BEYİN TÜMÖRÜNDEN KURTULUP SAĞLIĞINA KAVUŞTU
Zonguldak'ta yaşayan 56 yaşındaki Güler Koçoğlu, Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi'nde (BEÜ) endoskopik hipofiz tümörü cerrahisi yöntemiyle sağlığına kavuştu.
Zonguldak'ta yaşayan 56 yaşındaki Güler Koçoğlu, Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi'nde (BEÜ) endoskopik hipofiz tümörü cerrahisi yöntemiyle sağlığına kavuştu.
Zonguldak'ta yaşayan 56 yaşındaki Güler Koçoğlu,
aşırı kilo alma, kontrolsüz şeker, tansiyon yüksekliği ve çeşitli
rahatsızlıkları üzerine Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi'ne başvurdu.
Burada yapılan tetkiklerde hipofiz bezi tümörü olduğu tespit edilen Koçoğlu
için ameliyat hazırlıkları başlatıldı.
Yapılan tetkikler sonrasında ameliyata alınan
Koçoğlu, Batı Karadeniz Bölgesi'nde ilk kez BEÜ'de kullanılan 'Endoskopik
Hipofiz Cerrahisi' yöntemiyle sağlığına kavuştu.
"HASTALARIN HASTANEDE YATIŞ SÜRELERİ
KISALIYOR"
BEÜ Beyin ve Sinir Hastalıkları Bölümü Doktoru
Yrd. Doç. Dr. Aydemir Kale, Kulak Burun Boğaz Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Murat Damar
ile birlikte başarılı geçen ameliyatı anlattı. Yrd. Doç. Dr. Kale, "Aşırı
kilo alma, ciltte incelme, vücutta kıllanma artışı, kontrolsüz şeker ve tansiyon
yüksekliği ile başvuruyor. Hastamızın yapılan tetkikler neticesinde hipofiz
bezi dediğimiz hormon salgılayan; beynin bir çeşit tümöründe aşırı salgılama
sonrası cushing hastalığı teşhisini alıyor ve tedavisi planlanıyor. Bu tip
hastalarda geleneksel olarak eskiden kafatasının açılarak tümörün çıkarılması
yapılırken son zamanlarda burundan girilerek tümörün çıkarılması tekniği daha
sık kullanılmaktadır. Mikroskop kullanılarak yapılan bu ameliyatlarda son 10-15
yıldır dünyada yaygınlaşarak endoskopun da bu işte devreye girmesiyle
endoskopik hipofiz cerrahisi tedavisi gündeme gelmiştir. Ekip çalışması ve
tecrübe gerektiren bu tedavi yönteminde KBB, endokrinoloji, anestezi ve
radyoloji bölümlerinin bize desteği peri-operatif dönemde çok önemlidir. Güler
hanıma da biz bu yöntemle cerrahi planladık. Bu ameliyatları KBB bölümüyle
ortaklaşa yapmaktayız. Burun deliğinden kamerayla girilerek anatomik yapıların
korunması sonrası tümöre ulaşılmaktadır. Daha geniş bir görüntü alanı elde
edilen bu tekniğe açılı endoskopların eklenmesiyle başarı oranı yükselmektedir
ve görüntü kalitesinin netliği ile tümör kontrol oranları artmaktadır. Ameliyat
sonrası 1. gün hastalar ayağa kaldırılmaktadır. Hastaların burnuna tampon
yerleştirilmemekte ve ameliyat sonrası konforları artmaktadır ve ayrıca
hastanede yatış süreleri kısalmaktadır. KBB'dan hocalarımızın da destekleriyle
bu ameliyatları hastanemizde yapabilmekteyiz" diye konuştu.
"TEDAVİ YÖNTEMİ KOLAYLAŞTI"
Kolaylaşan tedavi yöntemi sayesinde hastanın
kısa sürede ayağa kalktığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Aydemir Kale, bir günde
ayağa kalkan hastanın kısa sürede taburcu edileceğini de sözlerine ekledi.
Bülent Ecevit Üniversitesi'nin gerek tıbbi
malzeme, gerekse bu konuda uzmanlaşyı sağlayacak eğitim destekleriyle
ameliyatların kolaylaştığını aktaran Yrd. Doç. Dr. Kale, "Üniversitemizde
artık bu tip ameliyatlar yapılıyor. Hastaların daha büyük merkezlere sevk
edilmesi gerekmiyor. Bu tip hastalar genellikle bize hormonal bozukluklarla
başvuruyor. Dolayısıyla öncelikli olarak endokrin polikliniğine de
başvuruyorlar. Bizim de hastanemiz endokrinoloji bölümüyle güzel bir iş birliği
ve ortak çalışmamız var. Gerek hastanın ameliyat öncesinde gerekse sonrasındaki
hormon kontrolü açısından birlikte çalışmamızın başarılı sonuçlara büyük
katkısı var" dedi.
"HASTA ERKEN TABURCU OLUYOR"
KBB Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Murat Damar da
endoskoplar yardımıyla gerçekleşen ameliyatın daha popüler hale geldiğini
hatırlatarak şu ifadelere yer verdi:
"Beyin Cerrahisi bölümündeki arkadaşlarla
beraber birlikte yaptığımız bu ameliyatta endoskoplar kullanıyoruz. Endoskopta
burun içerisindeki yapıları ve ameliyat sonrası gelişebilecek yapışıklıklar
daha az olduğu için dünyada son dönemlerde bu ameliyatlar popüler hale geldi.
Biz de bu hastamızdaki gibi endoskopik olarak selladaki tümörleri endoskop
yardımıyla çıkarıyoruz. Önceki ameliyatlarda burunun ortak yapının arasına
girilerek sinüsün içerisine giriliyordu. Endoskopik yöntemle buradaki yapılara
hiç dokunulmadan sadece arkadan 1-2 santimetrelik bir kesi ile direk sinüs
içine giriliyor ve buradan tümörün olduğu sella bölgesine ulaşılıyor. Bu da
ameliyat sonrası dönemdeki yapışıkların minimum olması, ameliyattan sonra
hastanın daha erken taburcu olmasını sağlamaktadır. Hastaların burun ile ilgili
şikayetleri oldukça azalıyor."
Ameliyat sonrası ayağa kalkan hasta Güler
Koçoğlu da kendisini daha sağlıklı hissettiğini anlatarak, "Şikayetleri
pek önemsememiştim ama ciddi bir hastalığım olduğu tıp fakültesinde yapılan
incelemeler sonrası ortaya kondu. Sağ olsunlar onların sayesinde bu ameliyat
gerçekleşti. Şu an iyiyim, hiç ağrı sızım yok. Çok halsizdim, hiç yürüyemeyecek
gibi halim vardı. Bugün iyi olduğumu hissediyorum" diye konuştu.
Haber : iha
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor