararname ile
yürütülüyor. Cumhurbaşkanı olağanüstü hale tek başına karar verebilir.
Anayasayı da değiştirebilir. Değiştirdiği o metni Anayasa Mahkemesi peşinen
ilan etti. Ben denetlemeyeceğim dedi. Rahat mı battı kardeşim. Elindeki
avucundaki sahip olduğun her şey 'evet' ile tehlike altına giriyor. Eyalet
kurulabilir, memur güvencen kalkar. Kıdem tazminatın elinden çıkar. Konumun,
statün, her şeyin bir kararnameye bağlı. Çark da kırılır düzen de bozulur. Bunu
bir siyasi parti anlayışı içerisinde söylemiyorum. Bu memleketin bir evladı,
Türkiye'yi dimdik ayakta görmek isteyen bir evladı olarak söylüyorum. Yapmayın
kimseye bu yetki verilmez. Vermeyin" dedi.
"MİLLET KUDRETİNİ BİR KEZ DAHA İSPAT EDECEK"
Halk oylamasından 'hayır' kararı çıkması halinde
devletin milletin yanına gideceğini söyleyen Baykal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Daha şimdiden milleti karşı karşıya getirdin.
Yarın hayır çıkarsa millet devletin yanına mı devlet milletin yanına mı
gidecek? Devlet tıpış tıpış milletin yanına gidecek. Ve bu iş orada bitecek.
Herkes dersini alacak. Millet kudretini bir kez daha ispat edecek. Uzun yıllar
sesini çıkarmadı millet birileri cirit attı. Ama artık testi doldu. Şimdi artık
millet dur orada diyecek. Her şeye bir hayır sözüyle başlayacağız. Türkiye
hayırlı bir geleceğe doğru yelken açacak. Yalan, entrika siyaseti darbe
yiyecek. Hep işledi. 2010'daki referandumda işledi. Macunladılar, sakladılar
sonra felaketin içine sürüklediler. Siyaset dürüst ve mert olacak artık
Türkiye'de. Doğru söyleyeni baş tacı yapacak. Hayır çıkınca CHP hemen ayağa
kalkıp Cumhurbaşkanına istifa et demeyecek. Sayın Kılıçdaroğlu hemen istifa et
demeyecek. Hayır çıktığı zaman biz hiçbirimiz Cumhurbaşkanına sen oradan ayrıl
demeyeceğiz. Sen orada anayasanın öngördüğü hukuki konuma geç ve görevini yap
başımızla beraber, Cumhurbaşkanı seçildin yetkilerin belli devam et diyeceğiz.
Sen dersen ki ben bu 'hayır'dan sonra burada kalamam dersen o senin takdirin.
Bizim böyle bir talebimiz olmayacak. Sen bilirsin. Sen devam et. Bizce hiçbir
sakıncası yok. Seçildin 5 yıllık süren var ama hukuki olarak devam et. Tam
tersi olursa derin bir üzüntü yaşarız. Ama manzaraya bakıyorum durum öyle değil.
Şunun şurasında 26 gün kaldı. Eski seçim ve referandumları düşünün. Seçime 3-4
hafta kalmış. Hangi parti ne kadar oy alacak konusunda yığınla kamuoyu
araştırması yaparlar. Bu defa görüyor musunuz? Niye görmüyorsunuz? Evet
serbest, hayır yasak. Araştırma kuruluşları bir şey çıkartamıyorlar. Sessizlik
umut vericidir. Sükunet umut vericidir. Durum böyle gözüküyor. Millet de
bunaldı. Millet de kendi kendine irdeliyor. Herkes her şeyi dinliyor. Kulak
veriyor. İktidar 'terörist' olur diye esip savuruyor. Vatandaş diyor ki 'ben
evet diyeceğim ama kayınbirader hayır verecek. Olur mu Sayın Başbakan Sayın
Cumhurbaşkanı' diyecek. Durduk yerde Hollanda, Almanya dünyaya meydan okumaya
başladık. Ya kardeşim durun bakayım ne oluyor. Orada 465 bin vatandaşımız var.
Huzur içerisinde Hollanda'da yaşıyordu. Sen bu kavgayı çıkardıktan sonra
yanında çalıştığı insanlar, komşusu düşman gözüyle bakmaya başladı. Antalya'da
bütün oteller rezervasyonları iptal kararları aldılar. Sen seçmene hava
basacaksın diye bu olur mu? Bu siyaset dönemi bitsin. Ciddi olalım, soğukkanlı
olalım."
Kendisine Zonguldakspor atkısı da verilen
Baykal, toplantının ardından Zonguldak'tan ayrıldı.
Haber : İHA
sayın başkan senin yönettiğin ülkeyide biliyoruz bi bırakın şu mikrofonuda, siyaseti bırakın yeni nesiller gelsin sizin yüzünüzden nesil yetişmiyor şevk bırakmadınız gençlerde
- s.
- 1