AK PARTİ EREĞLİ İLÇE BAŞKANI ÇAKIR'LA DOBRA DOBRA...
AK PARTİ EREĞLİ İLÇE BAŞKANI ÇAKIR'LA DOBRA DOBRA...
1.Bölüm Video
2.Bölüm Video
AK Parti Kdz Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır Fethullahçı Terör Örgütü ile ilgili olarak "17-25 Aralık'tan sonra tamamen zıt kutuplar haline geldik. Gülüç'te 43 oyla kaybettik. Kolejin öğretmenleri kapı kapı gezerek oy istedi. Alaplı ve Ereğli'de de aynı durum oldu" dedi.
Çakır, 93.9 Değişim Radyo'da Akbirlik Akaryakıt Türkiye Petrolleri sponsorluğunda yayınlanan Dünya Hali Programında gazeteci Hüseyin Aksakal'ın sorularını yanıtladı.
AK Parti İlçe Başkanı,kendine yöneltilen "İlçe başkanlığınız döneminde paralel yapı ile seçimlerde işbirliği için görüşmeleriniz oldu mu, bu yönde arayışlarda bulundunuz mu?" sorusuna yanıt verirken, 40 yıllık bu yapılanmanın devlet ve ticarette belli bir seviyeye ulaştığını, blok oy olarak kabul edilen bu tip yapıların hep gözetim altında bulunduğunu belirtti.
Cemaatin oy potansiyelinin zannedildiği kadar olmadığını daha önceden de bildiklerini, bu yapının kamuda ve iş dünyasında oluşturdukları güçle etkili olduklarını bildiklerini ifade eden Ç akır şöyle konuştu:
"17-25 Aralık'ta bunların gerçek yüzleri ortaya çıktı. O süreçten sonrası şu andaki incelemelerde değerlendiriliyor. 17-25 Aralık'ta bir darbe planı yaptıkları, bundan önceki çoğu planın da hazırlayıcısı oldukları Ankara ve teşkilatlarda konuşuluyordu. Bu tarihten sonra AK Parti'nin karşısında en güçlü kim varsa bu yapı onları desteklemiştir. Gülüç'te, Alaplı'da da bu böyle oldu. Dershanelerin kapanma sürecinden sonra feryadü figan kopmuştur. Cumhurbaşkanımız bunların her türlü kalkışmayı yapacak zihniyette olduğunu söylediğinde, bazı kesimler bunu bir silahlı kalkışma yaparlar diye hiçbir zaman düşünmedi. Fakat 15 Temmuz'dan sonra kökü dışarıya bağlı olan, kararları dışarıdan alan, her türlü kararda kripto, hücre tipi çalışan, her yere sızan, sızdıkları alanda en üste ulaşmaya çalışan, emniyette müdürlükleri, istihbaratı, KOM'u ele geçirmeye çalışan bir yapı. Hiçbiri trafik polisi olmaya uğraşmamış. Zenginlerle çalışmışlar, ya onları kendilerine katmışlar, ya da çocukları, aileleri üzerinden onlar üzerinde etkili olmaya çalışmışlar. Bunlar Türkiye'ye daha önceki darbelerden çok daha ağır bedeller ödetmeye çalışan, çok daha aşağılık bir kalkışmaydı. Ülke bir savaşa girse on-yirmi milyar dolar kaybeder, ülke çalışkan nüfusuyla bunu telafi edebilirdi, fakat iç savaşa girildiğinde ülkenin değerleri kullanılamaz hale getirilir, ayağa kalkması çok daha uzun zaman alır.Bunun bir küçük boyutu var, bir de uluslararası boyutu var. Bir taraftan emperyalizm, siyonizmle ilgili boyutu var. Irak'ı güçlü kabul ediyorduk, savaş deneyimi vardı, scud füzeleri vardı. Tek silah atmadan Irak'ı dış güçlere teslim ettiler. Bizim Türkiye olarak bunu kabul etme şansımız yok. Biz 16 devlet kurmuş bir geçmişimiz var. Milletimiz oyunu bozdu."
Çakır, 17-25 Aralık sürecinde, paralel yapıdan bir ayrışma yaşanıp yaşanmadığına ilişkin bir soruya ise "Tabii, 15 Temmuz'da tamamen bir ayrılma yapısı var. Tabanı ibadet, ortası ticaret, üstü ihanet anlamında bir örgüt bu. Türkçe olimpiyatları yapılıyor, başarılı oluyorlar. İnsanlar nereden bilecek sınav sorularını çalarak bu noktaya gelmişler. Yüksek puanlarla şişirilmiş, suni bir başarı var. Olayın içyüzü sonradan ortaya çıkıyor" cevabını verdi.
"BAĞIMIZI 17-25 ARALIK'TA KESTİK"
Kendisinin daha önceden paralel yapıya yakınlığı olduğuna ilişkin iddiaların sorulması üzerine Çakır şöyle konuştu:
"Ben ailemden, sülalemden itibaren, hepimiz milli görüş çizgisinden geliyoruz. 28 Şubat'ta biz başörtüsü zulmüyle mücadele ederken bu yapının ne yaptığını da biliyoruz. Fakat 2011-2012 yılından itibaren siyasi partide görev almamız nedeniyle her grupla sosyal ilişkilere girmişizdir. Her kesimle diyalog kuruyoruz. 17-25 Aralık sürecine kadar çocuklarım onların kolejinde okudu. Fakat 2011 yılına kadar hiçbir zaman ne sohbetlerine gitmişliğim vardır, ne de bir alakam. 2011 yılından itibaren her türlü yapı ile ilişkiliyim. Bugün bunlara operasyon yapıldığı için bana bunlarla ilgili yaftalamalar yapılmaya çalışılıyor. Ama bugün Mahmut Efendi Ekibine de, menzilcilere de, Süleymancılarla da ilişki içindeyim. Yarın onlarla ilgili bir operasyon olsa Fatih Çakır İsmail ağa cemaatinden, şundan bundan diyecekler. Biz 17-25 Aralık'a kadar Türkçe Olimpiyatları'na da iki kere katıldım. Ama başbakanımız katıldığı için katıldık. Konuk olarak o davetli diye katıldık. Bunu zaman zaman teşkilatlar olarak sorgulardık, genel merkeze şikayet ederdik. Bizim referans olduğumuz kişilerle yol kat edemiyoruz, bu insanlar kat ediyor diyorduk. Cumhurbaşkanımız, o dönemki başbakanımız tavrını ortaya koyduktan sonra, partimiz, devletimiz tavrını koyduktan sonra, 17-25 Aralık'tan sonra bağımızı tamamen kestik. Bu tarihten sonra bir tane selamımız sabahımız yoktuk. Bunu yerel seçimlerde çok sorguladık, zaten isteseniz de hiçbir milli görüşçü bu yapıya alınmaz. Siyaset yaptığımız için oy değerliydi, her kesimle diyaloglarımızı iyi tutmak zorundaydık."
Çakır, "Yerel seçimlerde bu yapıdan destek talebi içine girdiniz mi, bu yapıdan partinize yönelik meclis üyesi talebi oldu mu?" sorusuna ise, "Böyle bir talepleri olmadığı gibi böyle bir diyalog hiç olmadı. 17-25 Aralık'tan sonra tamamen zıt kutuplar haline geldik. Gülüç'te 43 oyla kaybettik. Kolejin öğretmenleri kapı kapı gezerek oy istedi. Alaplı ve Ereğli'de de aynı durum oldu. Ereğli'de 2009'a kıyasla, 2014'te tamamen karşımızda idiler. Partimizde sadece Nazım Beyle (Erdoğan) ilgili bir soruşturma, tutuklama var. Ama Nazım bey de 2004'ten beri parti içinde çeşitli kademelerde görev yapmış bir arkadaşımızdı. Bu yüzden aday gösterildi. Kendisi farklı bir yapıdan gelen bir arkadaş değildi. 17-25 Aralık'tan sonra hiçbir şekilde bir diyaloğumuz olmamıştır. Bizler böyle bir yapıdan gelsek, yönetici olurduk, bizim de bylock'umuz olurdu" cevabını verdi.
Çakır, KPSS sınavının, hiçbir partinin devlet işleyişinde etkili olmaması adına Bülent Ecevit'e kabul ettirildiğini, fakat bu yapının KPSS sorularını çalarak avantaj sağladıklarını öne sürdü.
AK PARTİ İÇİNDE FETÖ YAPILANMASI...
AK Parti İlçe Başkanı, Ereğli Teşkilatında kaç kişinin FETÖ soruşturmasına maruz kaldığına ilişkin bir soruya ise şu cevabı verdi:
"Tabi o bilgiyi paylaşamıyoruz. Genel merkezimizin takdiri. Fakat en son kongrede yollarımız ayrıldığı için o yapıdan aramıza giren olmadı gibi bir şey. Bir iki kişiyle sınırlı kalır. Zaten yollarımız ayrılmıştı ve bunlar kendilerini ülkenin sahibi zannediyordu. İstediklerini istedikleri zaman yapabildikleri için partimize tenezzülleri bile yoktu. Siyasette belki yukarıda, belki aşağıda temizlikler belki seçim yoluyla olur. Şu anda genel merkezimiz yüze yakın kişinin istifasını istedi. Diğerleri üstünde hassas bir çalışma devam ediyor. Bunlar sırayla olacak işler. O kadar hassas bir konu ki bu. Acaba yanlış mı yönlendiriliyoruz diye düşünüyoruz. Çünkü bilgiyi verenlerin bir kısmı bu yapıya ait olabilir. Açığa alınanlarda itiraz olanı yüzde 1,5. İtirazlar var, belki de hepsi tek elden çıkmış itirazlara benziyor. Bunun üzerinde de çalışılıyor. Kısa sürede bitecek bir olay değil. Yıllara yayılacak bir olay."
Çakır, soruşturmada mağdur olduğunu öne sürenlerle ilgili olarak bir çalışma yürütüp yürütmediklerine ilişkin bir soruya ise, "Geçtiğimiz hafta pazartesi itibarıyla valiliklerde bunların itiraz yolu açıldı. Benim ilgim yok diyenler yeniden incelenecek. Sadece bir nedenle bu soruşturmaya maruz kalanlar incelenecek. Bank Asya'da farklı bankadan banka devlete karşı duruşunu korusun diye kredi çekiyorlarsa bu olmuyor. Bylock uygulaması kullananların durumu belli. Emniyet raporları var, istihbarat raporları var. Bunlar önlerine konuyor. Herkesle ilgili sadece bir konudan ötürü işlem yapılmıyor. Sıfır hatayla bunları geçeriz demek zor. Bunlarla ilgili OHAL geçtiğinde yeniden hak arama süreci olacaktır. 28 Şubat mağdurlarının mağduriyeti giderdildi. Biz de sıfır hata istiyoruz ama değerler birbirine karışık. Her türlü kılığa girebiliyorlar. Sosyalist gibi yaşıyor, paralel çıkıyor" cevabını verdi.
YATIRIMLARDA GECİKME Mİ VAR?
Aksakal'ın "yatırımların tamamlanmasına ilişkin Çakır tarafından verilen tarihlerin sürekli geciktiğine" ilişkin eleştirileri hatırlatması üzerine İlçe Başkanı şöyle konuştu:
"Biz bu bilgileri ihaleye çıkacak yerle istişare ederek açıklıyoruz. 15 Temmuz bu süreci biraz yavaşlattı. Ereğli Devlet Hastanesi'nin yıkımı konusunda altyapısı yapıldı, değerlendirme yapıldı, belediye başkanımız yardımcı oldu, keşif raporu bile açıklandı. Bugün yarın bekliyoruz. Diğerlerinde çok da büyük bir sapma olmaz. 15 temmuz yatırımlarda önceliği değiştirdi"
"KÖPRÜLÜ KAVŞAKTA 45 GÜN KAYBETTİK"
Ereğli Zonguldak yolunda çalışmaların bu senenin sonuna kadar tamamlanmasının havaların kötü gitmesi nedeniyle gecikip gecikmediği sorusunu yanıtlayan Çakır şöyle devam etti:
"Şu an çalışmalar devam ediyor. Bu senenin sonuna kadar Kandilli Tepesi ve Kozlu arasındaki yolun yarısı yapılacak. Kandilli Tepesi ile Kepez arasındaki yol yapılacak. Hastane köprülü kavşağında elektrik direklerinin yeraltına alınmasıyla ilgili projeden dolayı 45 gün kaybettik. Yakınen takip ediyoruz. Göreceksiniz bir ayı bulmaz, köprülü kavşak tamamlanmış olacak. Bu tamamlanınca diğer yolda ekim sonuna kadar asfaltlama yapılabilir. Seneye Ereğli Zonguldak yolu bitmiş olacak."
EREĞLİ DEVREK YOLU
Ereğli Devrek yolunda Çaylıoğlu'na kadar, beşyüz metre yaklaşıldığını belirten Çakır şunları söyledi:
"Arka planda çalışma yürüyor. 50'ye yakın personel, 25'e yakın iş makinesiyle çalışıyor. Önümüzdeki hafta basınla birlikte ziyarete gideriz. Çaylıoğluna 500 metreye kadar bu müteahhitle bitirecek, sonra kalan kısım için tüneller eklemek suretiyle yeniden ihale edilecek. Belki heyelan bölgeleri tünellerle geçilecek. İhale onayı geldi. Bir ay içinde ihalesi yapılmış olur. Başbakanımız, karayolları genel müdürümüzün, bölge müdürümüzün, milletvekillerinin takibiyle bu yolu bitireceğiz. Aşkımız Ereğli Devrek yolu gibi olsun, hiç bitmesin diyenlere, aşkınız yine bitmesin ama bu yol bitecek diyeceğiz.
Bunun akabinde Ereğli Alaplı hattındaki çevre yoluna döneceğiz. Bu çok önemli bir yol. Ama Ereğli Devrek yolunun ekonomik ve sosyal yönü çok fazla. Hem köylerimizi kente yaklaştıracağız, hem köyünde oturmak isteyenler köy nüfuslarını arttıracak, hem de Karabük yenice hattından İstanbul hattına gideceklerin kullanacağı bir güzergah olacak. Ereğli Devrek yolu bittiğinde Devrekli hemşerilerimizin Ereğli'ye balık yemeye geleceğini biliyorum. Bu yolun ekonomik katkısı büyük olacak."
"BU KADAR GECİKMEMELİYDİ KABUL EDİYORUM"
Kepez yolunda şikayetlere yol açan cep eksikliği konusunda ne yaptıklarının sorulması üzerine AK Parti İlçe Başkanı şu cevabı verdi:
"Biz o dönemde yeni atanan Karayolları bölge müdürümüzle cepleri yerinde inceledik. Akabinde belediyenin teklifleri oldu. 5 tanesi açıldı. İlavesi tekrar açılacak ama bu yolun tam anlamıyla çözülmesi çevre yolunun yapılıp belediyeye devredilmesinin ardından olacak. Orada bir yan yolumuz yok. Sebebi, yan yolu tıkayan bir yere ruhsat verilmiş. Karayolu mevzuata uygun olmak zorunda, belediye buna bir yan yol yapar, bunun içinde istediğini yapar. Şu anda karayollarında asgari müştereklerde buluşarak sorunu çözmeye çalışıyoruz.
Karayolları yetkilileri geldiğinde Şoförler odası ve Halk Otobüsü Kooperatifini, hatta muhtarlarımızı bile çağırıyoruz. Onlarla sorunları yerinde görüp yaptık. Şimdi yeniden gelecekler, bu konuda neler yapılacak onları konuşacağız. Bu kadar gecikmemeliydi, yazışmalar nedeniyle zaman kaybı yaşadık. Bu kadar olmamalıydı. Şimdiden sonra işlerin daha hızlı yürüyeceği kanaatindeyim. Vatandaşlarımız taleplerini belediyeye iletsinler."
KANTAR MESELESİ
Plajlar mevkisindeki kantarın kaldırılmasının ardından Akçakoca'ya yapılmasının planlandığını, ancak hala bir gelişme olmadığının hatırlatılması üzerine Çakır, "Bu konuda girişimlerde bulunduk Ulaştırma Bakanlığı nezdinde. Meclisin açılmasıyla birlikte çok daha hızlı yol alırız. Bu önemli bir konu. Hem yollarımız bozuluyor, haksız rekabet olayı oluyor, fazla tonajla yol trafiği sıkıntıya sokuluyor. Bununla ilgili çalışmalarımız önümüzdeki günlerde netlik kazanır" cevabını verdi.
"SADECE EREĞLİ VE ALAPLI'DA İKİLİ ÖĞRETİM VAR"
Çakır, ilçede devam eden eğitim ve sağlık yatırımları konusunda şu değerlendirmelerde bulundu.
"İlçe Başkanlığı dönemimiz olarak 4. Yıla giriyoruz. İlçeye bu sürede 20'ye yakın okul kazandırdık. Yazıcılar'da ana sınıfı ile beraber bir ilkokul yapıyoruz. Danışmentli köyünde ek üç derslik yapıyoruz. Orhan Oğuz'un ek binası son aşamaya geldi. Temel hazırlığı yapılıyor. Gülüç Vesile Dikmen İlk-Ortaokulunu tekli eğitime geçirmek için yatırım programına aldık. Bakanlığımızdan yeni bir lise binası için yatırım hakkı aldık, çalışmaları yapılıyor. Ereğli lisesi binası ve Atatürk Ortaokulu ile ilgili söz aldık, bir teste tabi tutulacaklar. Güçlendirme mi, yıkım mı uygundur diye. Yıkım kararı çıkarsa 32 derslikli bir merkez Anadolu lisesini o bölgeye yapacağız. Atatürk Ortaokulu 24 derslikli ama onu da yıkım kararı çıkarsa 32 dersliğe çıkarmayı planlıyoruz.
Bunun yanında Gülüç Vesile dikmen, Cumhuriyet Ortaokulu, Kepez İlkokulu hattında çözümünü netleştiremediğimiz ikili öğretimler var. Yıl 2016. Zonguldak'ta sadece Ereğli ve Alaplı'da ikili öğretimler var. Bu kadar okul yapmamıza rağmen hala bu sorunu aşmış değiliz. Ama orhan oğuz yapıldığında hemen binanın biri ilkokul, öbürü ortaokul oluyor ikili öğretim sona eriyor. İmam Hatip'i paralel yapıdan kalan binaya taşıdık. Oray bir de proje lisesi kazandırıyoruz.
Ayrıca Ereğli'ye yatırım yapmak isteyen özel okullar var. OSB tarafında bir tane en az 2 bin öğrenciyi kapsayacak, anaokulu, ilk, orta ve liseyi kapsayan bir okul sözkonusu. Ulusal bir markayla gelecekleri bize gelen bilgiler arasında. Ereğlili girişimcilerin de böyle çalışmaları var. Bunlar da öğrenci alacağı için bir dahaki sene rahat bir eğitim öğretim ortamı olacak. Eskiyen okullarımız var am bunları önce yeni okulların yapılmasından sonra programa alacağız. Terör sorunu nedeniyle yatırımlarda hafif bir azalma var. Ama ciddi bir gayret gösteriyoruz. 2017-18 Eğitim öğretim yılında inşallah tekli öğretime geçeceğimizi düşünüyorum. Bu Ereğli'nin çoktan hakkıydı, Zonguldak'ın en güzel yeri olan Ereğli, bazı açılardan geriden geliyor."
Çakır, Vergi Dairesi, Adliye ve Hastaneler konusundaki yatırımların tamamlandığını hatırlattı. AK Parti İlçe Başkanı, ilçeye Elmatepe ve Kırmacı mahallelerine iki butik hastane ile sağlık alanında yeni bir aşamaya geçileceğini belirterek, "Onaylar geldiğinde yapımı çok sürecek bir olay değil" dedi. Gençlik Merkezi inşaatının devam ettiğini ifade eden Çakır, Üniversite konusunda şehre yeniden bir moral vermek gerektiğini, bu konuda gayret gösterdiklerini söyledi.
ALACAAĞZI'NDA RÖDEVANS İHALESİ NE OLACAK?
19 Ekim'de daha önce özel bir şirket tarafından rödevans karşılığı işletilen Alacaağzı Kömür Ocağı için yeni bir ihale yapılacağını belirten Çakır şöyle konuştu:
"CHP İlçe başkanının açıklamasını okudum. Bununla ilgili haberimiz olduğunda, geçen hafta TTK genel Müdür vekiliyle görüştük. İhaleye kadar madenlerin zarar görmemesi için gerekli personelin bulundurulması talebini ilettik. Bugün yarın sonucunu alırız. Konuyu yakından takip ediyoruz. Orada 850 çalışan vardı, bizim için önemli bir istihdam kaynağıydı. Bu sefer olmazsa, teşvik uygulamasının yeniler için de uygulanması için gelecek sefer çalışacağız. Bunu sayın vekillerimiz aracılığıyla Enerji bakanlığı nezdinde girişimlerimiz sürecek."
EREĞLİ NASIL KURTULUR?
Ereğli'nin olmazsa olmazları olarak gördüğü konuların başında Turizmin geldiğini ifade eden Çakır şöyle devam etti:
"Trabzon'dan Akçakoca'ya kadar bir Arap turizmi var. Araplar yeşili, maviyi seviyor. Bunların hepsini barındıran Ereğli bundan payını alamıyor. Turizmle ilgili gerek TSO başkanlığında olur, gerekse Belediye öncülüğünde olur bir komisyon oluşturulmalı. Sadece iktidar partisinden, milletvekilinden beklemek yerine ilçenin itici gücü olacak komisyonlar oluşturmalıyız. Ereğli'miz bu anlamda altın gibidir. Bir tanıtım filmi çekip, katalog hazırlayıp turizmcilere sunmadık. Bir randevu alıp Turizmciler birliğinden danışmanlık hizmeti alalım. Turizm deyip geçmeyin, Karadeniz Arap turizmiyle büyük bir girdiye sahip. Erdemir'e bir müze yaptırabilirsiniz. TTK'ya suni bir maden yaptırabilirsiniz. Hollanda'da bir peynir müzesi var, 1,5 saat insanlar burayı geziyor. Burada kocaman bir Erdemir var, sac nasıl üretiliyor bunun müzesini yapmamışız. Cehennemağzımız, Alemdar gemimiz, Göztepemiz var, çeştepemiz var, bacaklı yaylamız var. Ereğli'de on sene önce bunların olması gerekiyordu. Ereğli'de turizm alanında proje takip eden girişimcilere ihtiyacımız var. Öncelikle tanıtıma ihtiyacımız var."
Bölgenin kalkınmasında ikinci önemli faktörün Sakarya Karabük demiryolu olduğunu ifade eden Çakır, "İstemeyene kimse bir şey vermiyor. Koşan olacaksınız, hevesli olacaksınız. Bu tren yolu bize ne kazandırır. Hem yolcu anlamında mesafeleri kısaltır, hem de limanlara taşınan bazı yükler vardır. Büyük boyutlu yükleri tren yoluyla daha rahat taşırsınız. Buraları gemilerle yapılan turlara dahil edebilmek için neler yapılabilir buna bakmak lazım.
Üniversite ile ilgili bir komisyon da kurulabilir. Ereğli hepimizin. Üniversite ile ilgili bir komisyon kurulsa, tıkandığı yerde, nerede iş yarım kaldıysa gidip hep birlikte bastıralım. Muhalefeti iktidarı yok, Ereğli hepimizin. Diğer iller bunu böyle yapmış. Yıllardır içimizde bölünüyoruz, bir iki kurum bir değerlendirme yapıyor, iş orada kalıyor. Sen beni eleştirmişsin, o bir şey demişle Ereğli bir yere gidemez. Ereğli 175 bin insanıyla bir bütündür. Hangi siyasi parti olursa olsun, aynı gemiye binmek zorundadır. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenin kendisi zehirlenmek durumunda kalır. Sadece eleştiriyle kalmayalım. Destek olalım. Ereğli ekonomisi hayat bulursa herkes bundan payını alır, dibe vurursa Ereğli gitgide emeklilerle başbaşa kalan bir şehir olur.
Bunun yanındaOSB önemli. OSB mutlaka desteklenmeli, bunun yanında da Ereğli'nin bir marka değerli yatırımı olmalı. Ereğli neden bir çikolata fabrikası yapamaz. Bu işin uzman kadrosuyla bir değerlendirme yapılır, başa TSO geçebilir, yatırım için gereken miktarı bölersin. Bu ürünü bölgedeki marketlerle satışa sunarsın. Biz Ereğli'de çilek reçelini bile tam anlamıyla tanıtabilmiş, yeterli kapasitede üretebilmiş değiliz. Tarımla ilgili OSB ile ilgili 500 dönümlük bir arazi isteniyor. Yalı bölgesindeki bir araziyle ilgili bir çalışmamız var. Şehir bir araya geldiğinde yapamayacağımız bir şey yok."
Çakır, Ereğli Devrek yolunun bitmesinden üç beş yıl sonra neden bu yolun duble yol yapılmadığının sorulacağını, bu yolun ekonomik getirisinin çok fazla olacağını söyledi.
KAHVALTIYI ÇAKIR ISMARLAYACAK
Çakır, diğer ilçe başkanları ile bir kahvaltıda bir araya gelip buluşup buluşmadığı konusundaki bir soruya ise şu cevabı verdi:
"15 Temmuz'dan sonra bir araya geldiğimiz gibi, bu konuyu kendileriyle görüştüm, 'iktidar partisi sensin, kahvaltıları sen ısmarlayacaksın' dediler. Bir iki hafta içinde, iki ayda bir bu konuyu bir düzene bağlayacağız. Ben siyasi görüş ayırt etmiyorum. 175 bin insanın görüşü ne olursa olsun bize ilettiği haklı talepse onun olması için gayret gösteriyorum. Bazen ilçe başkanlarımız farklı taleplerle ilgili bize arıyor, onları da çözmeye çalışıyoruz. Ama bunu artık Ereğli olarak sağlamamız lazım. Seçim zamanı herkes Ereğli ile ilgili görüşünü söyleyecek, seçimin bittiği yerde Ereğli öne çıkmak zorunda. Hiçbirimizin şahsi egoları şehrin menfaatinden yüksek değildir. Ben kızdım, küstüm deme lüksümüz yok. O zaman o koltukları boşaltacağız."
"SORUNLAR O DÖNEMDEN GELİYOR"
Birlik beraberlik ortamı konusunda kendisinin de bazı eksiklerinin olabileceği hatırlatması üzerine Çakır "AK Parti'de teşkilatlar önemlidir. Belediye ilk kazanıldığında başkanımız milletvekilimizin etkisi altında kalmış olabilir ki kaldı. O konular çözüldü. Meclis üyeleri, İl Genel Meclisi üyeleri arasındaki sorunlar hep o dönemden geliyor. Bunları daha sonra birleştirmek zorlanıyor" dedi.
"TRİBÜNE OYNUYORLAR"
Son belediye meclisi toplantısında iki meclis üyesi arasında yaşanan tartışmanın neden grup toplantısında çözülmeyip meclise aksettiğinin sorulması üzerine İlçe başkanı şöyle konuştu:
"Biz Ereğli'yi iktidarla buluşturma adına değişik kesimlerden meclis üyeleri tespit ettik. Bu arkadaşların bazıları dönem dönem o haklı, dönem dönem bu haklı olabiliyor. Bunları kurumların önerileri doğrultusunda meclise yazdık. Bu insanlar yarın da bu şehirde yaşayacaklar. Onlara oy vermiş insanların sorumluluğunu da taşıyorlar. İl başkanlığı bundan sonra bir yaptırım kararı alacaktır diye düşünüyorum. Bu böyle süremez. Grupta bir sözünüz var mı denildiğinde bir şey demeyenlerin tribüne oynamasının anlamı yok. Siyaseten beklentileri kalmadığından bunu yapıyorlarsa, bu da yanlış. Millet onları hizmet edin diye getirdi. Bununla ilgili gerekli değerlendirmeler kurumsal yapımız içinde yapılacaktır. Kimse Ak Parti'den büyük değildir."
BAKAN YARDIMCILIĞI İÇİN PİŞMAN MI?
Bakan Yardımcılığını kabul etmeyişi konusunda pişmanlık duyup duymadığı sorusuna Fatih Çakır, "Bu konunun bazı özel durumları da var. O gün bunu gayrı ihtiyari açıklamıştım, birileri dalga geçme moduna girdi. Keşke bir arkadaşımız yukarılara çıksa da ilçe olarak yararlansak demediler. Bana yapılan eleştiriler çok kişisel. İşlerimizle ilgili konularda eleştiri getiren yok. Kimi bizi niye yönetim kuruluna almadın, kimi niye belediye meclisine yazmadın diyor. Onları yazsan diğerleri eleştirecekti. Ben bugüne kadarki tüm yöneticilerimizle dayanışma içinde oldum. O noktada bir sıkıntımız olmadı. "
Çakır, siyasette hedefinin milletvekilliği mi, belediye başkanlığı mı olduğu konusundaki bir soruya ise, "Ben yarın şurada olacağım diye siyaset yapmam, üstlendiğim görev neyse onu en iyi şekilde yapmak birinci önceliğimdir. Daha sonra kamuoyu ve partimin yönetimi beni nerede görmek ister onu bilemem. Bu konuda bir hazırlık ve hesap içinde değilim" cevabını verdi.
Çakır, program sunucusu Hüseyin Aksakal ve Reji sorumlusu Elif Yapıcı, programın ardından hatıra fotoğrafı çektirdi.
Haber : Değişim Haber Merkezi