Çocuk gelişiminde yanlış bilinenler...
Çocuk gelişiminde yanlış bilinenler...
Gerçek Düşler Çocuk Gelişim Merkezi Kurucusu Çocuk Gelişim Uzmanı Funda Kılıç Ermiş, "Doğru bilinen birçok şey yanlış. Ailelere şunu söylüyorum. Davranışları şekillendiren bir yetişkinleriz. Çocuklar çoğu zaman davranışlarını gelişimlerinin bir parçası olarak yapıyor" dedi.
Gerçek Düşler Çocuk Gelişim Merkezi Kurucusu, Çocuk Gelişim
Uzmanı Funda Kılıç Ermiş, Değişim Radyo'da yayınlanan ve Ferhat Gedik
tarafından hazırlanan Krizantem programına konuk oldu.
Kılıç, programda kendini tanıtırken, Ereğlili olduğunu, 1974
yılında Ereğli'de doğduğunu ve Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünü
bitirdiğini ifade etti. Ankara'da 13 yıldır faaliyet gösteren bir Çocuk Gelişim
Merkezi işlettiğini belirten Kılıç, 23 yıldır aynı işi yaptığını söyledi.
Ereğli'de Çocuk Gelişimi Merkezi eksikliği gördüğünü ifade
eden Ermiş "Çevresel faktörler çok önemli. Aile ortamı, ailede çocuğun nasıl
bir yola sokulduğu daha önemli. Çocuk çevreden çıktığında aile nasıl
yetiştirdiyse öyle davranmaya başlıyor. Bebeklikten itibaren çocuğunuzu nasıl
yetiştirirseniz, hayatına öyle devam ediyor.
Muhit, çevre, kenar mahalle tabir edilen yerlerden gelen çocukların çok
iyi yetiştiği de oluyor" dedi.
Çocuk Gelişim Merkezi'nde yapılan uygulamalara ilişkin bilgi
veren Funda Kılıç Ermiş şöyle dedi:
"Hem çocuklarla, hem aileleriyle çalışıyoruz. Çocuklarla
gelişimsel değerlendirme yapıyoruz. Çocuğun bize gelmesi için bir davranış
problemi olmasına gerek yok. Normal gelişim gösteren çocukları da bize getirebiliyorsunuz.
Tuvalet eğitimi veriyorsunuz, ne yapacağınızı bilemiyorsunuz, gelip bize
danışıyorsunuz. Çocuk okula başlayacak, okula çocuk nasıl hazırlanacak? Sizin
davranışlarınız kaygı yaratabiliyor. Bunun yerine biz aileye çok farklı
önerilerde bulunuyoruz. Çocuğa kardeş geleceği zaman, krize girmeden hamileyken
bizden bilgi alınabiliyor. Onu kardeşe nasıl hazırlayabilirim diyenlere de
bilgi veriyoruz. Ailelere çocuk gelişimciyle mutlaka görüşmesini ve destek
almasını öneriyorum."
"KALİTELİ ZAMAN GEÇİRMEK"
Çocuklarda belli bir yaştan sonra benmerkezcilik
başlayacağını ifade eden Ermiş, bu dönemde ailelerin genelde kendilerine
geldiğini belirterek şunları söyledi:
"Bu noktaya gelmeden bize gelseler çok daha yararlı
olacaktır. Aileler çocuğumu tanıyamıyorum, beni gıcık etmek için her şeyi
yapıyor, diyorlar. Aslında çok küçük önerilerle bu sorunları kolayca
aşabiliyoruz. Ailelerin yanlış tutumları
çocukların kaygı düzeyi artıyor. Doğru bilinen birçok şey yanlış. Ailelere şunu
söylüyorum. Davranışları şekillendiren bir yetişkinleriz. Çocuklar çoğu zaman
davranışlarını gelişimlerinin bir parçası olarak yapıyor. Biz böyle görüyoruz
ama ailelerin davranışları bu süreci yanlış yönlendirebiliyor.
Ailelere sizi takip eden küçük iki göz var diyorum. Aileler
çocuklarla kaliteli zaman geçirmiyor, geçirdiklerini sanıyorlar. Uzun uzun çocukla birlikte oluyorlar. Parka
götürüyorlar. Ama irdelediğinizde boş geçmiş. Kaliteli geçirseler, beş on
dakika ayırsalar bile çok daha verimli olacak ve çocuk bundan hoşnut olacak.
Park ortamı da çocuklar için önemli. Ama nasıl vakit geçirdiğin önemli. Çeşitli
aile tutumları var. Koruyucu aileler, demokratik aileler var. Çocuğu sürekli
kısıtlıyorsan ne anladık o oyundan. Birazcık özgürlük vererek, çocuğun bir
şeyler başarmasını sağlarsanız daha yararlı bir süreç olur bu. Çocuklar
kendimiz gibi olsunlar istiyoruz, bu aşırı koruyucu dediğimiz aile modeli."
"AİLE EĞİTİMİ ÖNEMLİ"
Çocukların yanlışları da değerlendirmeyi öğrenmesi
gerektiğini savunan Ermiş, özel çocuklara ilişkin de şu ifadeleri kullandı:
"Tanı almış çocuklar normal çocuklardan biraz geri kalmış
olabilir. Hangi alanda geri kaldıysa tespit ediyoruz, onu daha üste çıkarmak
için destek eğitim programları hazırlıyoruz. Aileyi de işin içine katıyoruz.
Çocuğu biz haftada bir iki kez görürsek, aile sürekli onun yanında. Bu yüzden çocukların ailelerine bir eğitimci
kadar bilgi vermeye çalışıyoruz. Bir sıkıntıyla karşılaştıklarında bize geri
dönüş yapmalarını istiyoruz. 23 yılda o kadar çok çocuk ve aile ile bir araya
geldim ki. Özel gereksinimli çocuklarda umutsuz gelen ailelerin, bu çocuktan
bir şey olmaz diyen ailelerle empati kurmamız gerekiyor. Öncelikle anne ve baba
iyi olacak. Çocuk kısmı kolay zaten. Doğru programlar hazırlarsanız, doğru
çalışırsanız çocuk kısmı kolay. Asıl aile kısmı önemli. Ailenin beklentisini
ayarlamak zorundasınız. Karşınızda uzman biri olursa bunu başarabilirsiniz.
Beklentiyi ayarlayamazsanız da aileler hayal kırıklığı yaşayabiliyor."
Aileler arasındaki yarışın çocuklar üzerindeki etkilerini de
değerlendiren Ermiş "Sürekli çocuğunuzu kıyaslıyorsanız, özgüvenden yoksun bir
çocuk yetiştirirsiniz. Bir süre sonra özgüvenle ilgili sorunlar yaşamasına yol
açarsınız. Bu kez de sen niye böyle yapmıyorsun, sen de yap, sen de git
dersiniz" dedi.
Çocuk Gelişimi Uzmanı Ermiş şöyle dedi:
"Çocuk gelişimcinin alanı 0-18 yaş arasıdır. Bir sürü
davranış problemi var, tırnak yeme, altına kaçırma, kardeş kıskanma, tikler
çıkabiliyor her dönemde. Bize böyle aileler geldiğinde bunun nedenini
sorguluyoruz, aileyi değerlendiriyoruz, çocuğu değerlendiriyoruz. Bu bazen
aileden, bazıları çocuklardan kaynaklanabiliyor. Çoğunu aile önerileriyle
halledebiliyoruz. Kronikleşen konuları da özel programlarla çözüm buluyoruz.
Birebir çocukla çalışıyoruz."
"AKRAN İLETİŞİMİ ÖNEMLİ"
Büyükanne ve Büyükbabaların koruyucu tavırlarının da olumsuz
sonuçları olabileceğini belirten Çocuk Gelişim Uzmanı şunları kaydetti:
"Her zaman dengeli ve tutarlı davranış önemli. Özellikle
çocuk üç yaşına geldiğinde okul öncesi kurumları öneriyoruz. Evde olmasındansa akran
iletişimi içine girmeli. Çocuklar her
zaman tepkilerini ağlayarak veya bağırarak yapmıyor. Asıl dışarıya vurmayan,
göstermeyen, içine kapanmaya başlayan çocuklara dikkat etmek gerek. Her çocuk özel, onun da bir karakteri var.
Bunu kabul etmek gerek. Bunun üzerine ne kadar artı koyarsak, o kadar kendine
güvenen, o kadar kendini topluma kabul ettiren çocuklar ve yetişkinler
yetiştiriyoruz. Onları biz bir oyun hamuru gibi, yetişkinler olarak biz
yetiştiriyoruz. Aksine bir şeyden tatmin olmayan, bir işte sebat etmeyen
çocuklar da yetiştirebiliriz. Bir sürü aile modelleri var, önerdiğimiz modeller
var, önermediğimiz modeller de var."
"UZMAN GÖRÜŞÜ ALIN"
Çocuk doktorları ile işbirliği içinde çalıştıklarını ifade
eden Ermiş, "bir hastaneye gittiğinizde bunu sorabilirsiniz. Birçok hastanede
çocuk gelişimi uzmanı bulunabiliyor artık. Bir şeyden şüphelendiğinizde kendi
başınızda çözmekle uğraşacağınıza bir uzman görüşü alın" diye konuştu.
Çocuklardaki değişimlerin fark edilmesinin önemine dikkat
çeken Çocuk Gelişim Uzmanı, "Küçücük bir çocuğun elinde cep telefonu olmasını
onaylamıyoruz. Çocuk ağlayabilir,
arkadaşında var ağlıyor diye kontrolsüz şekilde eline cep telefonu almasına
izin veren veliler sonuçlarına da katlanmak durumundadır. Elbette eline telefon
verilmez değil ama kontrol önemlidir" ifadelerini kullandı.
Haber : H Aksakal-