Batı Karadeniz'in marka kenti AKÇAKOCA
Batı Karadeniz'in marka kenti AKÇAKOCA
Yaz aylarında İstanbul ve Ankara'nın tam ortasında, Düzce Kervan'dan D 655 karayolu boyunca ilerleyen bir yolcu, göz alabildiğince uzanan, yemyeşil fındık ağaçlarıyla kaplı tepeler görür. Yol çoğu yerde tepelerin eteklerinin oluşturduğu kanyonlarda akıp giden bir akarsu gibi ilerler. Düzce'den çıktıktan sonra çok değil, on beş dakikalık bir yolculuğun ardından manzara nefes kesici şekilde Karadeniz'e ve sonsuz ufuklara açılır.
Bu kavşak noktası aynı zamanda Batı Karadeniz'in anahtarıdır. 30 milyonluk bir nüfusun Zonguldak'a, Bartın'a, Karabük'e ve bu aradaki ilçeler ulaşmak için kullandığı ana arterlerin en önemlisidir bu nokta. Sola dönünce, bir mola verip sahil karşısındaki kafelerde çayınızı yudumlayabileceğiniz küçük, güzel bir ilçeye ulaşırsınız. Bu ilçenin adı Akçakoca'dır.
Eğer yolcu aynı zamanda ta Artvin Hopa'dan sahil çizgisini izleyerek gelmiş olsaydı, bu ilçenin Karadeniz kıyısında incileri andıran kentlerden oluşan bir kolyede, bir zümrüt gibi durduğunu düşünürdü muhtemelen. Zira Karadeniz'deki birçok bölge gibi, Akçakoca da fındıktan önemli bir gelir elde etmesine rağmen, gelecek vizyonunu diğerlerinin tersine tarım üzerine değil, turizm üzerine kurmuştur.
Büyük Kavimler göçü daha insanlığın beşiğindeki halkları yerlerinden sökmeden, günümüzden üç bin ikiyüz yıl önce, Thrak ve Frig kavimleri kalabalık bir ordunun tolgaları gibi arka arkaya dizilmiş tepeleri aşarak Karadeniz'le karşılaştıklarında muhtemelen yukarıda anlatılan yolcuyla aynı duygulara kapılmış, birkaç günlüğüne burada konaklamak istemiş sonra da buradan hiç ayrılmak istememiştir diye düşünüyor insan.
Yine de Kimmer ve İskit Akınlarıyla Frig Krallığını zayıf düşürmesinin ardından paralı asker lejyonları teberleri, dikdörtgen kalkanları, zırh yelekleri, kılıç ve meşaleyle Lidya krallığına kattı bölgeyi. Milattan önce 708'de Pars imparatorluğu, daha sonra Roma imparatorluğu egemenliği altına girdi. Milattan Sonra 1204 yılında Cenevizlilerin yerleştiği bölge, Diapolis, Herakleia ve Amesus limanları nedeniyle, İpek Yolu koridorunda yer alan önemli bir ticaret merkezi oldu. Bölgedeki yerleşim, Türkler bölgeyi vatan edinene dek Diapolis adıyla bilindi.
26 Ağustos 1071'de Sultan Alparslan'ın süvarilerinin Batı Roma İmparatoru Romanos Diogenes'in ağır zırhlı birliklerini Malazgirt Ovası'na gömmesinden on dört yıl sonra, 1085 yılında bölgeyi ebedi yurtları yapmaya gelen Türkler de bugün Akçakoca sapağının bulunduğu mevkiden Karadeniz'in uçsuz bucaksız sularına aynı duygularla bakmış olmalı.
Anadolu Selçuklularının dağılmasıyla yeniden Bizans tekfurları tarafından yönetilmeye başlayan bölge, 1323 yılında Orhan Gazi'nin Lalası ve daha sonra bölgeye adını da verecek olan Akıncı beylerinden Akça Koca Bey tarafından fethedilerek Memalik-i Osmani'ye katıldı. Bölgenin Türkleşmesi, 1.Ahmet dönemine (1602-1617) dek sürmüş, bu dönemde Aşağı Köy, Yukarı Köy ve Koç Köyü olarak 3 ana yerleşim yeri kurulmuştur.
1862 yılına kadar Bolu Sancak Beyliği'ne bağlı Akçaşehir adında bir nahiye olan yerleşim, İpsiz Recep'in yönettiği Kuvayı Milliyecilerle Kurtuluş Savaşı'nda yerini aldı. 1934 yılına kadar da Akçaşehir adıyla nahiye olan bölge, 1934 yılında da isim değişikliği yapılarak bölgenin Fatihi Akçakoca Bey'in adını alarak Akçakoca ilçesi oldu. Akçakoca, Aralık 1999 tarihinde Düzce'nin il olması nedeniyle Düzce iline bağlandı.
Akçakoca bugün geleneksel kültürünün yanı sıra, birçok medeniyetin izlerini de taşır.
Tüm tarihsel perpektifi aynı anda gözünün önünde canlandırmaya çalışan bir tarihçi, ta içinde bir yerde bölgenin güzelliğinin mi bu tarihi yazdığını, yoksa bu tarihin mi bölgeyi güzelleştirdiği gibi bir sorunun cevabını aramadan edemez herhalde...
TARİHLE İÇ İÇE BİR KENT
Şehir merkezinin 2.5 km batısında, fındık bahçeleri ve ormanın eteğindeki tarihi kalenin doğu ve batısında eşsiz kumsalı ve berrak sularıyla sizi bekleyen iki koy ve kale içinde Akçakoca Belediyesince işletilen ve çok rağbet gören bir piknik alanı mevcut.
Konumu itibariyle yıl boyunca ziyaretçi akınına uğrayan kale, moloz taşlarla bir burun üzerine inşa edilmiş. Kesin kanıt olmamakla beraber, Cenevizliler tarafından yapıldığı söylenir. Kalenin hemen yakınında Ceneviz Kalesj plajı da bulunur. Burdası gelen konukların hem doğa, hem de denizle baş başa piknik yapıp yüzerek iyi vakit geçirmeleri için harika bir ortam... Tarihi Ticaret Merkezi, tarihsel süreçte ticari niteliği sürekli olarak var olan ilçede18. ve 20 yüzyıllar arasında kuruldu.
Yöreye özgü zanaatların de var olduğu ticarethanelerin bulunduğu alan 02.06.1996 yılında Tarihi Ticaret Merkezi olarak, 29 Nisan 2009 tarihinde Kentsel Sit Alanı olarak Kocaeli Tabiat Ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından ilan edildi. 16 Nisan 2014 tarihinde restorasyon projeleri Kurul tarafından onaylandı, restorasyonuna Doğu Marmara Kalkınma Ajansının 2015 yılı mali desteği ve Akçakoca Belediyesi işbirliği ile başlanıldı.Alanda toplam 101 adet ticarethane bulunuyor. Tarihi ticaret merkezinde günümüzde geleneksel zanaat dallarından yemenicilik (ayakkabıcılık) halen yapılmaya devam ediliyor.
Diğer camilere kıyasla çok değişik mimariyle yapılan Akçakoca merkez camii Türkiye de aynı mimari ile şekilde yapılan tek camidir Caminin bünyesinde tek dini vecibelerin yerini getirebileceği yerlerin dışında birçok sosyal ihtiyaca cevap verebilecek mekânlara da sahiptir.
DOĞAL GÜZELLİKLER...
Aktaş Şelalesi, eşsiz görünümü ile tüm ilgileri üzerine toplayan bir doğa harikasıdır. Şehir merkezine 11 Km uzaklıktadır. Aktaş köyünden şelaleye kadar olan uzaklık ise 3 km kadar.
Sarıyayla Şelalesi merkezden yaklaşık 14 km uzaklıktadır. Berrak akan suyuyla, yeşille adeta kucaklaşmıştır. Doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için ideal bir ortam...
Düzce'nin Akçakoca İlçesi, Kurugöl Köyünde bulunan Kurugöl Kanyonu ve piknik alanı İlçe merkezine 13 km mesafede...Kurugöl, özellikle yürüyüş sporları, fotoğrafçılık, doğal yaşam tutkunlarının rağbet ettiği yerlerdendir...
İlçe merkezinin 8 km. güney doğusundaki Fakıllı Köyü içinde bulunan Fakıllı mağarası'na gitmek için, Çuhallı çarşısından, itfaiye ve cezaevi güzergahını takip ederek, çevre yolu köprüsü altından geçilerek köy merkezine ulaşılır. Bu mağaraya 1.5 m. yüksekliğindeki, 15 metrelik bir galeriden girilerek ulaşılır. Halen doğanın bıraktığı şekilde bulunan mağaranın içinde çeşitli yönlere giden galeriler ve yoğun ilgi çeken sarkıt ve dikitler mevcut...
Melenağzı Köyü ve Plajı, Akçakoca'nın 13 km. batısında bulunur. Bu köyümüzde balıkçılık hayli önemlidir. Köy içindeki Melen Çayı balıkçı teknelerinin barındığı doğal bir liman konumunda olup; ırmak boyunca balıkçı tekneleriyle yapacağınız gezinti, size doğa ile baş başa emsalsiz anlar yaşatacak. Sahil boyunca geniş ve doğal plajlar, kır kahveleri, gazinolar, kamping alanları bulunmaktadır. Kıyıda su derin olmadığından, özellikle çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor.
Karaburun Köyü ve Plajı: Geniş doğal plajları, sığ denizi sakin ev pansiyonları ile çok rağbet gören bu yörede de kır kahveleri, lokanta ve gazinolar farklı lezzetler sunuyor. Burası doğa ile baş başa kalıp, dinlenmek için ideal bir dinlence yeri. Şehir merkezine 10 km. mesafede bulunur. (Solda)
"KENTSEL DÖNÜŞÜM"
Akçakoca Cumhuriyet Meydanı, liman içi ve üst kısımlarını kapsayan ve bölgede büyük bir değişimin gerçekleşmesine neden olacak kentsel dönüşüm projesi uygulamasında yavaş yavaş son aşamaya gelindi.
Köklü değişikliklerin gerçekleştirileceği ve bölgeye yeni bir yüz kazandıracak olan kentsel dönüşüm çalışması, Akçakoca'nın imajına çok olumlu katkı sağlayacak. Kent meydanı yapılacak düzenlemeler sonucu çok daha büyüyecek, yeşil doku çoğaltılacak gezinti alanları yer alacak. Bu projeyle Akçakoca turizm, ekonomi ve daha birçok alanda önümüzdeki yıllarda daha da modern bir ilçe haline gelecek.
Akçakoca Belediyesi Kadınlar Plajı Rekreasyon projesi çalışmaları hızla sürürken artık yavaş yavaş son rötuşlar yapılmaya başlandı. Plaj yaz sezonunda bayanlara yeni ve modern haliyle hizmet verecek. Gerçekleşen çevre ve sosyal donatı alanlarının düzenlemesiyle birlikte proje tamamlanacak. Akçakoca Kadınlar Plajı Rekreasyon projesi, 3000 m2'lik alanda olup, bu alana pergolalar , çocuk oyun alanı, duş, wc, soyunma kabini, oturma ve dinleme alanı, şezlonglar , geniş yeşil alanlar ve peyzaj düzenlemesi çalışmaları yapıldı Yaz sezonunda Akçakocalı bayanlara ve şehir dışından gelecek misafirlere sosyal tesis ve yaşam alanı olarak hizmet verecek.
22 dönümlük arazi üzerine yapılan Yeni İçme Suyu Arıtma Tesisi çalışmalarına başlanmış olup, tam otomatik sistemde ozonla ayrıştırma, klorlama, kapalı dinlenme havuzları gibi birçok teknolojik alt yapıyı bünyesinde barındıracak. Yeni isale hattı ile birlikte en kısa zamanda yapımı tamamlanması planlanan Yeni İçme Suyu Arıtma Tesisi Akçakoca barajına entegre olacak. İleri teknolojinin kullanıldığı bu tesis, 100 bin nüfus için gerekli suyu arıtabilecek bir kapasiteye sahip olacak olup, Akçakoca halkına temiz su ihtiyacı son teknoloji imkanlarıyla sunulması planlanıyor.
Akçakoca Belediyesi kent yaşamına uygun, vatandaşların aileleri ile beraber kaliteli vakit geçirebilecekleri parklar inşa ederek, vatandaşların gönül rahatlığıyla gelecekleri ve huzur içerisinde dinlenebilecekleri ortamlar hazırlamaya devam ediyor. Bu çerçevede Akçakoca Belediyesi'nin mega projelerinden biri olan Değirmenağzı 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Parkı projesi tamamlandığında; Sosyal etkileşim ve toplumsal birlikteliklerin sağlanacağı çok amaçlı park, çocukların, gençlerin ve ailelerin vazgeçilmez mekânı olacak.
İşgören caddesi, Hükümet konağı yanında bulunan 743 sayılı Akçakoca Tarım Kredi Kooperatifine ait tapuda 28 ada 6 nolu parselde kayıtlı 590,87 m2'lik alan ile içindeki 120 m2 taban alanlı ( 2 ) katlı bahçeli kagir hizmet binası, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Çıraklık Eğitim Merkezi binaları yıkıldı. Yıkımı gerçekleştirilen binaların ardından Akçakoca Belediyesi tarafından merkez cami çevresinde peyzaj düzenlemesi çalışmalarına başlanmış olup, projenin tamamlanmasıyla beraber 2017 yılında hizmete açılacak olan projelere bir yenisi daha eklenecek.
Kentin dört bir yanında yapılan ve çalışmalarına devam edilen yeşil alan ve parkların spor yapmak isteyenlerin kullanımı için düzenlenmesine ek olarak ilçenin Yalı mahallesi çukurtarla mevkiine kapalı spor salonu yapılıyor.
İŞİN SIRRI
Akçakoca Bellediye Başkanı Bülent Yemenici, geçen sene 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra em Türkiye'de, hem Akçakoca'da turizm sektörünün darbe gördüğünü söylüyor.
Başkan Yemenici, bu sene plajlar, tarihi mekanlar ve diğer mekanlarla yeni sezona hazır olduklarını şöyle anlatıyor:
"Bu sene çok önemli bir işi daha başardık. Mavi bayraklı plaj sayımızı ikiye çıkardık. Ceneviz Kalesi plajımız çok önceden mavi bayrak kazanmıştı, ikinci plaj olarak da Çuhallı plajına mavi bayrak aldık. Bu da ilçemizin turizmi açısından önemli oldu. Üç yıllık, dört yıllık bir çalışmanın sonucu oldu bu.En önemli değerimiz yukarı mahalle. Orada yaklaşık yüz otuza yakın tescilli binamız var. Orada tarihi mahalle pazarını kurduk. Orası komadaydı, bitkisel hayattaydı, orayı canlandırdık. Hafta sonu özellikle çok yoğun şekilde turist çeken bir yer oldu orası. Yöresel ürünlerin bulunduğu, Akçakoca'ya özgü tatların bulunduğu bir nokta burası.
Bizim en önemli değerlerimizden biri de Ceneviz kalesi. Orası UNESCO'nun geçici miras listesinde, ikinci ve birinci derece Sit alanı olan bir bölge. İhalesini yaptık, başarılı şekilde geçti. Bugün yarın orada restorasyon çalışmalarına başlayacağız, önümüzdeki yıl Ceneviz kalesini çok farklı bir şekilde turizme hizmet eder hale getiriyoruz.
Hemen onun doğusunda kadınlar plajımız var. Orası da doğal Sit. Sadece kadınlarımızın denize girdiği bir bölge burası. Çok metruk haldeydi. Güzel bir rekreasyon çalışması yaptık. Çalışmamız bitti, bugün yarın bir kurdele kesme töreni yapacağız. Bunu kadınlarımıza söz vermiştik. Bizim turizm tesislerimiz çok kaliteli. Her zaman onlarla işbirliği içindeyiz. Turisti ağırladığınız yerler ne kadar kaliteli olursa misafirinizi o kadar iyi ağırlarsınız.
Deniz, güneş, kum, tarih, şelale, trekking, gastronomi her şey var Akçakoca'da. Turizm dendiğinde en önemli şeylerden biri yemek. Turistlerin yüzde 75'inin ilk baktığı şeyin yemek olduğunu biliyoruz. Sahil bandında sıralanmış en kaliteli, leziz balığın yenildiği restoranlarımız burada. Biz bu konuda iddialıyız. Yukarı mahalle pazarımızda da mancarlı pidemize, laz böreğinden, değişik yerel ürünlerimizi orada tadabiliyorlar. Bu bildiğimiz manada Pazar değil.
Yukarı mahalledeki evlerin restorasyonunu yaptırdık. Onları tekrar kullanılır hale getirmeye, günümüz turizmine hizmet edecek şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. Restorasyonlar önemli, bunu da başlattık. Buna büyük önem veriyoruz.Bizim için hafta sonu turizmi çok önemli. Yaz turizmi yapılıyor ama sezon malum. 12 ay buraya her hafta sonu kapasitemizi dolduracak turist istiyoruz, bununla ilgili tanıtım yapıyoruz. Bu sene EMITT fuarına ayrı katıldık. Bu sene ayrı katıldık. Orada Düzce'ye ait üç stant vardı. Valilik, Düzce Belediyesi ve Akçakoca olarak. Orada iki tane ödül aldık. O çok önemliydi bizim. Orada da çok ciddi bir tanıtım gerçekleştirdik. EMİTT'le ilgili haberler, bizim yukarı mahalle kadınlarımız sayesinde ulusal basında yer aldı.
Turizm bizim için ana omurga. Bununla ilgili birçok iş yapıyoruz. Mevcut balıkçı barınağını taşıma ile ilgili bir çalışmamız var. Orada bir dönüşüm yapıyoruz. Yıkım çalışmalarımız var. Kentsel dönüşümün turizmle bağlantısı şu. Ölü bir alan, gündüz dahi girmeye korkacağınız bir alanı yeni, turizm tesislerinin bulunacağı bir alana dönüştürüyoruz. Bizim ölçeğimizde belki yoktur, Değirmenağzı'nda bir kent park inşa ediyoruz. Ne kadar atıl alanımız varsa, ne kadar uyuyan alan varsa uyandırıyoruz, koşar hale getiriyoruz. Bununla beraber diğer belediyecilik hizmetlerini de aksatmıyoruz. Onları da devam ettiriyoruz. Ama bizim amiral gemimiz Turizm. Onu kesinlikle söylemek lazım."
Yemenici, Akçakoca olarak standartları ne kadar yüksek tuttuklarını ise "Donla denize giren adam Akçakoca'ya gelmesin dedik. Kalitesiz turist istemiyoruz. Kapasitemizin üstünde turist istemiyoruz. Kapasitemizi aştığımızda misafirimizi layıkıyla ağırlayamayız. İstanbul'un, Ankara'nın tam ortasındayız, 30 milyonluk bir nüfusa iki saat mesafedesiniz. Ulaşılabilir bir noktada olmanın nimetlerini bulabiliyoruz. Hafta sonları Akçakoca'da, 34 plakalı, 06 plakalı, 26, 16 numaralı plakaları bol bol görürsünüz." ifadeleriyle anlatıyor.
Yemenici turizmde marka kent olmanın şifrelerini ise şöyle anlatıyor: "Bu tabii yaptığımız tanıtım atakları, Akçakoca'nın cazibe merkezi olmasını sağlıyor, biz onu daha iyi bir noktaya getirmeye çalışıyoruz. Ulaşım imkanlarının rahat olması da önemli elbette. Metropollere yakınlığı önemli. Bir tur firması Akçakoca'ya geldiğinde gösterecek birçok noktası var. Ceneviz kalesi çok farklı bir yer, Yukarı mahalleden az bir buçuk saat geçiriyor. Fakıllı mağaramız var, orayı gösteriyoruz turistlerimize. Eğer konaklamalı tatil yapacaklarsa, tarihi camilerimiz var, Hemşin Camii, Orhan Camii gibi, buraları gezebilirler. Şelalelerimiz var, Aktaş şelalesi var, Kurugöl kanyonu var. Buralar çok insan çekiyor hafta sonu. Oradaki tesislerimizle sürekli görüşüyoruz. Buraların ilgi alaka noktasında iyi bir noktada olduklarını görüyoruz. Ama yeterli mi, değil. Kalitemizi daha da arttırmamız lazım. Yerinde saymak gerilemek demek. Tarihi mekanlarımızı ayağa kaldırıyoruz, inşallah nihayete ereceğiz. Önce komşu ilçelerimizi, illerimizi yazın burada ağırlamaktan memnun olacağız ama tüm Türkiye'yi burada görmek isteriz. "
Haber : Hüseyin Aksakal