ERDEMİR'DEN 'BASIN BULUŞMASI...'
Gazeteci ve Televizyoncu Nuri Çolakoğlu, "Türkiye'de bir tek renklilik ve tek sesliliğe doğru gidiş var. Bunu bozacak olan siz yerel gazetecilersiniz" dedi.
Gazeteci ve Televizyoncu Nuri Çolakoğlu, "Türkiye'de bir tek renklilik ve tek sesliliğe doğru gidiş var. Bunu bozacak olan siz yerel gazetecilersiniz" dedi. Çolakoğlu ulusal gazetelerin ülkenin her tarafında basılmaya başlanmasının yerel basına önemli ölçüde darbe vurduğunu söyledi.
Ereğli Demir Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) TAŞ. Tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla "Basın Buluşması" etkinliği gerçekleştirildi.
Erdemir Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen basın Buluşması etkinliğinde 1700'lerden bugüne Türkiye ve Avrupa'daki gazetelerden örneklerin yer aldığı sergi açılışı yapıldı. Sergi kapsamında düzenlenen kokteylde Ereğli, Alaplı ve Zonguldak'tan gazeteciler bir araya geldi, sergide sunulan Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi gazetelerle, eski dönem Avrupa gazetelerini inceledi.
Etkinlik kapsamında Erdemir 50. Yıl Belgeseli sinevizyon gösterisi gerçekleştirildi. ERDEMİR Kurumsal İletişim bölümünden Emrah Sayar, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nün anlamı ve önemi konusunda bilgi verdi.
ERDEMİR Kurumsal İletişim Müdürü Harun Özdemir de konuşmasında gazetecinin çok zor olduğunu bilenlerden biri olduğunu belirterek, "Aktif olarak bu işi yapmak, bir gazeteyi çıkarmak, bir habere ulaşmanın ne kadar zor olduğu konusunda bir parça da olsa bilgi sahibiyim. Bu yaptıklarınızdan dolayı sizlere minnettarız. İyi ki varsınız, iyi ki aynı platformlarda, aynı noktalarda kimi zaman tartışsak, kimi zaman uyusşsak da bulunmaktan dolayı son derece mutluyuz, Çalışan Gazeteciler Günü'nüz kutlu olsun" dedi.
"YEREL BASIN İHMAL EDİLDİ"
Gazeteci Nuri Çolakoğlu da, konuşmasında bu kadar yerel basın mensubunun bir araya gelmesinden dolayı mutlu olduğunu dile getirdi.
Çolakoğlu, "Yerel basının Türkiye'de çok ihmal edildiğini düşünüyorum, bunun çok değişik nedenleri var" dedi.
Nuri Çolakoğlu şunları söyledi:
"1994'te ilk büyük ekonomik krizlerden birindeyken Amerika'dan bir davet geldi. Çeşitli büyüklükte televizyonları dolaşma ve ne yaptıklarını izleme imkanı buldum. Üç büyük kanal ABC, CBS ve NBC'nin ana haber bültenleri 5 45'te başlıyor, tüm ABD buna kilitleniyordu. Yerel televizyonların hiç biri bu Anchormanlerin sunduğu haberleri yayınlamıyor. Yerel haber bültenleri yayınlıyorlar. Bu büyük haber bültenlerini banda alıp sonra yayınlıyorlar. Niye böyle yapıyorsunuz dediğimde, 'Bizim için önemli olan herkes kendi mahalesinde, sokağında, yerel politikası, çarşısı pazarıdır' dediler. ABD'de her kasabanın kanalı var. Ulusal gazete yok. US Today bunu yaratmaya uğraştı ama Chicago Sun, Washington Post, New York Times gibi gazetelerini çok gerisinde tirajı. Herkes kendisini birinci derecede ilgilendiren sorunlara öncelik veriyor."
"GAZETELER BİRBİRİNİN KOPYASI HALİNE GELDİ"
Zamanın teknolojisiyle ulusal gazetelerin yerelde dağıtımının güç olduğunu, bu nedenle yerel basının daha güçlü olduğunu ifade eden Çolakoğlu şöyle konuştu:
"İstanbul'da akşam gazetesini zamanın büyük bir armatörü aldı. O günlerin en büyük yazarı olan Çetin Altan'ı kadrosuna aldı. İstanbul'daki gazeteyi Ankara'da da basmaya başladı. Bu hamle Ankara'da altı yedi büyük yerel gazetenin ciddi darbe almasına yol açtı. 1970'e kadar herkes bu kervana katıldı ve 4-5 gazetelik büyük gruplar ortaya çıktı. Elektronik devrimiyle birlikte Türkiye'nin sekiz noktasında gazete basılmaya başlandı. Büyük gazete hakimiyeti artıyor. Hesaplı gazetecilik derdi de ortaya çıkınca yerel muhabirlerden fedakarlık edildi. Onun yerine ajanslardan haber alınmaya başlandı. Gazeteler birbirinin kopyası haline geldi."
"VATANDAŞ VE GAZETECİ BİRBİRİNDEN KOPTU"
Eskiden İstanbul gazetecilerinin hayatın içinde yaşadığını belirten Çolakoğlu, "Artık ya servisle, ya özel arabanızla şehir dışındaki büyük plazalar gidiyorsunuz. Hep beraber o binaya tıkınılıyor, son haber kesme saatine kadar orada yaşıyor, hep beraber çıkıyorsunuz. Gazeteciler kapalı bir toplum halini almaya başladı. Vatandaş ve haberci arasındaki bağlantı koptu," diye konuştu.
Merhum Turgut Özal'ın gazetecilerle devlet yöneticileri arasında ilişki kurmaya dayanan gazeteciliği pek makbul bulmadığını ifade eden Çolakoğlu, "Genel başkanlar Türkiye'deki tüm siyasetçiler biraz ağız yarışına girdi. Herkes bir demeç vermek zorunda hissediyor kendini. Her partiden birisi o gün konuşmazsa eksiklik hissediyor. O nedenle bir demeç gazeteciliği başladı" diye konuştu.
TELEVİZYONLARDA İSTANBUL HAKİM"
Televizyonculuk alanında Show TV'nin ilk kuruluşunda gördüğü rağbetin Türk insanının televizyonda kendisini görmek istediğini ortaya koyduğunu belirten Çolakoğlu, "Şu an ulusal kanallarda İstanbul dışında çekilmiş çok az dizi var. Her şey İstanbul'un mahallelerinde geçiyor. Burada yaşayan, yereldeki insanların hayatları yok" dedi.
Herkesin bir takımın taraftarı haline geldiğini ifade eden Çolakoğlu, "Hangi kanalın kiminle olduğunu biliyorsunuz. Kimin nasıl haberi yorumlayacağını biliyor, ona göre izliyorsunuz. İlk beş kelimeden sonra cümlenin nasıl tamamlanacağını dahi biliyorsunuz. Kısacası Türkiye'de bir tek renklilik ve tek sesliliğe doğru gidiş var. Bunu bozacak olan siz yerel gazetecilersiniz" ifadelerini kullandı.
Çolakoğlu daha sonra etkinliğe katılan gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Haber : Hüseyin Aksakal-Özge Cerrah