BELEDİYE BAŞKANI UYSAL'LA GÜNDEME DAİR...İŞTE SORULAR... İŞTE CEVAPLAR...
BELEDİYE BAŞKANI UYSAL'LA GÜNDEME DAİR...İŞTE SORULAR... İŞTE CEVAPLAR...
Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Operatör Doktor Hüseyin Uysal,, 93,9 Değişim Radyo'da 15 Temmuz Sonrası ülke ve bölge gündemi ile Ereğli'de belediye hizmetlerine ilişkin soruları yanıtladı.
Ereğli Belediye Başkanı Op. Dr. Hüseyin Uysal, programda 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimi ve sonrasında yaşananları değerlendirecek, sürece ilişkin soruları yanıtlayacak. Başkan Uysal, ilçede belediye olarak yürüttükleri çalışmalar ilişkin merak edilenleri de kamuoyuyla paylaştı. . Ereğli Belediye Başkanı, kendisine yönelik eleştirilere de cevap verdi.
Başkan Uysal Darbe Girişimi ve Fırat Kalkanı operasyonları ile ilgili olarak, " 15 Temmuz karanlık bir geceydi ama sabah kalktığımız zaman aydınlığa giden bir Türkiye vardı. Aynı duygular Ereğli'de de yaşandı. Birlik beraberlik duyguları çok güçlendi. Kardeşlik duygularıyla birbirimize kenetlendik. Artık geleceğe bakmamız lazım.Fırat Kalkanı harekâtında görev alan askerlerimizin Allah yardımcısı olsun. Dualarımızla arkalarındayız, yanlarındayız." ifadelerini kullandı.
Dünya Hali Programını yapan Hüseyin Aksakal'ın soruları ve Belediye Başkanı Hüseyin Uysal'ın cevapları şu şekilde:
Seçim döneminde cemaat örgütlenmesi ile bir görüşme oldu mu?
Cemaat örgütlenmesi dersek, yanlış yapmış oluruz. Sanırım FETÖ gibi bir kelime eklesek doğru hatta konuşmuş oluruz. Yerel seçimlerde etkilerini partimiz, genel merkezimiz, ilçe teşkilatımız düşünmüşlerdir. Ama ben çalışmalarıma devam ettim. Cemaatin Ak Parti aleyhinde çalıştığını biliyorduk. Bazı beldelerde, ilçelerde yaşanmış örnekleri vardır. Ereğli'de de inanılmaz gayretle çalıştıklarını biliyoruz. Allah yardım etti kazasız belasız bu dönemi atlattık.
FETÖ Soruşturmalarında kovuşturmaya uğrayan bazı kişiler belediye meclis üyesi idi. Seçim döneminde bir belediye meclis üyeliği telkini olmuş mudur?
Böyle bir arayış duymadım. Zaten benim cemaat, FETÖ gibi bir yapıyı analiz etmem o dönemde mümkün değildi. Ama görüşme olduğunu sanmıyorum. Bildiğim bir pazarlık yok. Arkadaşların da böyle bir pazarlık içine girmediğine inanıyorum. Böyle bir duyum da almadım.
15 Temmuz günü öğlen, akşama doğru ne yapıyordunuz?
Sabahtan Çetin Apatay bulvar projesi için ağaç seçmeye gittik. 11 başkan yardımcısı ve müdür arkadaşlarla beraber. O gün sapanca ve bu bölgelerde ağaçlara bakmak için hep beraber gittik. Akşam da düğün davetlerine icabet ettim. Saat 22.30'da düğünden ayrıldım, İstanbul yol ayrımında lojmana giderken telefon geldi, sayın kaymakamımızla birlikte kahve içmeye gittik. Darbe girişimi ile ilgili o ana kadar bir haber almadım. Ülkemizde darbe yapacak ortam yok, aklımızdan dahi geçmiyor. O saatlerde darbe girişimi ile ilgili bir tek söylem yoktu. Sadece o saatlerde duyduğumuz, boğaz köprüsünün askerler tarafından tutulduğu. Aklımıza ne geldi? Ülkede her şey güzel gidiyor, ekonomi güzel, çalışmalar güzel, ülkemiz son süratle ilerliyor. Sadece bir terör saldırısı karşısında bir güvenlik önlemi gibi düşünebiliyorsunuz onu.
Nasıl haber aldınız?
Darbe girişiminin olduğunu askeriyenin içinde duyumunu aldık ama katılıyorlar mı katılmıyorlar mı bir fikrim yok. Sayın kaymakamımızla beraberiz. Böyle bir şeyin olabileceğini duyduk. Böyle bir hain kalkışma olduğunu askeriyeden çıktıktan sonra Ak Parti ilçe teşkilatına gittim. Hemen meclis üyesi arkadaşlara gelmeleri gerektiği haberini saldım. Biz siyasi başkan yardımcıları ve meclis üyelerimizle parti örgütümüze geldik. O sıralarda kalkışma acaba darbe girişimi mi duyumlarını almaya başladık. Anıt önüne yürüdük, oradan emniyetin önünde toplandık. Sayın milletvekilimiz Faruk Çaturoğlu, İlçe Başkanımız Mehmet Fatih Çakır, bizler konuşmalarımızı yaptık. Savcı bey, binbaşımız, emniyet müdürümüz toplandık. O saatlerde cumhurbaşkanımız meydanlar inmemiz çağrısı yaptı. O saatten sonra saatlerce, sabah altı buçuğa dek yürüdük.
Bu darbe girişimini birincisi, cumhurbaşkanımızın feraseti, dik duruşu, sokaklar çıkın çağrısı, ikincisi de kahraman milletimiz sokakları doldurarak, silahların , mermilerin önüne çıkarak durdurmuştur. Bu arada askeriyemiz içinde desteklemeyen gruplar da karşı çıkmıştır. Özelikle polisimize ayrı bir satır açmamız lazım. Onlar başından beri halkla beraber, milletle beraber hareket ettiler ve milletimizin yanında durdular onları tebrik etmek istiyoruz. Ama özellikle millet dedi ki, darbe girişimine hayır diyoruz, desteklemiyoruz mesajını sokakları doldurarak net olarak verdi. Cumhur, cumhurun başkanına sahip çıktı.
Belediyede birtakım kişilere işten el çektirildi. Bunun hukuksal bir tanımı var. Bunlar arasında gözaltına alınan kaç kişi var?
Bu sayı önemli değil. Bu arkadaşlar için veya belediyede çalışanlarımız için bizler bir komisyon kurduk. Gerekli çalışmalarımızı yapacağız. Bugünden itibaren idari soruşturmamızı yapacağız. Kanaatimizi OHAL'e bildireceğiz. Buna göre tavır alacağız.
Bu arkadaşlara karşı önyargılı davranamayız. Bundan sonra kendi ulaştığımız bilgi belgeler doğrultusunda hareket edeceğiz. Ulaşmadıklarımız da devletimiz tarafından daha detaylı araştırılacaktır. İdari soruşturmada savunmaları biz alacağız. Gözaltılar olursa , tutuklanma olaylaro olursa onları emniyet yapacak, savcılık yapacak. Özlük hakları devam ediyor, maaşlarının üçte ikisini alıyorlar.
Demokrasi nöbetlerinin tamamına katıldınız mı?
Tamamına katıldım. Başlarda sekiz buçuktan itibaren, sonlara doğru dokuz buçuklarda gelmeye başladım ama ayrılışım sabah ezanı saatidir. Sabah ezanını duymadan alanı terk etmedim. Demokrasi nöbetlerinden anladığım şu: Halk bayrağını, devletini inanılmaz seviyor. Hakimiyet bizim diyor. Orada şunu da gördüm. Yanındaki insanlar omuz omuza, bayrağı sallarken aynı heyecan, aynı coşkuyla sallıyor. Kimse kimseye nerelisin, hangi etnik gruptansın diye sormuyor. Bu birlik beraberliğin devam etmesi lazım ülkemiz için. En önemli çıkarımız bu oldu. Bu yüzden bundan sonra için umudum çok fazla. Bu yüzden 15 Temmuz gecesinden çok daha güçlü haldeyiz. O morali halk verdi bize.
15 Temmuz'dan sonra iktidar, muhalefet ortak değerler dediğimiz, sınırların korunması, vatan, bayrak gibi değerler konusunda bütün siyasi partiler birleşti. Demokrasi nöbetlerine de hepsi katıldı. Çekingen davrananlar olması gayet normal. Gelmeyenlerin bile gönlü oradaydı. Gelmeyen arkadaşlar da o demokrasi nöbetlerini destekledi. O alanların asla boş kalmayacağını biliyorum. Tüm siyasi görüşten partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyorum. Yalnız bırakmadılar bizi.
İşyerleri mühürlendi, bunlar niye mühürlendi?
Biz bu arada çalışmalarımıza devam ettik. Zabıtamızın denetimlerini arttırdık. Bu işyerlerinde eksiklikler gördüğümüz yerleri kapattık. Bu demek değildir ki, buralar FETÖ'dür. Böyle bir algı yanlıştır. Sahiplerinin kovuşturulmaya uğraması ayrı bir olay. Belediye Zabıtası denetimde eksiklik gördüklerimizi kapattık. Ama eksiklerini tamamladıkları zaman da çalışmalarında herhangi bir olumsuz durum ortadan kalktıktan sonra bu işyerleri açılacak. Bugünlerde açılanlar da var.
Ruhsat veya fiziksel ortamla ilgili sıkıntılar varsa niye daha önce yapılmadı eleştirilerine ne diyorsunuz?
Biz de bazı şeyleri daha doğru yapalım diye bugünden sonra zabıta birimimizde alt birimler oluşturduk. Bunlar artık rutin olarak gıda denetimi, işyeri denetimi yahut cadde-Pazar denetimi yapacak. Bunlar eskiden sadece zabıta birimi altında yapılıyordu. Bunlar ayrı ayrı devam edecek. Artık daha titiz çalışmalar yapacağız.
FETÖ İle mücadelede AK Parti genelgesine yönelik yöntemli bir çalışma sürdürüyor musunuz?
Ben AK Parti'nin belediye başkanıyım. Bu konuda AK Parti'den veya Zonguldak OHAL'den yazı gelmesi normaldir. Ayıklamalar veya çalışmalar titizlikle 17-25 Aralık'tan sonra devam eden bir süreç. Kapatmalarla ilgili OHAL süresi sonunda da hukuki bir sıkıntı beklemiyoruz.
FETÖ örgütünün çalışmalarınızı etkilediği yönündeki beyanlarımıza, durumu bahane olarak kullandığı eleştirileri yapılıyor. Buna ne cevap vereceksiniz?
Bunu yanlış yorumluyorlar. Ben şunu anlattım. Karayoları potbaşı'ndan Kepez'e kadar bitti. Bittikten sonra bu yollarda cep olması gerektiğini söyledik. Yazışmalar yapıldı, bizler 7 Haziran seçiminden önce Milletvekilimiz, ilçe başkanımız ve Çilek Halk otobüsleri, Şoförler odası başkanı, Müdürlerimiz, Kastamonu bölgesinden gelen teknik heyetle dolaştık. Şuralara cep açın, buralarda bunlar olsun dedik. Bütün Ereğli ilçesinin o güzergahını gezdik. Yapılsın, haklısınız dediler. Ondan sonra bir türlü açamıyoruz. Açamamamızın bana göre mantıklı bir nedeni yok. Çünkü duble yol, duble yolda o vatandaş orada iniyor, öğrenciler var, imam hatip lisesi var. Öğrenciler burada iniyor. Cep olan bir yerde aracın durması mı daha tehlikesiz, yoksa duble yolda aracın durması mı. Bu tehlikeyi gördük, fotoğraflarını çektik, müracaatlarımızı yaptık. İki yıldır bir sonuç alamadık. Alamayınca aklımıza mantıklı bir sebep gelmiyor.
Devlet hastanesi Ömerli'ye taşındı. Bu yolu kullanmamız gerekiyor. Kullanırken yanda emniyet yolu yok. Bu yoldaki sıkışıklığı azaltmamız gerek. Bunun için yan yoldan girenlere başka bir çıkış verirsek, şehir merkezine döneceklere farklı yan yollar yaparsak o yolun yoğunluğu azalır diye bekliyoruz.
Doğru ama FETÖ ile bağlantıyı nasıl kuruyorsunuz?
Devlette bir sürü engellemeler oluyor. Acaba bunlar mı diyorsunuz. İlla bir insanın bu yapı içinde olması gerekmez. Niye engelleniyor? Bir çalışma yapılır. Bu şekilde olsun denir. Eyvallah, onu da tartışırız ama ikinci bir alternatifle de gelinmiyor. Karşısında açmayan insanın bir fikir üretmesi lazım. Yanlış, şuralara konması lazım, buradan yol verilmesi lazım diye bildirim olması lazım. Bu işleyişin hızlı olması lazım. Bu işleyiş iki yıla yakın zamanda oluyorsa ben buna samimi bakamam.
Belediye olarak yapsanız, karayolları size engel mi oluyor?
Biz cep yapmak için yerleri yapıp gönderiyoruz. Orada ölümcül bir kaza olsa, karayollarında olduğu için dava açtılar. Derse ki, nizami olmayan cep yapılmış. Biz sorumlu oluruz. Durakların yerleri ve üstgeçitlerle ilgili bir senkronizasyon çalışması yapıldı. Trafiğin durak arası mesafelerle ilgili şartları var. Buna uygun olarak yapılacak.
Nazım Erdoğan'ın Belediye Başkan Yardımcılığından istifası ile ilgili kafa karışıklığı var. Bu istifa neden oldu?
O zamanki istifası, benim bildiğim işlerinin yoğunluğu oldu. Belediye Başkan Yardımcılığı ile avukatlık mesleğini birlikte yürütemeyeceğini beyan etti, öyle istifa etti. İstifa ettiği dönemde FETÖ ile bir bağlantısı olduğuna dair bir bilgimiz yoktu. Kendisinin hüküm giymişliği yok. Onun haricinde hüküm giyerse yasalar neye hükmederse o şekilde yerine biri gelir. Biz düşürdük, yerine birini alalım demeyeceğiz.
OHAL Sürecinde hüküm giyene veya aklanana kadar süre uzarsa, meclis aritmetiği ile ilgili bir sıkıntı bekliyor musunuz? Başka örgüt bağlantılı meclis üyesi var mıdır sizce?
Beklemiyorum. Niye yaşayalım. Belediye Ereğli'nin menfaatleri konusunda gündem belirliyor. Bunlara da 31, şimdi de 30'a düştü. meclis üyesi arkadaşımın hayır diyeceğini zannetmiyorum. Belediye Meclis üyelerimiz arasında başka bir örgüt bağlantılı isim olup olmadığını bilmiyorum.
Basınla ilişkilerde belediyenin adil davranmadığı eleştirisi var. İlan ayrımcılığı iddiası var. Yerel gazete satış bayiinin kapatılmasına yönelik bir iddia var. Buna ne diyeceksiniz.
Basınla ilişkilerimiz bana göre kötü bir noktada değil. Bu demek değil ki Ereğli'de 43 yerel basın kuruluşu var. Eleştiri normaldir, bazı arkadaşların eleştiri dozunu kaçırması da normaldir. Bu da basınla ilişkilerin kötü olduğu anlamına gelmez. İlan ayrımcılığı diye bir şey yok. Arkadaşların hepsine sorduk, adaletli olsun istedik. Tam sağlayabildik mi bu tartışılar.
Basın bir emektir, her gün gazete çıkarmakla, haftada bir çıkarmak, siyah beyaz çıkarmak, renkli çıkarmanın ayrı zorlukları var. Bazı gazetelerde yazar az, bazılarında çok. Buna da bakmadık. Günlükler bunu alacak, haftalıklar bunu alacak, aylıklar bunu alacak, renkli olanlar bunu alacak, internet sitesini güncelleyenler internet alacak. Radyosu, televizyonu olanlar ayrı alacak. Sanırım adaletli bir sistem oluşturduk. Buna ilan ayrımcılığı diyorsunuz, biz adalet geldi diyoruz.
Biz göreve geldiğimizde özel günler, bayramlarda ilan parası adı altında verilen bir destek vardı. Bu da ayrımcılıktır. Herkese eşit dağıtıyorsun, o zaman günlük çıkanlarla reklam verileceği dönemde çıkanlar aynı ücreti alıyordu. Şimdi haftalık diyorsa, haftalık gazetelerini göndermelerini istiyoruz. Dört hafta gazetesini göndermedi, günlük gazetesini göndermedi. O zaman sözleşmenin gereğini yapmadınız diyoruz, o zaman sözleşmenizi feshediyoruz, o kriterden çıkartıyoruz. İnternet kriteri kaldıysa aboneliğini kesiyoruz, internet ödemesi yapıyoruz.
Hiç birinin eleştirisinden rahatsız olup, ilanını kesin dediniz mi?
Tam tersi, göreve geldiğimizden beri tüm basına eşit davrandık. İlan verdiğimiz dönemde kimseyi eleştiri yapıyor diye ilan vermemezlik etmedik. Bizi eleştirenlerle abonelik sözleşmesi yapmazdık ayrımcılık yapıyor olsak. Tam tersine ayrımcılık yapmadık. Hepsini davet ettik.
Yerel gazete satış büfesinin kapanması ile ilgili konu nedir?
Şöyle, biliyorsunuz biz o bölgeye kent meydanı yapacağız. İkincisi bütün büfelerin sözleşmesi vardır. Bizden önceki dönemde sözleşmeye uygun büfeler alınmış. Ne diye alınmış. Yerel gazete satacağız diye. Bizim arkadaşlar da sözleşmeye uygun satışlar olmadığı için ikaz ediyorlar, onu uyarıyorlar. Sözleşmeyi feshediyorlar. Yerel gazete büfesi yerel gazete satıyor da sözleşmeye uygun hareket ediyor da kapatılıyor gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu yanlış.
Yerel gazete dışında bir şeyler satmasında bir yanlışlık mı var?
Onun en azından bildirilmesi lazım. Sözleşme şartnamesine konulması lazım. Alınan miktar küçük bir miktar. Neleri satabileceğine ilişkin maddeler konulması lazım.
Eleştirilerin basın bürosuna yönelmesi konusunda arkadaşların kendi başına bir şey yaptıkları doğru değil. Eleştiri serbesttir. Basın bürosunun çalışmalarını ben de eleştiririm, yüzlerine de söylerim. Arkadaşlar çalışmalarını her gün anlatıyorlar.
Alaplı'dan çok insan belediyeye girdi, deniyor. Bu doğru mu, kaç kişi girdi?
Alaplı'dan giren sayısını bilmiyorum. Ereğli'de ne kadar Alaplılı yaşıyordur. Ereğli'de ikamet eden Alaplı'da doğmuş kişiler buralarda çalışabilir, özel sektörde çalışabilir. Bunlara Alaplılı mı diyeceğiz? Böyle bir oran yok aAma nüfusa oranla küçük bir oran olduğunu düşünüyorum. Liyakatı var mı ona bakacağız. Bunları konuşmak doğru değil. Bana da Alaplılı diyorlar. O zaman benim doğduğum tarihlerde Ereğli'nin bir kazasıydı Alaplı. Bizlerin nüfus kağıdı Ereğli idi. Bu ayrımcılık orada doğdu, oradan çok alındı sözlerini konuşulacak şeyler olarak görmüyorum. Eleştirmek isteyenlerin çok basitleştirilmiş argümanları bunlar. Eleştirmek isteyen aldığı insan işini yapamıyor şeklinde yapmalı, bunu konuşabiliriz ama ora doğumlu, bura doğumlu. Bu olmaz.
Çetin Apatay'da çalışmanın geciktiği eleştirisi var, ayrıca kesilen ağaçların yerine çok daha fazlasının dikileceğini söylemiştiniz, Bu nereye dikilecek? Ayrıca hemzemin geçitlerin sayısının az olduğu bariyerler nedeniyle çok fazla yürümek zorunda kalındığı eleştirileri var bunlara ne diyeceksiniz?
Bu ihalenin süresi altı ay. Bu süre daha dolmadı. Bu sürenin müteahhitle konuştuk, dört beş ayda biteceğini sözü aldık. Güzel de çalışılıyor. Kolay değil. Temmuzda bitecek demedim. Temmuz-Ağustos ayında asfaltımızı yapacağımızı söyledik. Projenin tamamı bitmez. Önümüzdeki hafta finişerle asfaltımızı dökmeye başlayacağız, şeritlerimizi çizeceğiz. Kaldırımlar yapılıyor. Direklerin ayarları tam yapılmadı.
Ağaçları biliyorsunuz. Estetik görüntüsü yoktu. Yeşilliği bozulmuş ağaçlardı. Bu bulvara yakışan ağaçlar değildi. Yüz mislini dikeceğiz derken, konuşma dilinde ağızdan böyle şeyler kaçıyor. O bölgeye yaklaşık ikiyüze yakın ağaç dikeceğiz. Kendimiz bizzat gidip alanlarda gördük. Buralara hangi ağaçlar yakışır. Yanlara, kaldırımlar dikeceğiz. Sığla ağacı dikeceğiz, bir de aralar kırmızı ve beyaz renk veren oya ağaçları dikeceğiz. Bulvar görüntüsünü en iyi veren sığla ağacı olduğundan bu ağacı dikeceğiz.
Hemzemin geçitler yeterince var. Oranın tamamı bir kilometre. Bir insanın bir yere ulaşma mesafesi 4 yüz ila 8 yüz metre. Aklınıza her geldiği yerde karşıya geçme diye bir algı olmaması lazım. 4 yüz metre yürüme mesafesini geçiyorsa bunu eleştirebilirsiniz. Üst limit 8 yüz metredir. Her insanın her yerden geçtiği bir bulvar veya yol aksı olmaz.
Kent Meydanı, Spor Parkı, Oyun Dünyası gibi projeler ne durumda?
Adım adım gidiyoruz. Potbaşındaki çalışmalarımız başladı. Orayı düz hale getirdik ama oradaki bizim su kanalizasyon işleri de bitti. Orada en kısa sürede çocuk dünyasını kuracağız. Üç ayı geçeceğini sanmıyorum. 2016'da bitecek. 2017'ye sarkacak, ofis yolundaki spor parkı ve kent meydanı. Kent meydanında ihaleye çıkacak noktaya geldik. Sayın kaymakamımız ve valimizle görüşerek ne zaman taşınacağına karar vereceğiz. Kamu kurumlarımızı açıkta bırakmayız. Geçici olarak Pazaryerindeki belediye binamıza geçireceğiz. Uzun Mehmet çalışmaları var. Gayet güzel ilerliyor. Onu kasım ayından önce bitireceğiz.
Gökme köprüsünde gecikme var diye eleştiriler var.
Bugüne kadar niye yapılmamış. Gecikerek de olsa böyle bir köprüye ihtiyaç var mıydı, vardı. Geçen yıl tek tarafını bitirdik. O anda trafik devam etti. Aynı anda yıkıp bitiriyoruz diye bir şey yok. Trafiği nereden verecektik. O köprüyü yaparken yan taraftan trafiği verdik. Burada gecikmeyi soracaklarına, bugüne kadar niye düşünülmedi diye sormak gerekir. Bize verilen sürelerde bitti, çok daha güzel oldu. Çizgilerini çizince daha da güzel olacak. Bana sorarsanız yıllar önce yapılmalıydı. Tek araç geçiyordu, o köprüye girmeden kaç metre geride emniyetli bir durma noktası da yoktu. Emniyetsiz bir yoldu. Geçen gün gittim, iki araba aynı anda hiç aksamadan geçiyor. Bence çok yakıştı, ihtiyaçtı, tebrik etmek lazım diye düşünüyorum. Bugüne kadar niye yapılmamış diye sorulmalıydı.
25 Bin Ton asfalt dökeceğinize yönelik açıklamanız var, bu asfalt nerelere dökülecek?
Büyük kısmını öncelikle Çetin Apatay bölgesine ama doğalgazdan, enerjiden dolayı bozulan yollarımız var. Bu yollara dökeceğiz. Dağ evleri, Kepez bölgesine döktük. Bağlık yokuşunda asfalt dökeceğiz. Pazaryerine dökeceğiz.
Trafik sorunu ile ilgili konularda neler yapılacak?
Yollar ve otoparklar, trafik düzenlemesi Ereğli'nin birinci sorunu. Bu sorunların tamamını biliyoruz. Geçen sene mayıs ayından beri çalışıyoruz. Kent meydanı yapılırken yeni düzenlemeler olacak. Bu konuda geçen sene ulaşım master planı diye bir çalışma yaptık. Ama yeterli bir noktaya gelemedik. Daha sonra şunu öğrendik. Bir milyonun altındaki nüfuslarda Şehiriçi Ulaşım Planları oluyormuş. Bizler şimdi ne olursa olsun bir otopark sorunu, buna şehiriçi trafik düzenlemesi diyelim, bu konuda çalışıyoruz. Şu anda Ulaştırma Müdürlüğü'nün birinci önceliği bu. Olmazsa olmazımız şehir içi trafik düzenlemesi ve otopark sorunu.
Geçenlerde şehir merkezinde kent meydanı haricinde yoğunluğu fazla mahallelerde otopark alanları bulmamız gerektiğini paylaştık. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Kent meydanındaki hariç, merkeze yakın mahallelerde de otopark alanları yaratmamız lazım.
Ereğli Belediyespor'un bu sene hedefi nedir?
Ereğli Belediyespor'un hedefi her zaman şampiyonluktur. Şu an itibarıyla Ereğli Üçüncü ligi kaldıracak sosyal ve ekonomik altyapıya sahip. Bunu istiyoruz.
2019'a kadar neleri tamamlayacaksınız?
Kent meydanında statik çalışmalar toplandı. Bir iki haftada ihaleye çıkabilecek noktaya geldik. Hemen olsun istiyoruz. Ben de öyle istiyoruz. Yeni projelerimiz de var. Mesela havuz. Neden? Bugünlerde göreve geldiğimizden beri boğulma yaşamamıştık ama bugün sabah gelirken, dün kaybolan gencimizi bulduk. İtfaiyemiz, Alaplı tarafında, Merve altı açıklarında bulmuşlar. Allah'tan rahmet diliyorum. Bu üzücü olayları yaşamak zor. İki yıldır yaşamıyorduk. Bu sene de cankurtaran ekibimiz, oradaki çalışma arkadaşlarımızın bir günde altmışa yakın kişiyi denizden çıkardıklarını da biliyoruz. Çok özverili çalışıyorlar.
Kapalı yüzme havuzu yapacağız. Şimdiden aklımdan geçeni söyleyeyim. Okula başlayan çocuklarımıza kurs vereceğiz burada. Kaç kişi olur bilmiyorum ama bu çocuklar ileriki yıllarda en azından yüzmeyi bilsinler. Karadeniz kıyısında bir ilçeyiz, bizim çocuklarımız yüzmeyi bilmeli, denizin tehlikelerini bilmeli. Bu çocuklarımıza da en iyi eğitimin yüzme kurslarıyla verilebileceğini düşünüyorum. Hem denizi sevdireceğiz, hem de şu havada girilir, bu havada girilmez diye eğitim vererek bilinçlendireceğiz. Çocuklarımızı ailelerimizi eğitmemiz lazım.
Boğulmalar yaşanan plajda yeni düzenlemeler gündeme gelecek mi?
Bunları hayata geçireceğiz. Dün akşam geç saatlerde, emniyet müdürümüz, kaymakamımız ve başkan yardımcılarımız, plaj tesislerindeydik. Görüşmelerimizi yaptık. Bugünden sonra daha da oradaki güvenlik önlemlerini arttıracağız. Denize girmeyin uyarılarını da yapacağız. Girmeyin diyoruz ama insanlar bir yerde yasak deyince başka yerde giriyor. Önümüzdeki yıl plaj dışındaki bölgenin güvenliği için iki üç kişiyi görevlendirmemiz lazım.
Hava kirliliği konusundaki haberlere yönelik, partikül madde oranını dönemsel olarak arttıran unsurlar yönelik tedbirler alacak mısınız?
Biz sadece partikül madde ve hava kirliliği değil, ses kirliliğine karşı da çalışmalarımızı yapıyor, önlemlerimizi alıyoruz. Sözünü ettiğiniz olayın geçici bir durum olduğu söylendi bize ama bu demek değil ki takip etmeyeceğiz. Bunları takip ediyoruz.
Ereğli'de kentsel dönüşüm ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz?
Ereğli'de kentsel dönüşüm gerekli, biz Ereğli'de çalışmalarımızı yapıyoruz. Özellikle Ören Yenimahalle'yi kentsel dönüşüm alanı olarak tespit ettik, çalışmaları son noktaya getirdik. Diğer yerlerde çalıştığımız alanlar da var.
Bu işle uğraşan müteahhit firmalar kentsel dönüşüm ihtiyacı olan alanlarda çalışmalı, biz de belediye olarak destek vermeliyiz. Kentsel dönüşüm nerede yapılıyorsa, orada yaşayanların orada yaşamlarına devam etmesi lazım. Kentsel dönüşüm insanların yaşamını değiştirmemesi gerekir.
Siyasi konularda demeç vermeyi seven bir siyasetçi değilsiniz. İlçe Başkanıyla aranızda bir gerginlik algısı var. Ayrıca Özcan Ulupınar'la ilgili yaşadığınız bir sıkıntı var. Nasıl ilişkileriniz?
Dediğiniz gibi algı. İlçe Başkanı Fatih Çakır ile bir problemimiz yok. Dün akşam konuştuk telefonla. Birlikte çalışıyoruz. Belki de iki buçuk yıla yakın sürede o kadar çok gündem yaşadık ki sanki bir ayrılık varmış algısı oluştu. Bir cumhurbaşkanlığı seçimi, iki genel seçim, arkasından darbe girişimi yaşandı. Bu süreçte beraberdik. Ama bizler Ereğli belediye sınırlarında çalışırken, ilçe başkanımız da 94 köyümüzde çalıştı. Hatta milletvekilimizle beraber diğer ilçelere gitti. Biliyorsunuz 7 Haziran seçimlerinde 2 milletvekilimiz vardı, 1 Kasım seçimlerinde ise tekrar üçe çıktı. Vekiller ve kurumlar arasında böyle bir kopukluk olsaydı bu başarı gelmezdi. O ilçe başkanı, ben belediye başkanıyım. İlişkilerimiz belli, bu siyasi ilişki aramızda normal tarzda gidiyor. Daha fazla olmaz mı, bugünden sonra olur. Önümüzde seçimsiz bir ürece giriyoruz. Bugünden sonra daha sık bir araya gelmiş oluruz.
Sayın Ulupınar bizim milletvekilimiz. Görüşmemden doğal bir şey olamaz. Aramızda kısa süren, her insanın başına gelebilecek bir hadise olabilir. Bu orada kaldı, aile içinde bir tartışma oldu. Ben basına çıkıp konuşmadım. Bana göre neden oldu diye araştıracak bir konu da değil.
2019'da partiniz veya öbür partilerde koltuğunuza talip olanlara ilişkin gözlemlerde bulunuyor musunuz?
Demokrasilerde her vatandaş, her kişi aday adayı olabilir. Aday mutlaka olmalıdır. 2019'da Belediye Başkanlığı makamının düşünülmesi bir rekabet getirir. Fakat ben izlem, gözlem yapmam. Ben açıkçası kendime bakarım. Ben başarılıysam, halk benimle devam etmek istiyorsa partimiz bunu gözardı etmez. Bugünlerde aday olmak isteyen arkadaşlara benim hiçbir diyeceğim olamaz. 2019 yılına kadar çalışmalar yaparken bunlarla uğraşırsanız, ormanda yürüyen biri gibi, sağda soldaki dallar yüzünüze batar. Adaylık düşünenlere bakarsanız işinizi unutur, eksik yaparsınız.
Son mesajlarınızı alabilir miyiz?
15 Temmuz şer ama hayırlı biten bir geceydi. Sabah uyandığımızda hayırlara vesile oldu diye düşünüyorum. Güzel bir ülke birlikteliği çıktı. Bizlerin de bu 15 Temmuz'u unutturmamak için Abdi ipekçi sergi salonunda 30 Ağustos'ta fotoğraf sergisi açıyoruz. Ereğli halkını bu sergiye bekliyoruz. Başta kahraman başçavuşumuz Ömer Halisdemir. Onun adını Ereğli'de yaşatacağız,bulvarlarımızdan biri olabilir, meydanlarımızdan biri olabilir. Belediye Meclisi'ne gelecek, kendisine yakışan neresiyse, oraya ismi verilecek.
Haber : Hüseyin Aksakal
İnanamuyorum nasıl da yalan söylüyor basında ayrımcılık nasıl yapmadım diyebiliyor. İlan paralarını beni elşetiriyor diye kestiğimi hemen ıspatlayayayım Hasan sarıalp ile beraber faturasız yaptığı ilan paralarını da hemen anlatabikirim dilerse benle görüşebilir . Ama görüşmez sadce böle yerlerde görüşür . Sölediklerinin yalan yoksa bu kadar gazeteci neden saldırsın hayatımda gözgöre göre yalan söyleyen birini görmedim. Sayın başkanım ismail subaşımın dükkanını elşetiriyor diye kapatmadınız mı hüseyin orhan ilan parasını neden iptal ettiniz. Kırk yıllık Necati Günay beni eleştirdi diye büfe aklınıza geldi. Önder haberini ne ... DEVAMI
- s.
- 1