AŞIRI SICAK BİRÇOK HASTALIĞI TETİKLİYOR
Echomar Hastanesi Başhekimi Dr. Nevzat Çimenoğlu, son günlerde havaların çok sıcak olması dolayısıyla vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu.
Echomar Hastanesi Başhekimi Dr. Nevzat Çimenoğlu, riskli grupların; örneğin yaşlılar, bebekler, çocuklar, kronik hastalar (kalp hastalığı, akciğer hastalığı, böbrek hastalığı) gibi müzmin hastalığı olanların aşırı sıcaklarda devamlı risk altında olduklarını dile getirerek, daha dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.
Çimenoğlu, Değişim Haber'e yaptığı açıklamada, sıcaklığın ve nem oranının arttığı dönemlerin tehlikeli olabileceğini vurgulayarak, "Havalar ısındı, havaların ısınmasıyla beraber havadaki su buharı da artıyor. Bu ne demek yani nem oranı da çok yükseliyor, nem oranı da yükselince ne oluyor? Hava ısısı 33-34 derece ama %90'a ulaşan nemden dolayı bizim hissettiğimiz sıcaklık 40 dereceleri buluyor, yani dışarıda ölçüyorsunuz hava 33 derece ama nemden dolayı bizim hissettiğimiz sıcaklık 38-40 derece. Daha fazla rahatsız oluyoruz" dedi.
Sıcaklıkların insan sağlığı açısından tehlike arz ettiğini kaydeden Doktor Çimenoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Özellikle belli yaş gruplarının, daha doğrusu riskli gruplar dediğimiz gruplar vardır onların dikkat etmesi lazım. Kimdir bu riskli gruplar; örneğin yaşlılar, örneğin bebekler, çocuklar, örneğin kronik hastalar (kalp hastalığı, akciğer hastalığı, böbrek hastalığı) gibi müzmin hastalığı olan hastalar. Bunlar devamlı risk altındadır. Ne olur? Şu olur: 1.si bu hastalıkları bu sıcak ve havadaki bağıl nem tetikler. Mesela astım hastasıysa, astım krizini tetikler, kalp damarlarında darlık varsa hastanın kalp krizi geçirme riskini çok yükseltir, örneğin şeker hastasıysa hastanın düşük şeker komasına girmesini ya da yüksek şeker komasına çıkmasını o arayı çok oynak hala getirebilir, hasta tansiyon hastasıysa, tansiyonun birdenbire düşmesine ya da birdenbire çıkmasına neden olabilir.
Yine damar yapıları bozuk ise insanların frajinse, çabuk kanamaya yatkınsa, sağlıklı bir damar yapısı yoksa güneşin altında kaldığı zaman beyin kanaması geçirme riski olabilir hastaların. Onun haricinde de normal insanlarda en çok gördüğümüz yani herhangi bir hastalığı olmayan insanlarda en çok gördüğümüz şey tansiyon düşüklüğüne bağlı bayılmalar oluyor.
Niye olur bu tansiyon düşüklüğüne bağlı bayılmalar? 1.si vücudumuzdan su kaybı olur. Bu su niye kaybolur? Nasıl kaybolur? İnsan vücudunun %70'i sudur, bu su niye kaybolur? En çok terlemeyle kaybolur, idrar miktarı azalır terleme olur, niye terleriz? Üşüyünce niye ısınıyorsak sıcak havada da onun için terleriz. Yani şöyledir üşüdüğümüz zaman titreriz yani sobaya odun atarız ateşi yükseltiriz. Titreme demek cilt altındaki kas hareketlerinin, kasların devamlı kasılıp gevşemesidir. Bu devamlı kasılıp gevşeme esnasında ısı açığa çıkar onun için ısınırız, cildimiz ısınır, dış ortama kendini uydurur. Terleme de dış ortam çok sıcak olduğu zaman cildimize su dökeriz. İşte cilt o suyu kendi kendine çıkartıyor, hücre aralarından su çıkartıyor, o da cilde yayılıyor, o da cildi soğutuyor. Yani bu bir savunma mekanizmasıdır, fizyolojik bir şeydir. Nasıl çok sıcak bir şey üstüne suyu döküp soğutuyorsak terleme de cildimizi soğutmak için vücudumuzun dış savunma mekanizmasıdır. Niye terleriz değil mi bir nedeni olması lazım? İşte terlemenin nedeni budur. Cilt çok ısındığı zaman hücrelerin arasından sıvı çıkar, yayılır ve o cildi serinletir.
Hücrelerin arasından sıvı dışarı çıkıyor, sıvı dışarı çıktığı için vücudumuzdaki sıvı miktarı aşağı iniyor. Onun için diyoruz ki vücuttaki sıvı miktarı aşağı inince damarlardaki sıvı miktarı düşüyor; damarlardaki sıvı miktarı azalınca; damarlardaki basınç düşüyor; basınç düşünce de ani hareketlerde mesela oturduğumuz yerden birden kalktığımızda veya yattığımız yerden birden kalktığımızda beyine yeterli miktarda kan gitmediği için küt diye düşüp bayılıyorsunuz. Onun için bol su için diyoruz. Suyu içerken o terlemeyle kaybolan sıvıyı siz farkında olmadan kaybolan sıvıyı yerine koyun diyoruz.
Vücut susuz kalmaması lazım. Onun için hasta olanların daha çok ama sağlıklı kişilerin günde en az 2 litre su içmeleri gerekiyor bu sıcakta. Tabi sadece su kaybetmiyoruz, suyla beraber tuzda kaybediyoruz, vücuttan bir takım elektrolitleri de kaybediyoruz. Onun için maden suyu içebilirsiniz, tuzlu ayran içebilirsiniz. Tansiyonu yüksek olmayan hastalar bu tür şeylerle de elektrolitleri yerine koyması gerekiyor. Güneşin altında kalmak şart değil. Sıcak çarpması dediğimiz şey var, sıcak ortamlarda da bu olur. Adam güneş yüzü görmüyordur ama ekmek fırınının karşısında çalışıyor. Aynı şeyler onun için de geçerli, sıcak çarpması dediğimiz hastalık olur.
Tabi bu terleme ve elektrolit kayıplarına bağlı olarak hastalar belki farkında değildir, normal insanlarda dahil kramp çok sık olur. Mesela insanlar kramp geçirir. Ayaklarında, parmaklarında, ellerinde yazın kramp olmasının nedeni budur. Kramplar olmasının nedeni terle beraber vücuttan elektrolit dediklerimizin de (sodyum, potasyum, kalsiyum, tuz) kaybolmasıdır. Bu tür şeylerdir yani ille güneşin altında değil sıcak ortamda da bu oluyor. Onun için ne yapmamız gerekiyor? Madem bu kadar problemli: 1 Güneşli ortamda fazla durmayacağız, 2 çok sıcak ortamda durmayacağız. Bunun için de özellikle bebekler, çocuklar, yaşlılar, kalp hastaları, akciğer hastaları gibi problemleri olan hastalar onlar bir kere öğlen saatleri arasında (12-2 arası) kesinlikle dışarı çıkmamalılar. Sabah saatlerinde ve artık akşam güneşin batmaya yakın saatlerinde çıksınlar.
Evlerde de muhakkak cam, pencere, kapı açsınlar. Bizim insanlarımız cereyan yapıyor diye kapı açmaz, camı açmaz ama muhakkak serin yerde durmaları gerekiyor. Birde ayrıca güneş ısısına direk maruz kalınan bölgelerde cilt kanseri oluşma riski çok çok fazla. Bizim kendi burnumuzun üstünde, yanağımızda, kaşımızda yara çıktı diye önemsemeyip kaşıdığımız lezyonlar cilt kanseri olma ihtimali olan lezyonlardır, yaralardır. Yani işte ben devamlı güneşte kaldığım için burnumun ucunda yara çıktı, aman geçer dememek lazım. Muhakkak bir cilt doktoruna gidip muayene ettirip cilt kanseri olup olmadığını kontrol ettirmek lazım. Özellikle işte şimdi ağustos mevsimi geldi. Tarlalarda çalışılıyor, fındıkçılarımız çalışıyor, köylümüz çalışıyor. Onların yüz çevreleri ile elleri özellikle bu direk güneş ışığına maruz kalıyor. Onların özellikle bu tür geçmeyen yaralar için muhakkak bir cilt doktoruna gitmelerini tavsiye ediyoruz."
Haber : Değişim Haber Merkezi
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor