Bir öğretmenin başarı öyküsü...
Bir öğretmenin başarı öyküsü...
Zonguldak'ta 50 yaşındaki okul müdürü Ali Özdemir, 23 yıllık
eğitimcilik hayatına 55 adet kitap sığdırdı. Özdemir'in bir çok farklı konuda
yazdığı kitaplar tavsiye niteliğinde öğrencilere okutuluyor.
Bolu'nun Kıbrıscık
ilçesinde dünyaya gelen Ali Özdemir, Marmara Üniversitesi, Teknik Eğitim
Fakültesi, Elektrik Öğretmenliği Bölümünü tamamladıktan sonra öğretmenlik
hayatına başladı. Uzman elektrik öğretmenliği yapan Özdemir, 2015 yılında da
Kozlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürlüğü'ne atandı. Ali
Özdemir, Elektrik, elektronik,
bilgisayar, otomotiv elektroniği, iş güvenliği, beden dili, etkili iletişim,
İngilizce, kişisel gelişim, kalite gibi Türkiye çapında dağıtımı yapılan 55
kitap yazdı.
Kitapların
yazımından basımına kadar bütün süreci yakından takip ettiğini, 23 yıllık
meslek hayatında hiç izin kullanmadığını aktaran Ali Özdemir, "Tüm Türkiye
çapında çalışan arkadaşlarımın Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. 23 yıllık
öğretmenlik hayatımda 55 kitap yazabildim. İsterse her öğretmen kitap
yazabilir. Eğer bütün öğretmenlerimiz kitap yazsa bambaşka bir Türkiye'de
oluruz. Kitap yazmak hiç zor değil. Yeter ki isteyelim" diye konuştu.
"YAZILIM ÜZERİNE ÇOK KİTAP EKSİĞİMİZ VAR"
İlk kez 1005 yılında
kitap çıkardığını anlatan Ali Özdemir, kitaplarının yaklaşık 20'sinin
üniversitelerde ders kitabı olarak okutulduğunu bazı kitaplarının da tavsiye
niteliğinde öğrencilere okutulduğunu aktardı.
Türkiye'de 1 milyon
öğretmen ve 150 bin akademisyen olduğuna vurgu yapan Özdemir, "1995 yılında ilk
kitabımı çıkardım. Sonra her yıl kitap çıkartarak seriyi elektrik elektronik,
bilgisayarla ilgili hemen hemen bütün kitapları yazdım. Daha sonra kodlama
konusuyla ilgilendim. Okuyuculardan tavsiyeleriyle kitap yazmaya devam
ediyorum. Daha da yeni kitap çalışmalarım var. Şu anda kitaplarımın 20 kadarı
üniversitelerde ders kitabı olarak kullanılıyor. Dünyanın her tarafına
kitaplarım dağıtılıyor. Bu kitap yazmak çok karlı bir iş değil. Fakat bunun
manevi hazzını her öğretmenin tatmasını istiyorum. Bir kitap çıkardığınız zaman
insanların size olan bakışı değişiyor. İnsanların kitap yazan bir öğretmene
daha fazla saygı gösterdiğini yaşayarak gördüm. Türkiye'de 1 milyon öğretmen,
150 bin akademisyen var. İsterse bunların hepsi bir konuda kitap yazabilir.
Özellikle ben elektronik çağında olduğumuzu düşünüyorum. Yazılım üzerine çok
kitap eksiğimiz var. Bu konuda üniversitelerimiz, akademisyenlerimiz ve
öğretmenlerimiz çalışma yaparsa ülkemiz için çok daha yeni pencereler
açılacağını düşünüyorum" diye ifade etti.
"TÜRKİYE'NİN DE KENDİ ÖZGÜN YAZILIMLARINI ÜRETEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
24 Kasım Öğretmenler
Günü'nü kutlayan okul müdürü Ali Özdemir, "Öğretmenler Günü bizi çok mutlu
ediyor. Öğretmenler Günü'nde öğretmenlerin gündeme gelmesi, eğitimin
tartışılması, sorunların dile getirilmesi benim için çok mutluluk verici. Ben
bir teknik, elektronik öğretmeni olarak Türkiye'nin teknik, teknolojik eğitimle
kurtuluşa ereceğini düşünüyorum. Yani çağımız teknoloji çağı. Bu gün boş bir
DVD 1 lira ama içinde yazılımla beraber 10 bin dolar. Türkiye'nin de kendi
özgün yazılımlarını üretebileceğini, kendi robotunu yapabileceğini, kendi
otomasyon sistemlerini tasarlayabileceğini düşünüyorum. Ben kendi çabalarımla
bunları başardığımı düşünüyorum. Kodlama ile ilgili olsun dijital elektronik,
endüstriyel elektronik bununla ilgili kaynakları oluşturdum. Benden çok daha
yetenekli eğitimciler var. 24 Kasım vesilesiyle onlara mesaj vermek istiyorum.
Her öğretmenin bir kitap yazabileceğini ve bunu başarabileceğini düşünüyorum.
Kitap yazmanın çok büyük bir mutluluk olduğunu gördüm" şeklinde konuştu.
"23 YILDIR HİÇBİR GÜN TATİL YAPMADIM, HİÇ
İZİN KULLANMADIM"
Gününün yaklaşık 8
ila 10 saatinin görevli olduğu okulda geçtiğini aktaran Ali Özdemir, 23 yıllık
eğitimcilik hayatında tatil yapmadığını ve boş vakitlerini hep kitap yazarak
geçirdiğini belirtti. Özdemir ürettiği bir eserin sürecini şöyle anlattı:
"Kitap yazdıktan
sonra bütün kitabın tasarımını, kapağını, cildini, renk ayrımını, mizanpajını
ve grafik düzeltmesini kendim yapıyorum. Aynı zamanda matbaa çerçevesinde de
kendim gidiyorum. Kaliteli baskı olması için çalışıyorum. Kalıpların düzgün
çıkması, cildin sağlam çıkması için bizzat takip ediyorum. Hatasız bir şekilde
olmasını ve bunun uğraşı içindeyim. Yazdığım kitapların çoğu bakanlık
tarafından öğrencilere tavsiye edilmiştir. Üniversiteler yine aynı şekilde
sürekli yeni kitaplar yazmam için teşvikte bulunuyorlar. Ama ne yazık ki
Türkiye'de çok kitap yazan öğretmen veya akademisyen yok. Bunun ben üzüntüsünü
25 yıldır çekiyorum. Bu kadar kitabı nasıl ortaya çıkabildiğine ben de
şaşırıyorum. İnsan isterse başarabiliyor. Ben 23 yıldır hiçbir gün tatil
yapmadım. Hiçbir gün izin kullanmadım. Günde 8-10 saatim okulda geçiyor. Geri
kalan boş vaktimi kitap yazarak, araştırma yazarak yeni çıkan kitapları takip
etmekle geçiriyorum. Bu insana çok büyük bir haz veren bir iş. Bir kitabı yazmak
için 100 tane kitabı karıştırıyorsunuz ve çok yeni bilgilere sahip
oluyorsunuz."
Haber : İHA