ÇİMENOĞLU, DEĞİŞİM RADYO'DA ÇARPICI AÇIKLAMALAR YAPTI!
Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) 'nden milletvekilliği için aday adaylığını açıklayan, Önceki Dönem Alaplı Belediye Başkanı Dr.Nevzat Çimenoğlu, Değişim Radyo'ya konuk oldu.
Değişim Radyo'da deneyimli televizyoncu, haberci Ersen Berk Çelik'in hazırlayıp sunduğu Gündem Özel programının bugünkü stüdyo konuğu Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Zonguldak Milletvekili Aday Adayı Dr.Nevzat Çimenoğlu oldu.
Çelik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Çimenoğlu, aday adaylığı süreci başta olmak üzere bölge gündemini değerlendirdi.
SİYASİ HAYATA ANAVATAN PARTİSİNDE BAŞLADI
"İlk siyasi hayatıma Anavatan Partisinde 1994 yılında başladım. 1994 yılında Anavatan Partisinden aday olmuştum ve seçimi kazanmıştım. O zaman Anavatan Partisi muhalefetteydi. İktidarda SHP-DYP Hükümeti vardı.
2009 yılında ise, Ak Partiden değil de Demokrat Parti den aday oldum tekrar kazandım. Türkiye de Demokrat Partiden 41 Kişi Seçimi kazanmıştı bunların 40 ı ilçe 1 i il idi. Seçimi kazandık.2014 te ilk defa rahat ettik İktidar Partisinden Aday olduk dedik maalesef kaybettik. Benim şu andaki hedefim önümüzdeki Milletvekili seçimlerinde Aday olup, milletvekili olmak.
Tıp doktoruyum. Hastalarla iletişim kurduğum için olabilir. Sevecenliğimizden olabilir. Ben insanları seviyorum. Canlıları seviyorum. Bunu zorla ya da yapmacık yapmaya kalktığımız zaman olmuyor. İnsanın üzerinde sakil duruyor. Karşınızdaki insan, samimi olduğunuzu ya da olmadığınızı, içten mi davrandığınızı ya da davranmadığınızı anlıyor.
Zaten benim kapım hep açıktır. Hiç kapanmadı ne hastanede ne de belediyede. Kapantı zaman sıkıntı geliyor bana. Kapının önünden geçenleri görmem gerekiyor. Bazen odama kimse gelmediği zaman eyvah insanlar bana darıldı mı diye düşündüğümde oluyordu."
ADAY ADAYLIĞI SÜRECİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
"Ak Parti titiz bir çalışma yapıyor. 4 aşaması var. Birinci aşama müracaatları aldı ve sonlandı. İlk adım atan ve ilk sonlandıran parti oldu. Daha diğer partilerde devam ediyor. Pazar günü teşkilat yoklaması var. Zonguldak'ta ki yedi ilçenin kadın kolları, gençlik kolları, yönetim kurulları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, kademe başkanları, belde başkanları olmak üzere yaklaşık 1400-1500 kişilik grup Zonguldak'ta bu aday adayları için temayül yoklaması için bir araya gelecek ve bir nevi ön seçim yapılacak. Daha sonra Ankara'da küçük bir komisyon kurulacak ve bu komisyonda aday adayları mülakata girecek. Üçüncü aşamada sahada anket çalışması yapılıyor sahada. Bütün bu aşamalardan sonra genel merkezde 5 kişilik bir kurul var genel başkan yardımcılarımızın olduğu. Bu komisyon değerlendirme yaparak, genel başkanımıza sunacak. Bütün bunların değerlendirilmesinden sonrada Zonguldak'ta liste çıkıyor. Çok titiz bir çalışmadan sonra karar verilecek. Bu iyi ve güzel bir şey. Bana göre işin doğrusu, olması gerekeni seçim ve siyasi partiler kanununun değişip seçmen üye bazında ön seçimle, dar bölge sistemiyle adayların belirlenmesi gerekir."
VATANDAŞLARIN YORUMLARINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
"Tabanda ilişkileriniz iyi olduğu zaman vatandaş tarafından bir yere getiriliyorsunuz, getirilmek isteniyorsunuz. Hevesli olmasanız da sizi bir yerlere sürüklüyorlar. Seçmenimiz bunları çok iyi değerlendiriyor. Seçimden seçime oy istediğiniz zaman bunu yüzünüze karşı söylüyorlar. Bu milletvekilliği seçimi olduğundan milletvekillerimiz için bu fazla bir eleştiri konusu olmayabilir diye düşünüyorum. Onlarında görevleri var. Yurtiçi yurt dışı görevleri var. Olanak bulamıyorlar da olabilirler. Ama fırsat buldukça geliyorlar vekillerimiz. Almanya'da mesela gerçi orda eyalet sistemi var, gittiğimde incelemiştim. Milletvekilleri merkezi hükümetin olduğu yerde durmuyorlar. Orada vekiller toplantı zamanı parlamentoya gidiyorlar. Bizde de tam tersi merkezi bölgesine gelemiyor. Ama ben bundan sonra milletvekili olacağı, belediye başkanı olacağım, muhtar olacağım diyen ve siyasete hevesi olan insanlarımıza şunu söyleyeyim; hiç bu seçim uğraşmasınlar. Bir sonra ki seçim için insanların içine çıksınlar önümüzdeki seçimler için çalışsınlar. Çünkü çok fazla istek ve talep var. Ama şu var ben yıllardır bu işin içinde olduğum için biliyorum. İnsanlar sizin o işi yapıp yapamadığınızdan daha çok o işle ilgilenip ilgilenmediğinize bakıyorlar. Birisi bir şey rica edebilir bir istekte bulunabilir. Siz o işle uğraşırsınız ama yapamazsanız kendine iletirseniz o zaman gönül koymuyorlar. Ama eski siyasiler gibi sigara kâğıdına telefon numarası yazıp, tamam yaparım, telefon açtım deyip bir şey yapamazsanız o zaman haklı olarak darılıyorlar."
ADAY ADAYLARI KRİTERLERE UYGUN MU?
"Kriterlere uymasalardı aday adayı olmazlardı. Kendilerine güveniyorlar ki 30 aday adayıyız. Ama kriterlere uyup uymadığı seçimlerde vatandaşın objektif gözüyle çıkar ortaya. Vatandaşta seçmende karşılığı olup olmadığı seçimlerde çıkar."
VATANDAŞIN PARTİ OLARAK DEĞİL DE MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI OLARAK SİZE BAKIŞ AÇISI NEDİR?
"Benden beklentiler yani görüştüğüm herkeste beklentiler şöyle; sen gidersen biz sana her zaman ulaşırız. Sen buraya gelirsin biz oraya geliriz diyorlar. Herkes beni kendi içinden biri gibi görüyor. Uzun yıllar belediye başkanlığı, siyaset ve idarecilik yaptığımız için bu konuda yetkin olacağımızı düşünüyorlar. Ereğli, Alaplı ve Zonguldak için bir şeyler yapabileceğimizi, daha hizmet edeceğimizi ve sorunları bildiğimizi düşünüyorlar."
VATANDAŞIN TALEPLERİ NELER?
"Bölgemizde en büyük sorun işsizlik. Herkes iş konusunda yardım istiyor. İşsizlik yüzde 99 sorun olarak görünüyor, haricindekiler ise yüzde 1'lik kısmı kaplıyor. Bunu da bireyler olarak çözmek mümkün değil. Bunu program dâhilinde, devlet yatırımı, özel sektör yatırımı, özel sektörü teşvikle çözülmesi gerekir."
SİZCE AKP KAÇ MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAK?
"Bundan önceki seçimler hep 3 milletvekili çıkardık, 2 CHP çıkardı. Gerçekçi olmak gerekirse sonuç olarak yine 2 CHP 3 AKP gibi gözüküyor. Sanıyorum biz en son seçimlerde 1820 bin oy almıştık. Sağlam, kuvvetli bir çalışmayla biz bu oyu arttırırsak 4 milletvekili çıkaracağımızı düşünüyorum. Zor ama imkânsız değil."
EREĞLİ KAÇINCI SIRADA OLMALI?
"Ereğli'nin yerinin her zaman için ikinci sırada olması gerekiyor. Aslında birinci sıra olmalı ama artık o kadarda değil. Zonguldak il merkezi varken biz haddimizi biliyoruz. Ereğli'nin ikinci sırada olması lazım. Kozlu ve Kilimli'de kurulduktan sonra şuan da en çok nüfusu olan ilçe Ereğli."
AKP İKTİDARININ BÖLGEMİZE YANSIMASINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
"İnsanlar geçmişi çabuk unutuyorlar. Kimse de geçmişi konuşmak istemiyor. Doğal olarak hep geleceğe bakılacaktır. Tabi muhalefette hep eksikleri söyleyecektir. Geriye baktığımız zaman Ereğli'de Alaplı'da bölgemizde bu 12 yıl süre içerisinde çok güzel şeyler yapıldı. Yalnız iki şeyi karıştırmamak lazım. Ben her yerde de söylüyorum. İkiye ayırmak lazım, bir yapısal ikincisi de ekonomik. Yapısal yatırımlara geldiğimizde Ereğli'den başlarsak Adliye binası yapıldı, çok güzel bir vergi dairesi yapılıyor. Liman Müdürlüğü binası yapıldı. Bana göre Türkiye'nin en güzel hastanelerinden biri Ereğli Devlet Hastanesi yapıldı. Çok güzel ve üst düzeyde bir hastane. Bunların yanı sıra yollar yapıldı. Bitmeyen yılan hikayesine dönen Ereğli Gülüç Kepez yolu bitti. Düzce Ereğli arası yapıldı. Buradan alaplı2ya biz yarım saate gidiyorduk şimdi 10 dakikada gidiyoruz. Kazalar oluyordu. Akçakoca'ya gitmek bir ölümdü şimdi tünellerden geçiyoruz, karşıdan gelen bir araba görmeden rahatlıkla gidebiliyoruz. Okullar yapıldı. Fen lisesi binası yapıldı, anaokulu yapıldı. Ereğli'ye arazi kazandırıldı. Sayın milletvekilimiz Ercan Bey'in yaptırdığı köprü yapıldı. Devrek yol ayrımında Ereğli'ye girişte sıkıntı yaşanıyordu. Köylerde okullar yapıldı, her yerde tekli sisteme geçildi, kapalı spor salonu yapıldı. Hiç kimse bir şey yapılmadı diyemez. Alaplı'ya hükümet binası yapıldı, adliye sarayı yapıldı, Anadolu Öğretmen Lisesi yapıldı, köy yolları yapıldı. Çok şeyler yapıldı bu 12 yıllık AKP iktidarında. Bunlar tabi ki yeterli değil. Daha çok şey konulması gerekiyor. Çok şey yapılınca nokta konulacak mı tabi ki hayır. Çünkü insanoğlu sürekli değişim ve gelişim süreci içindedir. Bu değişim ve gelişim süreci devamlı olacak. Ve günümüzde iletişim ve ulaşım çok hızlandı. Bütün dünyayla iletişim kuruluyor. İnsanlar büyük şehirlerde gördüklerinin kendi ilçelerinde olması için talepte bulunuyorlar. Eskiden köylerde yol, kanalizasyon istenirdi. Şimdi çocuk parkları isteniyor, spor sahaları istenmeye başlandı. Bu da değişimi ve gelişimi gösteriyor. Bunun sonu yok. Bunun dışında ekonomik sıkıntılarımız da var. Evet, tersaneler canlanacak dedik olmadı. Ama bu bizden kaynaklanmıyor. Dünya da bir ekonomik kriz var. Bu kriz ana sektörü vurdu. Bunlardan biri gemi sektörü, diğeri çelik sektörü. Bizde bunlara bağlı bir bölgeyiz. Dünya da belli bir yaştı üstü gemilerin dünya denizlerinde dolaşımı yasaklanmıştı, bu da yeni gemi siparişine yöneltmişti. Fakat bu yasağı kaldırdı uluslararası yasalar. Yaş sınırını kaldırınca da yeni gemi siparişleri kaldı. Ekonomik kriz nakliye miktarını azalttı. Hep böyle kalmayacak. Muhakkak canlanacak. Ekonomik kriz artık azaldı noktasında görüyoruz. Bunun yanı sıra Hema kapandı işçilerin çıkışını verdi. Zaten mevcut olan işsizliğin üzerine bir de o eklendi. Orda da bir zorluk var. Erdemir de de zorluklar var. Erdemir ben kendi sacımı kendim satacağım dedi. Merkezini İstanbul'a taşıdı. Ereğli'de sac tüccarları iflas ettiler, zor duruma düştüler. Sac tüccarları büyük bir istihdam yaratıyordu. Bir sürü insan işsiz kaldı. Erdemir kendi nakliyemi kendim yapacağım deyince de nakliyecilerde sıkıntı oldu. Sacı kendim keseceğim dedi dilme tesisi kurdu. Sac dilme de sıkıntı oldu. Bunlarda bölgemize zarar verdi. Bunlar için Erdemir'i suçlayamayız. Erdemir özel bir şirkettir sonuçta. Hayır kurumu değil. Tabiki kar edecek. Bizim bunlar üzerinde saplanmamız değil alternatif çözümler üretmemiz gerekiyor. Sac Erdemir'de üretiliyor, soba borusu Kayseri'de yapılıyor, kalorifer peteği İstanbul'da yapılıyor, soba Eskişehir'de yapılıyor. Burada niye yapılmıyor diyorlar. Burada yapılması için yatırımcının olması lazım. Bu yatırımcı yerli yatırımcı olacak, kendi sermayeniz olacak ya da yabancı sermaye çekeceksiniz. Onları buraya getirmek içinde şartlar gerekli. Yatırımcıları bir takım şeylere bakar. Ulaşıma ağına bakar, demir yolu, deniz yolu ve kara yolu hatta varsa hava yolu. İkincisi de yatırımla ilgili teşviklere bakar. Şimdi Ereğli açısından baktığımız zaman kara yolumuz yapıldı. Ama bir limanımız yok. Sanayici ürettiğini hep karayolu ile mi yollayacak? Yurtdışına deniz yoluyla yollaması gerekiyor. Ereğli'ye kesinlikle bir liman yapılması gerekiyor. Liman bölgemiz için çok önemli. Bir demir yolu projesi var. Adapazarı-Bartın arasında. Bunun hemen hemen karasuya kadar kamulaştırmaları bitti. Alt yapı zaman etütleri falan yapılmıştı. Hatta ben projeyi gördüm Ereğli organize sanayi bölgesinden de Erdemir'e bir kolu vardı demir yolunun. Yani bu demiryolu projesi de çok önemli. Yatırımcı bunlarla beraber esas önemli olan teşvike bakıyor. Mesela düzce teşvikte en üst düzeyde. Düzce'de yatırım yapan biri Ereğli'ye göre daha az vergi ödüyor. Ereğli'ye göre daha az elektrik parası ödüyor. İşçi ücretlerinde vergi de daha az para çıkıyor cebinden ve bir takım avantajlara sahip oluyor. Adam niye gelsin Ereğli'de fabrika kursun Düzce'de teşviklerden faydalanmak varken. Bu yüzden Ereğli'nin teşvikte daha yukarıya çıkması lazım. Ama teşvikte yukarıya çıkması içinde bildiğiniz gibi bakanlığın kişi başına düşen milli gelirden dolayı belli kriterleri var. Ereğli'de de kişi başına düşen milli gelir Erdemir'den dolayı yüksek çıkıyor. Bununla ilgili bir çözüm arayışına girmek gerekiyor.
Ereğli'de daha öncede tartışıldı sayın vekilimiz Ercan Candan'ın bu konuda; 'Erdemir vergisini İstanbul'a taşısa burada görünmese kişi başına milli gelir düşse' gibi bir önerisi olmuştu. Böyle fikirler üretilebilir mi çalışmalar yapılabilir mi diye düşünmek gerekir. Ancak teşvikte Ereğli'yi yukarıya çıkarırsak yatırımcıyı getirebiliriz. Yatırımcı geldiği zaman orta ölçekli 100 işçi kapasiteli 10 fabrika kurulsa 1000 kişi eder, 1000 kişinin etrafına yansıması da 2000-3000 eder. Bu tür yatırımların Ereğli'ye ve bölgemize gelmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Zonguldak'ın sadece kömüre bağımlılıktan kurtulması gerekiyor. Alternatif iş alanlarının açılması gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalarda yapılıyor. Bundan önceki vekillerimizde yaptı şuan ki vekillerimiz de yaptı. Ama bunu tek adam değil top yekûn yapmamız lazım. Ereğli olarak bu konuda sesimizi duyurmamız gerekiyor. Ortak akılla hep beraber hareket etmek lazım."
VATANDAŞLARA MESAJINIZ VAR MI?
"İlk olarak 7 Haziran seçimlerinin ülkemize ve bölgemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. ikincisi, ne olursa olsun en doğru kararı vereceklerine inanıyorum. Sonuna kadar demokrasiye inanmış bir insan olarak sandıktan çıkan sonucun milli iradeyi yansıttığını ve sandıktan çıkan her sonuca saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Seçim sonuçları ilan edildikten sonra o seçim orda bitmiştir. Bir dahaki seçim kadar siyasi kavgaların, çekişmelerin bir kenara bırakılıp hep beraber bölgemiz için çalışılması gerektiğine inanıyorum. Bir daha ki seçime yakın bir zaman kala yine siyasi kavgaların içine girelim. Ama o zamana kadar bölgemiz için ne yapabiliriz diye düşünmeliyiz. Seçmenin en doğru kararı vereceğine inanıyorum."dedi
Haber : Değişim Haber Merkezi